
Nüktesi ve işlek zekası, şimdilerde de anlatılır. Bunlardan birkaç alıntıyı aşağıda sunuyorum.
***
Avusturya yaptığı gezisi sırasında bir gazetecinin;
- "Atalarınızın Viyanada ne işi vardı" sorusuna
- "Haçlı seferlerine iadeyi ziyaret" cevabını verir.
***
Meclis kürsüsünde konuşurken bir milletvekili :
- "Sende erkek misin be?" der.
- "Ben erkekliğimin zekatını versem sen bile erkek olurdun". cevabını verir.
***
Ona çılgınca alkış tutanlar, Ona oy vermemişlerdir. Osman Bölükbaşı:
- “Bu halk, meydanlarda dinler, sandıkta konuşur.” demiştir.
***
Sözünü sakınmazdı. Sekiz saat konuşarak rekor kırdığı mitinglerine gelenlere de fırça atmayı ihmal etmemiştir. Kayseri’de kendisini dinlemek için toplananlara:
- “Ey, sapı uzun, tanesi kıt Kayserililer ! ” tümcesiyle seslenerek:
- “Meydanda veriminiz bol. Burada aşka gelip beni alkışlıyorsunuz, sandık başına gidince şeytana sarılıyorsunuz. ” demiştir.
***
1950 genel seçimlerinde Kırşehir’den Millet Partisi’nin tek milletvekili olarak TBMM’ye girmiştir. Birgün Mecliste bir merdivenin altında dururken yanından geçen bir milletvekili sormuş :
- "Ne yapıyorsun Bölükbaşı" demiş O da,
- "Grup Toplantısı yapıyorum" demiş.
***
Türkiye siyasetinin iki rakibi Osman Bölükbaşı ile İsmet İnönü, aynı uçakta yolculuk ederlerken Torunu İnönü’ye elindeki parayı göstererek sormuş:
- "Bunu aşağı atsam ne olur dede" ?
Paşa’dan önce Bölükbaşı:
- "Parayı atsan, bulan biri sevinir. Dedeni at ki bütün millet sevinsin," der...
***
Kızı Hürriyet doğduğunda hapishanedeymiş Bölükbaşı...Koğuştaki arkadaşlarına muştularken:
- "Hürriyet dünyaya geldi, İnşallah Türkiye’ye de gelir" ! demiş.
***
1957’de milletvekili seçildiğini hapishanedeki radyodan öğrenmiş. Pijamayla ayağa fırlayıp koğuştakilerin huzurunda milletvekili yemini etmiştir.
***
“Zengini hayırsız evlat, memuru süslü avrat, politikacıyı kör inat batırır” derdi. O yüzden politikada inat etmedi. 1973’te birbirlerini karşılıklı sevdikleri “Ulusuyla evlenemeden” siyasetten çekilirken şöyle dedi:
- "Yüzünde göz izi yok sanarak siyaset denilen Leyla’ya gönül verdim. Sonradan anladım ki, benden önce 40 bin kişinin nikâhından geçmiş".
***
Düzce’de yaptığı bir konuşma tam 8 Saat 35 dakika sürmüş. Bir kamyoncunun Düzce’den çıkarak yükünü İstanbul’a boşaltıp geri dönmesi boyunca konuşan bir politikacı Bölükbaşı...
Kamyoncu hayretle şu ifadeleri kullanıyor hatibe:
- "Beyim bu nasıl iştir! Sabah buradan kereste yükledim, konuşuyordun. Yükümü İstanbul'a boşaltıp geldim, halen konuşuyorsun".
***
Çok ihanet görüp, partisinden kopanlardan yakınan Demirel’e:
- "Üzülme....Senin bağrın henüz köy mezarlığı, benim bağrım ise Karacaahmet’e döndü." demiştir.
***
Oğlu Deniz Bölükbaşı ’nın babasın anlattığı kitab 'ından kısa bir bölüm: Bölükbaşı Beşevler-İsrail Evleri ’nde otururdu. Ava giderken veya avdan dönerken bizi evine götürürdü. Mutfağında "bazı hanımlar" görürdük. Osman Bey kulağımıza eğilirdi:
- "Kocalarını milletvekili yapayım diye, bunlar bizim hanımın dizinin dibinden ayrılmıyorlar. Ama milletvekili yaptıklarım da beni terk ediyorlar " ...
***
“Her şeye, herkese, hatta kendine bile!’’ muhalif olan Bölükbaşı'nın eleştirilerinden herkes payını almıştır. 1965 yılında TRT'ye de yönelerek kuruma ‘‘Tırt’’ ismini takar ve lakabı ‘‘Tırt Osman’’ a çıkar.
***
Ülkemizdeki iş adamlarını da eleştirir:
- "Ah benim aslan görünüşlü, tavşan yürekli büyük sermayem". diyerek...
***
Siyaseti bıraktıktan sonra gelen koltuk önerilerini,
“Bölükbaşı, hayat defterini yönetim kurulu başkanı olarak kapatmaz.”
diye geri çevirmiştir.
***
Bende saç ağarmış, gönül tüter mi,
Kül olmuş sinemde çiğdem biter mi,
Viran yerde ahu bülbül öteri mi,
Geçelim güzelim gel bu sevdadan.
Osman Bölükbaşı 'nın yazdığı; Behiye Aksoy’a adandığı söylenen, bestelenip plak olan, yukarıda ilk dörtlüğü verilen şiir bir zamanlar dillerden düşmezmiş !
Oğlu Deniz Bölükbaşı, Babası ile ilgili kitabında :
- Osman Bey, bunları Behiye Aksoy için mi yazdınız ? sorusuna, Babam şu yanıtı vermiş, diye yazıyor:
- Eli elime değmedi ama lafı anamı belledi !
Gerçekten o " şiir-şarkı " yüzünden Osman Beyin, eşiyle arası açılmış...
***
Ve “Seraba Harcanmış Ömre Yanarım!” adlı şiiriyle siyasete veda etmiştir.