osmanlı tarihi duraklama etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
osmanlı tarihi duraklama etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

3 Kasım 2017 Cuma

Duraklama Devri Islahat Hareketleri (17.YY)

Duraklama Devri Islahat Hareketleri (17.YY)

DURAKLAMA DEVRİ ISLAHAT HAREKETLERİ  (17.yüzyıl)

Osmanlı Devlet Adamlarının Islahat Yapmak İstemelerinin Nedenleri:

*          Osmanlı Devletinin savaşlarda eskisi gibi etkili olamaması
*          Devlet otoritesinin zayıflaması sonucu, sık sık isyanların baş göstermesi,
*          Ekonomik durumun bozulması

ISLAHAT YAPAN PADİŞAHLAR:

II.Osman (Genç Osman) (1618-1622):

*          Ulema sınıfının yetkisini azaltarak, padişahın zamana göre yasaları koyabilme gücünü artırmak istedi.
*          Bunların siyasetle uğraşmalarını ve devleti zayıflatmalarını önlemek istedi.
*          Kapıkulu Ocağını kaldırarak yerine Anadolu ve Suriye’deki Türklerden oluşan “milli bir ordu”
kurmak ve yönetimi devşirmelerin etkisinden kurtarmak için başkenti tamamen Türk olan Anadolu'da bir
şehre taşımayı düşündü.
*          Saray geleneklerini değiştirmek istedi
*          Ancak niyetlerini farkeden yeniçeriler tarafından tahttan indirilerek öldürüldü.
*          Yeniçeriler tarafından öldürülen ilk padişahtır.

IV. Murat (1623-1640):  

          12 yaşındayken tahta geçti. İktidarının ilk yıllarında yönetim saray kadınlarının ve Valide Kösem Sultan’ın elindeydi.  22 yaşına geldiğinde otoritesini sağlayabildi. Şu ıslahatları yaptı:

*          Yeniçerileri itaat altına aldı.
*          İsyanlar ve isyancılarla şiddetle mücadele etti.
*          İçki, tütün, meyhane ve gece sokağa çıkma yasağı uygulayarak asayişi sağladı.
*          Harcamaları kısıtlayarak, maliyeyi düzeltmeye çalıştı.
*          Devlet adamlarından neler yapılması gerektiğini bildiren raporlar vermelerini istedi.

NOT:  Bu konuda Koçi Bey sunduğu raporunda devletin gerileme nedenlerini ve bunların çözüm yollarını
göstermiştir


ISLAHAT YAPAN SADRAZAMLAR:

Kuyucu Murat Paşa  :    I. Ahmet dönemi Sadrazamıdır. İsyanları şiddet ve baskı kullanarak bastırmıştır.

Tarhuncu Ahmet Paşa:  IV.Mehmet Dönemi sadrazamıdır. Maliyeyi düzeltmeye çalıştı.(Öldürüldü)

Köprülüler Devri :   IV.Mehmet Devrinde Köprülüler soyundan Köprülü Mehmet Paşa,Fazıl Ahmet Paşa,Fazıl
Mustafa Paşa ve Merzifonlu Kara Mustaa Paşa sadrazam olmuşlardır. Köprülü soyundan sadrazam olan ilk kişi Köprülü Mehmet Paşa’dır. Köprülü Mehmet Paşa kendisinden önceki sadrazamların sonlarını çok iyi bildiği için padişaha bazı şartlar ileri aşağıdaki koşullarla sadrazam olmayı kabul etmiştir:
a) Saray devlet işlerine karışmayacak
b) Devlet memurluklarına istediği kişileri atayabilecek.
c) Kendisi hakkında bir şikayet olursa, savunması alınmadan görevden alınmayacak.
YORUM : Köprülü Mehmet Paşa’nın amacı istediklerini yapabileceği bir ortam hazırlamaktır.
Köprülü Mehmet Paşa şartlı sadrazam olan ilk kişidir.
NOT: Köprülüler ordu ve maliyeyi düzeltmeye çalışmışlardır.

DURAKLAMA DEVRİ (17.YÜZYIL)  ISLAHATLARININ GENEL KARAKTERİ VE SONUÇLARI:

1)- Bu yüzyılda isyanlar şiddet ve baskı ile önlenmeye çalışıldı.
2)- Devlet yapısında köklü değişimler yapılamadı. ( Dar kapsamlı ) Yapılmak istenenler de çıkar çevreleri tarafından
engellendi.
3)- Geçici olarak iyi sonuçlar verse bile kalıcı sonuçlar doğurmadı.
4)- Islahatlar kişilere bağlı kalmış , sistem haline getirilememiştir.
5)- Islahatlar geniş tabanın kabul edebileceği bir katılıma ulaşamamıştır.
Duraklama Dönemi (17.YY) Siyasi Gelişmeler

Duraklama Dönemi (17.YY) Siyasi Gelişmeler

 XVII.YY. SİYASAL OLAYLARI

III.MURAT DÖNEMİ  ( 1579 - 1595 )

*          Yükselme devri 'nin son, Duraklama devri 'nin ilk sultanıdır.
*          Bu dönemde yeniçeri ocağına mesleği askerlik olmayan kişiler alınmaya başlamış bu da Yeniçeri Ocağı'nın bozulmasına yol açmıştır.

Osmanlı - İran ilişkileri  :  

 -İran'da Şah Tahmasp'ın ölümü ile başlayan iç karışıklıklardan Osmanlı Devletinin yararlanmak istemesi üzerine başlayan savaşlar ( 1577 ), bu dönemde Ferhat Paşa Antlaşması ( İstanbul Antlaşması ) ile sonuçlandı.(1590 )
Bu antlaşmayla Azerbaycan,Dağıstan,Luristan ve Gürcistan Osmanlılara bırakıldı.
*           YORUM :  Osmanlı devleti böylece doğu'da en geniş sınırlara ulaşmıştır.

Osmanlı - Avusturya İlişkileri : 

            Bosna Beylerbeyi Hasan Paşa'nın Avusturya'ya yaptığı bir akın sırasında öldürülmesiyle, savaşlar başladı. ( 1593 )

III.MEHMET DÖNEMİ  ( 1595 - 1603 )

*           Sancak'tan gelen son padişah'tır.
*           Duraklama devrinde ordunun başında sefere çıkan ilk sultandır.

Osmanlı - Avusturya İlişkileri :

- Devam etmekte olan Avusturya savaşında ordu'nun başında sefere çıkmış ve Eğri Kalesi alınmıştır.
Bu kaleyi kurtarmak isteyen Avusturya Ordusu, Haçova Meydan savaşında yenilgiye uğratıldı.( 1596 )
*YORUM : Bu savaştan kaçan Tımarlı Sipahilerin dirlikleri ( Toprak ) alınmış,bunlar da halkı kışkırtarak Celali ayaklanmalarında etkili olmuşlardır.
 -Kanije ve Estergon kaleleri alındı. 
- Kanije kalesini geri almak isteyen Avusturya ordusu, kale komutanı Tiryaki Hasan Paşa tarafından bozguna uğratıldı.( 1601 ).
-  Osmanlıların İran ile savaşmasından yararlanmak isteyen Avusturya ,Osmanlı topraklarına saldırdı.(1603)

Osmanlı - İran İlişkileri :

- İran hükümdarı Şah Abbas, Osmanlıların Avusturya ile savaşmasından ve Anadolu'daki karışıklıklardan
( Celali İsyanları ) yararlanmak istemiştir. Bu nedenle savaşlar başladı. ( 1603 )

I.AHMET DÖNEMİ ( 1603 - 1617 )

*          Döneminde Veraset sistemi değiştirilmiştir. Erşet ve Ekber ( Yaşlı ve Akıllı ) kuralı getirilmiş, böylece Saltanat kavgaları engellenmiştir.
*          Şehzadelerin sancağa çıkarılma usulüne son verildi.

 YORUM : Veraset sisteminin kesinliğe kavuşturulması, saltanat kavgalarını engellemiş, kardeş katliamlarını önlemiştir.Ancak, Şehzadelerin Sancağa çıkma usullerinin sona erdirilmesiyle,şehzadeler Saraya kapatılmış kafes hayatı yaşamaya başlamıştır. Bu durum şehzadelerin yönetim deneyimlerinin kaybolmasına ve Ruh sağlıklarının bozulmasına yol açmıştır.

Osmanlı - Avusturya İlişkileri :

*          Bu dönemde Avusturya savaşlarına Zitvatorok Antlaşmasıyla ( 1606 ) son verildi.Antlaşmaya göre :
a) Eğri,Kanije ve Estergon Kaleleri Osmanlılarda kalacak
b) Avusturya Kralı protokol bakımından Osmanlı Padişahına eşit sayılacak
c) Avusturya'nın Osmanlılara ödediği yıllık 30.000 altın vergi kalkacak , Avusturya bir defaya mahsus olmak üzere 200.000 kara kuruş savaş tazminatı ödeyecek
d) İki taraf birbirinin ülkesine saldırmayacaktı.
YORUM :  Antlaşmanın bu maddesiyle Osmanlı Devletinin Avrupa üzerindeki siyasi üstünlüğü sona ermiştir. Çünkü 1533 İbrahim Paşa Antlaşmasına göre Avusturya Kralı protokol bakımından Osmanlı sadrazamına eşit sayılmıştı.Antlaşmanın c maddesiyle de Osmanlı Devletinin Avrupa üzerindeki ekonomik üstünlüğü sona ermiştir. O halde Zitvatorok Antlaşması, Osmanlı Devletinin toprak kazanmasına rağmen Avrupa üzerindeki Siyasi ve Ekonomik üstünlüğünün sona erdiği antlaşmadır.

Osmanlı - İran İlişkileri :

İran ile yapılan savaşlarda başarı elde edilememesi üzerine Nasuh Paşa Antlaşması ( 1611 ) imzalandı.
Bu antlaşmayla
a) Osmanlılar, Ferhat Paşa antlaşmasıyla aldıkları yerleri geri verdiler.
b) İran Osmanlılara yılda 200 deve yükü ipek verecekti.
 YORUM : Osmanlıların doğuda ilk toprak kaybıdır.

- Bu dönemde sadrazam Kuyucu Murat Paşa Anadolu Celali ayaklanmalarını baskı ve şiddet yoluyla bastırmaya çalışmıştır.

I.MUSTAFA DÖNEMİ ( 1617 - 1618 )
- Ruh sağlığı yerinde olmadığından ( Yarı Deli sayıldığından ) tahttan indirildi ( 3 ay sonra ).

II.OSMAN ( GENÇ ) DÖNEMİ  ( 1618 - 1622 )
Osmanlı - İran İlişkileri :

           İran'ın Nasuh paşa antlaşması koşullarını yerine getirmemesi üzerine  savaş yeniden başladı ( 1617 ).
İran'ın barış isteği üzerine Serav Antlaşması ( 1618 ) yapıldı. Buna göre İran Nasuh paşa Antlaşması hükümlerini yerine getireceğini kabul etti.

Osmanlı - Lehistan İlişkileri :

            Sokollu döneminde himaye altına alınan ( 1575 ) Lehistan, 1587 ' de himayeden kurtulmuş, Boğdan,  Erdel ve Eflak beyliklerinin içişlerine karışmaya başlamıştı.Bu dönemde, Boğdan'ın içişlerine karışmasından dolayı, Genç Osman Lehistan seferine çıktı. ( 1621 ) Genç Osman'ın komuta ettiği Osmanlı Ordusu Yaş yakınlarında Leh ordusunu yenerek Hotin Kalesini kuşattı.Ancak burada yapılan bir meydan savaşından Yeniçerilerin becerisizliklerinden dolayı bir sonuç alınamadı. Bunun üzerine Hotin Antlaşması ( 1620 ) yapılarak sefere son verildi.Antlaşmaya göre :
a) Lehliler ve Osmanlılar,birbirlerinin topraklarına saldırmayacaklar,
b) Lehliler Kırım Hanına yılda 40.000 düka altını vergi vermeye devam edeceklerdi.
YORUM : Genç Osman  Hotin seferi sırasında Yeniçeri Ocağının disiplinsizliğini ve bozukluğunu görmüştü.Bu nedenle bu ocağı kaldırarak daha güçlü bir askeri ocak kurmak istemiştir.Ancak bu düşüncesini gerçekleştirmeden tecrübesizliğinden dolayı yakınlarına söz edince Yeniçeriler isyan etmişler ve  Genç Osman'ı öldürmüşlerdir.
*           Genç Osman, Yeniçeriler tarafından öldürülen ilk Osmanlı Padişahıdır.
NOT :  Bu dönemde Şeyhülislam'ın elinden atama yetkisi alınmış ve sadece Fetva verme yetkisi bırakılmıştır.

I.MUSTAFA  ( 1622 - 1623 )
Genç Osman'ın öldürülmesiyle İkinci defa taht'a çıkarıldıysa da karışıklıklardan dolayı tahttan indirildi.

IV.MURAT DÖNEMİ  ( 1623 - 1640 )

       * 12 yaşında Tahta çıkmış, 21 yaşında devlete egemen olabilmiştir.

Osmanlı - İran İlişkileri :

          1622 - 1639 Dönemi : İran'ın Bağdat'ı işgal etmesiyle başlayan savaş 17 yıl sürmüştür.
YORUM : XVII.YY.da İran'la yapılan savaşların en uzun süren dönemidir.( 4.dönem )
IV.Murat İran üzerine iki sefer düzenledi.Birincisi olan Revan seferiyle, Doğu Anadolu ve Revan'ı geri aldı.
 İkincisi olan Bağdat seferiyle, Bağdat'ı geri aldı. İran'ın barış istemesi üzerine
 Kasr-ı Şirin Antlaşması ( 1639 ) yapıldı. Bu antlaşmaya göre :
a) Azerbaycan ve Revan İran'a bırakıldı.
b) Bağdat Osmanlılarda kaldı.
c) İran'la Osmanlılar arasında Zagros Dağları sınır belirlendi.
YORUM :  Günümüz Türkiye-İran sınırının çizildiği antlaşmadır.
          Kasr-ı Şirin Antlaşması yaklaşık 60 yıllık Osmanlı-İran savaşlarına son verirken,uzun sürecek bir barış dönemi de başlatmıştır.

l. İBRAHİM (DELİ)  (1640-1648)

           l. İbrahim yıllarca korkulu bir hayat yaşamıstı  Kardeşlerinin IV. Murat tarafından öldürülmesi yüzünden sıranın kendisine de geleceğini düşünerek sinirleri tamamıyla bozulmuştu.
Bu dönemde Osmanlı devleti ile Venedik arasında savaşlar başlarnıştır (1645). Bu savaşlar sırasında Osmanlı Devleti Girit adasını kuşatmış, adanın alınması ise 1669 tarihinde gerçekleşmiştir.
IV. Murat döneminde sağlanan huzur bu dönemde bozulmaya başladı.

IV. MEHMET (Avcı) (1648-1687)

*          Yedi  yaşında tahta çıktığından, ilk zamanlarda devlet yönetimi, Valide Sultanlar'ın ve Saray ağalarının
 elinde kalmıştır. Bu karışıklıklara son vermek ve ekonomik durumu düzeltmek için, Tarhuncu Ahmet Paşa
 göreve getirilmiştir. Ancak Tarhuncu Ahmet Paşa, saray masraflarını  kıstığı için öldürülmüştür.
 
*          1656'da  ekonomik durumun bozulması gerekçesiyle, askere düşük ayarlı akçe ile para ödenmiş, bunun
üzerine yeniçeriler saraya hücum etmişler ve bu işten sorumlu tuttukları otuz devlet adamını bir çınar
ağacına asmışlardır. Bu olaya Osmanlı Tarihi'nde, "Çınar Vak'ası" veya " Vaka-i Vakvakiye "adı verilir
 
*          l. ibrahim zamanında başlayan Girit kuşatması devam etmekteydı. Venedikliler Girit'in kuşatılması üzerine ÇanakKale Boğazını abluka altına almıştı. Kuşatmadakı Türk askerine yardıma giden bir Osmanlı donanması 1651 tarihinde büyük bir bozguna uğramıştır. Bunun üzerine Venedikliler Bozcaada, Limni ve Semendireki işgal etmişlerdir.
 
*          IV. Mehmet kötü gidişi önlemek için, Köprülü Mehmet Paşa'yı sadrazamlığa getirdi.
Köprülü Mehmet Paşa, saraya bazı şartlar öne sürmüş, kabul edilince sadrazamlığa gelmiştir.
  Köprülü 'nün istekleri şunlardır :
Saray devlet işlerine karışmayacak
Devlet ilişkilerine ilişkin olarak saraya arz edeceği herşey kabul olunacak
Devlet memurluklarına istediği kimseleri atayacak
Hakkında bir şikayet olursa,hemen makamından atılmayacak, önce kendisine sorulacak, sözü dinlendikten ve savunması alındıktan sonra bir karar verilecekti.
*          İlk defa ön şartlarla ve geniş yetkilerle sadrazam olan kişidir.
*          Köprülü önce iç durumu ele aldı : İstanbulda halkın birlikteliğini bozan ulemaları sürgüne gönderdi.
*          Boğaz'ı kapatan Venediklileri yenilgiye uğrattı. Limni, Bozcaada ve İmroz' u Venediklilerden geri aldı.
Akdeniz yolunu açarak Girit'e asker ve cephane gönderdi.
*          Erdel beyi Rakoçi'nin isyanını bastırdı.
*          Halep valisi Abaza Hasan Paşa ve onun etrafında toplanan, bağımsız yaşamayı isteyen bazı beylerbeyi ve sancakbeylerinin isyanını bastırdı.Abaza Hasan Paşa ve taraftarları Halep'te idam edildiler.
        Köprülü Mehmet Paşa'nın ölümünden sonra, sadrazamlığa oğlu Fazıl Ahmet Paşa getirildi.
Erdel sorununa karışan Avusturya' ya savaş açtı. Uyvar, Novingrad kaleleri alındı. Avusturya ile Vasvar Antlaşması yapıldı.

Vasvar Antlaşması ( 1664) ( Osmanlı - Avusturya ) :

a) Erdel Osmanlı devletine bağlı kalacak , Avusturya ve Osmanlı kuvvetleri buradan çekilecekti.
b) Osmanlıların gösterdiği aday, Avusturya tarafından da Erdel beyi olarak tanınacaktı.
c) Avusturya 200.000 kara kuruş savaş tazminatı ödeyecek,
d) Uyvar ve Novigrad kaleleri Osmanlılarda, yakılan Zerinvar kalesi tamir etmemek koşuluyla Avusturya'ya verilecekti.
d) Antlaşma yirmi yıl geçerli olacaktı
 Fazıl Ahmet Paşa, 1645'ten ben alınamayan Girit Adası 'nı 1669'da aldı.
(Osmanlıların Akdeniz'de yaptıkları son fetihtir.)
- Fazıl Ahmet Paşa, Lehistan'ın, Ukrayna Kazakları'na saldırması üzerine, Lehistan'a savaş ilan etti. Lehistan yenildi ve barış istedi 1672'de Lehistan ile Bucaş Antlaşması yapıldı

Bucaş Antlaşması ( 1672 ) ( Osmanlı - Lehistan )

Podolya, Osmanlılar'a bırakıldı.
Lehistan yıllık 22000 altın vergi verecekti
 Bu antlaşma, Osmanlılar'ın Batı' da son kez toprak kazandıkları antlaşmadır. Böylece Osmanlılar batı'da en geniş sınırlara ulaştılar.
*          Köprülü Mehmet Paşa ve oğlu Fazıl Ahmet Paşa döneminde, devlet içeride ve dışarıda eski gücüne kavuştuğundan, Köprülüler Dönemi'ne "Duraklama Devri İçindeki Yükselme Devri" denilmiştir.

Fazıl Ahmet Paşa' nın ölümünden sonra sadrazamlığa , Köprülü' nün evlatlığı ve damadı
" Merzifonlu Kara Mustafa Paşa " getirildi.
*          Merzifonlu ilk olarak Ukrayna seferine çıkmış , Cehrin kalesini alarak Lehistan ile olan anlaşmazlıkları çözümlemiştir. (1678)
*          Merzifonlu Osmanlı devletini eski gücüne yeniden kavuşturmak istemiştir.
*          Macaristan'daki katolik ve protestanlar arasındaki  mücadelede, Protestanların Osmanlılardan yardım isteği üzerine Avusturya'ya savaş ilan edilmiş ve Avusturya seferine çıkılarak Viyana II.defa kuşatılmıştır.

II. Viyana Bozgunu (1683):

        Tarihimizin en büyük yenilgilerinden biri, Viyana önlerinde yaşandı. (1683)
Yenilginin nedenleri:

1. Devletteki iç bozulmanın, orduya yansıyan etkileri
2. Kırım Ham'nın, Leh Ordusu'nun Tuna'dan geçmesine izin vermesi ( Kırım hanının ihaneti)
3. Viyana'ya Avrupalı devletlerden yardım gelmesi
4. Kale kuşatmaları için araç ve gerecin orduda bulunmaması
5. Merzifonlu'nun şehrin tahrip edilmemesi için son saldırı emrini vermemesi.

Sonuçları:
1. Merzifonlu önce Budin'e, burada tutunamayarak Belgrat'a çekildi. Burada idam edildi.
2. Avrupa' da Türk korkusu kalktı.
3. Avrupalılar , Osmanlılar aleyhine Kutsal İttifak'ı kurdular. ( Avusturya+Lehistan+Venedik+Malta+Rusya)
4. Osmanlılar'ın batıya saldırısı durdu.Savunmaya çekildi.Avrupalıların saldırısı başladı.
5. Osmanlıların toprak kaybetmeye başladığı felaket seneleri başladı.

Durumun kötüye gitmesi üzerine devlet adamları IV.Mehmet'i tahtan indirdiler (1687).
 
II. SÜLEYMAN (1687-1691)

*          Bu dönemde Osmanlı Devleti cephelerde savaşırken ülke içindeki iç isyanlarla da uğraşmak zorunda
kalmıştır.
*          II. Viyana kuşatmasından sonra başlayan savaşlarda Avusturyalılar, Macaristan'dan sonra Belgrat'ı
da ele geçirmişlerdir. Ruslar Kırım, Venedikliler Mora'ya saldırmışlardır.
*          Bu zor durumda sadrazamlığa
Köprülü Fazıl Mustafa Paşa getirildi. Yeni sadrazam devleti tekrar toparlamaya çalıştı.
Avusturyalılardan Belgrad geri alındı. Ruslar' ın Kırım'a saldırısı önlendi.
1691 tarihinde Padişah II. Süleyman öldü.

II. AHMET (1691 -1695)
*          Sadrazam Fazıl Mustafa Paşa Avusturya üzerine sefere çıktı. Fakat Salankemen meydan savaşında
öldü, Osmanlı ordusu yenildi (1691).
*  II. Viyanadan sonra yapılan savaşlar içinde en büyük meydan muharebesidir.
Bu savaştan sonra Avusturyalılar tekrar ilerleyişe geçtiler.
*          Venedikliler ise Girit ve Sakız'a saldırdılar.
*          1695 tarihinde II. Ahmet öldü.
 
II. MUSTAFA (1695-1703)

          II. Mustafa ordu île beraber sefere çıktığı takdirde Viyana'dan sonra bozulan durumun tekrar düzel-
tilebileceğine inanıyordu.Padişah 1695 tahinde ilk Avusturya seferine çıktı.Bu seferde bazı başarılar elde edildi. 
Osmanlılarda Duraklama Dönemi ,İç İsyanlar

Osmanlılarda Duraklama Dönemi ,İç İsyanlar

OSMANLILARDA DURAKLAMA DÖNEMİ
( 1579 - 1699 )

                  Osmanlı Tarihinde Sokollu Mehmet Paşa'nın öldürülmesiyle başlayan ( 1579 ) ve Karlofça Antlaşmasına kadar süren döneme ( 1699 ) Duraklama dönemi denilir.
               
  DURAKLAMANIN NEDENLERİ
                 
                   A- İç  Nedenler   :

 1- Merkezi Yönetimdeki Bozulmalar   :  Osmanlı İmparatorluğu Mutlakiyetle yönetildiğinden padişah'ın kişilikleri ülke yönetimini etkilemiştir.
*          Bu dönemde, çocuk yaşta kişilerin ve Ruh sağlığı yerinde olmayan kişilerin Padişah olması yönetimi olumsuz yönde etkilemiştir.  Bak :  Ek 
*          II.Selim Ordunun başında sefere çıkmayan ilk padişahtır.
*          III.Mehmet sancaklarda valilik yapan son padişahtır.
                   Bu dönemde başta bulunan padişahlar şunlardır :
                   III.Murat    ( 1579 - 1595 )                                   IV.Murat    ( 1623 - 1640 )
                   III.Mehmet ( 1595 - 1603 )                                  I.İbrahim     ( 1640 - 1648 )
                   I.Ahmet       ( 1603 - 1617 )                                 IV.Mehmet  ( 1648 - 1687 )
                   I.Mustafa    ( 1617 - 1618 )                                 II.Süleyman ( 1687 - 1691 )
                   II.Osman      ( 1618 - 1622 )                                II.Ahmet      ( 1691 - 1695 )
                   I.Mustafa     ( 1622 - 1623 ) ( İkinci defa )        II.Mustafa   ( 1695 - 1703 )
*           I.Ahmet zamanında Fatihten beri gelen Veraset kanunlarında değişiklik yapıldı.Ekber ve Erşed ( En yaşlı ve En akıllı) kuralı getirildi. Böylece veraset sistemi kesinliğe kavuşturuldu.
*           I.Ahmet zamanında şehzadelerin sancaklara çıkma usulüne son verildi. * Bunun sonucunda ; Padişahlar yönetim deneyimi kazanamadılar, Şehzadeler sarayda kafes denilen bölümlerde yaşamaya başladılar,ruh sağlıkları bozuldu, saray yönetiminde kadınlar etkili olmaya başladılar.

EK :      Padİşahların  Kİşİlİklerİnden  Kaynaklanan Sorunlar   

III. murat   ( 1574 - 1579 )    :    Babasının ölümü üzerine ( II.Selim ), Manisa Sancakbeyliğinden gelerek padişah olmuş, o gün beş erkek kardeşini boğdurmuştur. Döneminde sarayın devlet işlerine karışmaya başlamasıyla , yönetim bozulmaya başlamıştır. Sokollu Mehmet Paşanın bu durumu engellemeye çalışması üzerine saray tarafından öldürtüldüğü zannedilmektedir. Padişahın annesi Nurbanu Sultan ve eşlerinden Safiye Sultan arasındaki rekabet, devlet işlerine karışılmasına yol açmıştır. Kadın ve eğlence dolu yaşamı sinirlerinin bozulmasına ve zaman zaman çok sert karaktere sahip olmasına yol açmıştır. Saltanatının ilk dönemlerinde Cuma namazlarına giderek halkın arasına girmiş, ancak zamanla saraya kapanmıştır.

III. MEHMET  ( 1595 - 1603 )    :    III. Murat'ın büyük oğlu olup, Manisa Sancakbeyliğinden tahta çıkmıştır. Sancaktan tahta çıkan son şehzadedir. Annesi Safiye Sultan ' ın etkisinde fazlasıyla kalmıştır. Kuşkulu olması, 19 kardeşi ve son zamanlarında oğlu Mahmut'u öldürtmesine yol açmıştır.

I. AHMED  ( 1603 - 1617 )  :     Sancağa çıkmadan padişah olan ilk kişidir.  14 yaşında padişah olmuştur. Çocuk yaşta padişah olmasından dolayı, olayları ciddi olarak kavrayabilecek ve karar verebilecek durumda değildir. Bu nedenle çevresinin etkisinde kalmıştır.

I. MUSTAFA  ( 1617 - 1618  ;  1622 - 1623 )  :  Fatih döneminden itibaren uygulanan kardeş ve yeğen katliamından kurtarılmış ilk Osmanlı şehzadesidir. İlk defa tahtın babadan oğula geçmesi kuralı uygulanmamıştır. ( I.Ahmed önceleri küçük ve çocuğu olmadığı için, kardeşi Mustafa öldürülmekten kurtarılmış, çocuğu olduktan sonra da , hastadır zararı olmaz gerekçesiyle öldürülmesi engellenmiştir.) Akıl hastasıydı. Başlangıçta hastalığının kafes hayatından kaynaklandığı zannedilmiş, ancak bütün tedavilere rağmen iyileştirilememiştir.Vakitli - vakitsiz sokağa çıkıp para dağıtmak, Divan toplantısı sırasında gidip vezirlerin başını açması gibi davranışları saklanamaz duruma gelince tahttan indirilmiş, II. Osman'ın öldürülmesinden sonra ikinci defa tahta çıkarıldıysa da, sokaklarda halka, denizdeki balıklara, havadaki kuşlara para dağıtmaya devam etmiştir.

II. OSMAN  ( 1618 - 1622 )  :   14  yaşında padişah olmuş, 18 yaşında öldürülmüştür. Genellikle hakkında olumlu düşünülmekle birlikte , çevresinin etkisinde kalması, tecrübesizliği, aceleciliği sonunu hazırlamıştır.

IV. MURAT   ( 1623 - 1640 )  :   12  yaşında padişah olmuştur.Annesi  Kösem Sultan ve Kızlar ağası devlet yönetiminde etkili olmuşlardır. Çok korkulu ve sıkıntılı günler geçirdikten sonra 1632' de devlet yönetimine korkunç bir despot olarak el koymuştur. İmparatorluğu zorbalardan temizlemek için çok kanlı bir yol izlemiştir. İran seferine çıkarken Anadolu'da binlerce kişiyi , Üç kardeşini öldürtmüştür. Bazı geceler kendini bilmeyecek kadar  İçkiye düşkünlüğü ile bilinmektedir.

İBRAHİM  ( DELİ )  ( 1640 -1648 ) :  Kafes hayatı ve IV. Murat' ın sert yönetimi ile kardeşlerinin öldürülmesi ruhsal yapısını bozmuştur. Annesi Kösem Sultan sayesinde, ölümden kurtarılmıştı. Ağabeyi IV. Murat öldüğünde, ona ölüm haberini getirenlere inanmamış " Siz bana hile yapıyorsunuz, bana taht ve saltanat gerekmez, karındaşım sağ olsun, benden ne istiyorsunuz? " diyerek yıllardır yaşadığı kafesten dışarı çıkmamıştır. Annesinin ısrarı ile de dışarı çıkmayınca zorla IV. Murat' ın ölüsünün başına götürmüşler, uzun uzun seyrettikten ve dışarı çıkacakken tekrar dönüp bakarak öldüğüne inandıktan sonra tahta çıkmıştır. Çevresinin etkisinde kalmış, IV.Murat'ın sertlikle kurduğu devlet otoritesi dengesiz yönetimiyle yeniden bozulmuştur. Tahttan indirilerek öldürülmüştür.

IV. MEHMED  (  1648 - 1687 )  :   7 yaşında tahta çıkmıştır. Büyükannesi Kösem Sultan, annesi Turhan Sultan ve Köprülüler devlet yönetiminde etkili olmuşlardır. Hastalık derecesinde Av düşkünü olması , tahttan indirilmesine neden olmuştur.

II. SÜLEYMAN  ( 1687 - 1691 )  :  Bütün çocukluğu ve gençliği kafes hayatı içinde, öldürülme korkusuyla geçmiştir. Kırk yıla yakın hapis hayatı yaşaması, korkak bir kişiliğe sahip olmasına yol açmıştır.  Tahta çıkması için kendisine gelenlere  " Öldürülmemiz emr olundu ise söyle, iki rekat namaz kılayım ondan sonra emri yerine getir, çocukluğumdan beri, kırk yıldır hapis çekerim ; her gün öldürülmektense bir gün evvel ölmek yeğdir, bir can için ne bu çektiğimiz korku " diyerek ağlamıştır.

II. AHMED  ( 1691 - 1695 ) :   Kırk üç yıllık bir kafes hayatından sonra tahta çıkmıştır. Silik bir kişiliğe sahiptir.

II. MUSTAFA   ( 1695 - 1703 ) :  Sekiz yıllık bir kafes hayatından sonra tahta çıkmıştır. Babasının ( IV.Mehmed ) padişahlığı sırasında iyi eğitilmiştir. XVII. yy. ın en iyi öğretim görmüş, Osmanlı Padişahıdır. Tahta çıktığında heyecanlı ve dinamiktir. Ancak zamanla hocası Feyzullah Efendi'nin etkisinde kalmış, hocasının zulmüne ve bütün görevlerin hocasının yakınlarına verilmesine dayanamayanların çıkardığı bir ayaklanma sonucu tahtını yitirmiştir.

Ek Kaynak :  DEMİR Aydoğan , Ege Ünv. Sosyal Bilimler Fakültesi Tarih Bölümü , Osmanlı İmparatorluğunda Kurumların Bozulması, Bornova - 1981

Değerlendirme :  
                 Yaklaşık 150 yıllık bir dönem içinde ( II.Selimden itibaren ) , devleti yöneten on iki padişahtan sadece IV. Murat, devletine çeki düzen vermeye çalışmıştır. Köprülüler de ıslahatlar yapmaya çalışmışlar,  ancak  devleti çöküşten kurtaramamışlardır.
                 Kafes hayatı, şehzadelerin dış dünyayla olan bağlantılarını kesmiş, doğru dürüst eğitim görememelerine, gelişmeleri izleyememelerine,yönetim tecrübesi kazanamamalarına ; öldürülme korkusu, ruh sağlıklarının bozulmasına yol açmıştır. Saray dinamizmini kaybetmiştir.

 2- İmparatorluğun Karakteri :  

                   Osmanlı İmparatorluğu üç kıta üzerinde değişik din,mezhep,uluslardan oluşuyordu.Merkezi otoritenin zayıflamasıyla dağılma eğilimleri ortaya çıkmaya başladı.
               
3- Askeri Yapıdaki Bozulmalar   :

*           III.Murat zamanında Kanunlara aykırı olarak, Yeniçeri Ocağına Askerlikle ilgisi olmayan kişiler alınmaya başladı. Yeniçeri Ocağında başlayan bu bozulma, zamanla diğer kapıkulu ocaklarına da yansımıştır. * "Ocak devlet içindir " anlayışı yerine " Devlet Ocak içindir " anlayışı ortaya çıktı.Böylece devlet güçlü bir dayanağını yitirmiş, ilerleme engellenmiş, yenilgi ve isyanlar artmıştır.
*           Tımar dağıtımlarındaki adaletsizlik ve haksızlıklar sonucu Tımarlı Sipahi ordusu da bozulmaya başlamıştır.
*           Donanma da ihmal edilmeye başlanmış, denizcilikle ilgisi olmayan kişiler Kaptan-ı Deryalığa getirilmiştir.

4. Maliye'nin Bozulması :

*           XVII.yy.da savaşların uzun sürmesi ve çoğunun yenilgiyle sonuçlanması ganimet gelirlerinin azalmasına,yeni masraflara yol açmıştır.
*          Sık padişah değişiklikleri nedeniyle, Padişahların tahta çıkışında dağıtılan Cülus bahşişi hazineyi zarara uğratmıştır.
*          Uluslararası Ticaret yollarının değişmesi , ve kapitülasyonlar nedeniyle ticaret,gümrük gelirleri azalmıştır.
*          Coğrafi keşifler sonucu Avrupa'ya akan bol miktarda Altın ve Gümüş Osmanlı İmparatorluğunu olumsuz yönde etkilemiştir.Osmanlı para birimi Akçe nin ( Gümüşten kesilirdi ) değeri düşmüştür.
*           Mali sıkıntının aşılması için ayarı düşük para çıkarılması, isyanların çıkmasına yol açtı.
*           Tımarlı ordusunun sayısı azalınca ,açığı kapatmak için Kapıkulu ordusunun sayısı artırılmıştır. Bunlar maaşlı olduğu için hazinenin yükü artmıştır.
         
  5- İlmiyye nin Bozulması :

*           İlmiyye sınıfının bozulmasıyla onların denetiminde olan adalet, eğitim,belediye işleri de bozulmuştur.
*          Medreselerde "Beşik Uleması" denilen çocuk yaşta Müderrisler görülmeye başlandı.
*          Kadılar rüşvet almaya başladılar.
*           Medreseler giderek sadece dini bilmlerin okutulduğu kurumlara dönüştü.Bu durum Bilim ve Teknik alandaki gelişmelerden uzak kalınmasına yol açtı.
        
   6- Toplum yapısının bozulması  :

*          Devletin paraya ihtiyacının artmasıyla, Tımarlar İltizam'a verilmeye başladı.( Toprağın peşin para karşılığı kiralanması )
*          Mültezimler ( İltizamı alan kişi ) vergi toplayabilmek için yöredeki güçlü ailelerle işbirliği yapmaya başladılar.
*          XVII.yy.boyunca Anadolu'da Celali isyanları görülmeye başlandı.Bu durum yerleşik hayatı çekilmez hale getirmiş,tarım ve hayvancılık gerilemiştir.
*           Ağır vergiler köylünün toprağını terketmesine neden oldu. ( Çiftbozan )
           
         B- Dış Nedenler  :
               
                1- İmparatorluğun Doğal Sınırlara Ulaşması 
                2- Avrupa'da güçlü Merkezi Krallıklara komşu olunması
                3- Avrupalıların Osmanlılara karşı birleşmesi
                4- Avrupanın Coğrafi keşiflerle zenginleşip, Rönesans ve Reform hareketleriyle Bilim ve Teknik alanında ilerlemesi
  
XVII.YY.DA ÇIKAN İÇ  İSYANLAR
      
Bu yüzyılda çıkan iç isyanları üç gurupta topluyoruz :

A- İstanbul İsyanları ( Merkezi İsyanlar ) :

*          Yeniçeriler ve Kapıkulu sipahileri tarafından çıkarılmıştır. * Askeri niteliklidir.
*          İsyanlar genelde devlet yöneticilerini değiştirme amacıyla çıkarılmıştır. İsyanların arkasında devlet yönetimini ele geçirmek isteyen zümrelerin mücadeleleri vardır.

 Yeniçerilerin çıkardığı İsyanların Tarihçesi  :

*          Fatih devrinde Buçuktepe isyanı, Cülus bahşişi nedeniyle
*          III.Murat döneminde ayarı bozuk para nedeniyle isyan etmeleri ( Defterdarın kafasını istediler )
*          II.Osman ( Genç Osman ) 'a karşı isyan ve öldürdüler.Yeniçeri ocağını kaldırmayı düşündüğü için.*Yeniçerilerin ilk öldürdükleri Osmanlı Padişahı
*          IV.Murat'a karşı iki defa isyan.Bunlardan birinde sadrazam Hafız Ahmet Paşa öldürüldü.
*          IV.Mehmet ( Avcı Mehmet ) zamanında bozuklukların nedeni olarak gördükleri 30 kadar devlet yöneticisini SultanAhmet Meydanında öldürdüler ( Vaka-i Vakvakiye-Çınar Vak'ası )

B- Celali  İsyanları  :

        Yavuz Sultan Selim döneminde Bozok'lu Celal adında birisi isyan etmiştir.Bundan dolayı Anadolu'da çıkan halk isyanlarına Celali İsyanları denilmiştir.

 Nedenleri :

*          Avusturya ve İran ile yapılan savaşların uzaması
*          Ağır vergilerden dolayı köylünün toprağını bırakıp "Çiftbozan" olması.* Köylünün toprağını terketmesini önlemek için devlet " Çiftbozan Vergisi " çıkarmıştır.
*          Eyaletlerde yöneticilerin iyi yönetim gösterememeleri
*          Ekonomik durumun kötüleşmesi,para ayarının bozulması
*          Tımar sisteminin bozulması
*          Adaletsizlik ortaya çıkması.Kadı'ların ve yardımcısı Naip'lerin Rüşvet karşılığı iş görmeleri
*          Devşirme Osmanlı yöneticilerinin halkı tam olarak anlayamaması
*          Mültezimlerin ( İltizam alanlar ) halkı soyması
*          Nüfus artışı ve işsiz sayısının çoğalması.

         Anadolu'da çıkan halk ayaklanmaları ; Karayazıcı Abdülhalim, Deli Hasan, Canbolatoğlu,Kalenderoğlu, Kör Mahmut,Katırcıoğlu, Gürcü Nebi.
 * Abaza Mehmet Paşa ve Vardar Ali Paşa ( Sivas Valisi ) devlet yöneticisi olarak isyan edenlerdendir.

C-Eyalet İsyanları   :

Devlet otoritesinin zayıflamasıyla , Erdel,Eflak,Boğdan gibi bağlı beyliklerle, Yemen,Bağdat,Basra,Trablusgarp gibi uzak eyaletlerde çıkan isyanlardır. 

* YORUM : Ekonomik durumun bozukluğu, padişahlar başta olmak üzere devlet yöneticilerinin başarısızlıkları, Adalet sisteminin bozulması, savaşların uzaması ve alınan yenilgilerin etkileriyle XVII.YY.da isyanlar artmıştır.