erasmus etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
erasmus etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

3 Haziran 2016 Cuma

Haftanın Kitapları IX ve Kitap Kılıfları

Haftanın Kitapları IX ve Kitap Kılıfları


Evet, bir aylık bir süreden sonra tekrar buralardayız... Bu süre zarfında,okuma gerekliliğinin getirmiş olduğu kitap ve makaleler listemde hayli yer kapladı. Makaleleri burada yazmaya lüzum görmemekle birlikte esas yer teşkil eden kitap okumalarımı, kendim için bir liste yaratmış olmak için de yazıyor olduğum "Haftanın kitaplarına" eklemeyi lüzum gördüm.

Kitaplardan biri 2012 yılında almış olduğum 19.Yüzyıl Siyasi Tarihi, mülkiyenin esaslı hocalarından hatta esaslı hocalarının da hocası olan Fahir Armaoğlu'na ait.Yine aynı şekilde hocanın bende 20.Yüzyıl Siyasi Tarihi kitabı da mevcut. Bende olanlar 2010 baskısı fakat kitapçılarda gezerken;yeni, daha büyük ebatlı ve karton kapaklı baskılarını da görmüştüm bu yıl içerisinde, yayınevine dikkat etmedim fakat üniversitelerde bir çok bölümde ders kitabı olarak da okutulduğu için devamlı basımı yapılan bir eser konumunda. Sayfa sayısı olarak oldukça hatırı sayılır boyutta, 1192 sayfa. Ben hepsini değil 3/4'ünü okumuş durumdayım şuan, fakat yazarın dili eğer böyle cazip olmasa okuması zor konular, olduğu için buraya kadar gelmekte zor olurdu muhtemelen, Fransız ihtilali ile başlayan anlatım 1914'lere kadar coğrafyaların paralel olarak siyasal durumları üzerinde durması ile mukayeseli olarak ilerliyor. Ardı ardına okuyunca devletlerin siyasi manevralarını, esas amaçlarını daha iyi analiz etmemize yardımcı olan eser aynı zamanda günümüz devletler politikasını da daha iyi yorumlamamız için kesinlikle faydalı... Bir diğer kitap daha önceki "haftanın kitaplarında" aldığım kitaplar arasında olan Erasmus, Deliliğe övgü. 1500'lerin başında yazılan bu eser, Erasmus tarafından yakın dostu Thomas More'a adanmış More/Morus isminin eski Yunancadaki karşılığına binaen yapılan bir kelime oyunu da mevcut. 


Avrupa tarihinde rönesans ve reform hareketlerinin içinde doğduğu ortam;kilisenin kuvveti, skolastik düşüncenin baskısı, kralların ve feodal beylerin halk üzerindeki yaptırımları derken oldukça karanlık bir ortamdı malumunuz, böyle bir ortamda tüm baskı unsurlarını tek tek ele alıp dalga geçen ve eleştiren kitap bağnazlığın her türüne eleştiri getirdiği için günümüze kadar önemini korumuş. "Delilik" söz alarak önce kendini tanıtıyor ve sonra ironi ve retorik dolu bir söyleve başlıyor kitapta, sayfa 80'e kadar mitolojik açıdan kendini tanıtan delilik sonra eleştirilerini direkt hedef alarak yapmaya başlayınca kitap merak uyandırmaya başlıyor ve önemini kavratıyor o sebeple sayfa 80 civarlarına gelene kadar eserin öneminin abartıldığını düşünmüştüm fakat sonra fikrim değişti. Gördüğünüz gibi hayli bir sayfayı işaretledim, bu arada işareti böyle yapmamamdaki amaç kitap sayfasını minimum şekilde yıpratmak istememden kaynaklı.Fosforlu kalem ile bu şekilde işaretli olan sayfa, kitap kapalı iken de hemen belli olduğu için, ilerleyen vakitte kitaplığımdan çıkarıp o kısımları hemen açıp okumamı kolaylaştırıyor. (Siz hangi yönetimi izliyorsunuz? ) Son olarak kitabın bu ikinci basımı Çiğdem Dürüşken çevirisi ile Alfa yayınlarından şubat 2016'da yayımlanmış, 263 sayfa. 

3.kitap; daha önce Azra Erhat'ın mitoloji sözlüğünde okuduğum Dionysos maddesinde bir kısmı alıntılanan ve Dionysos'un Hellen mitolojisine sonradan Anadolu kültüründen geçtiğini gösteren bir eser, o sebeple Hellenler tarafından benimsenmesi de biraz güç olmuş, tiyatrovari ve kısa olduğu için kafa dağıtmak için okunabilir zaten bir oturuşta da bitiyor. Aynı zamanda mitolojiye meraklı olanlar için tavsiye ederim. Euripides tarafından yazılmış bu antik eser,Sabahattin Eyüpoğlu tarafından dilimize kazandırılmış ve İş Bankası Kültür Yayınları tarafından yayımlanmış... 

Haftanın kitaplarından bu kadar, geçen sefer merak konusu olan kitap kılıfı fotoğrafları ile veda ediyorum, anlatmaya lüzum görmedim umarım fotoğraflar açıklayıcı olmuştur.






Sevgiler
Historian

25 Mart 2016 Cuma

HAFTANIN KİTAPLARI VI

HAFTANIN KİTAPLARI VI


Bu hafta  üç kitap okudum, ilki; saygıdeğer bir dostumun haftasonu bana yollamış olduğu bir kaç güzel kitabın arasında olan Mustafa Kemal'in Anıları. Mustafa Kemal'in yazmış olduğu Nutuk, Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet tarihi hakkında kaynak niteliği oluşturan bir eser olmakla birlikte, kendi anılarının kitaplaştırıldığı bu eser de gerçek anılarından meydana gelen tek kitap olma özelliğinde. 

Nutuk, malumunuz üzere "19 Mayıs 1919 günü Samsun'a ayak bastım" cümlesi ile başlamakta ve sonrası gelişen hadiseleri aktarmaktadır.Anılar ise Samsun'a ayak basana kadar ki süreçte gerçekleşen bir kaç hadise ve onların etrafında gelişen fikri çatışmaları konu alan  bir çalışma,1926 yılında akşamları Mustafa Kemal ile bir araya gelen Falih Rıfkı Atay, Paşa'nın anlattıklarını "Hakimiyet-İ Milliyet"  ve "Milliyet" gazetelerinde yayınlamak için not alır ve düzenler. Bu anı dizisi aslında daha uzun olmayı amaçlamışken; Mustafa Kemal'in, harp politikası hakkındaki eleştirilerini, Alman ve Türk komutanlarla tartışmalarını, Vahdettin veliaht iken yaptıkları Almanya gezisini ve daha başka birkaç konuyu ele alır. Tabi bu sırada geçen isimlerin halen ülkelerin siyasi aktörleri olmasından dolayı anı dizisi oldukça ses getirmiş ve hükümetin ricası üstüne anılar dediğimiz kısma kadar yayımlanmış... 

Bir çok kitaba kaynaklık etmesinden dolayı anıların çoğunu farklı kitaplarda okumuş veyahut bir konuşmacıdan dinlemiş olabilme ihtimali yüksek o yüzden az çok daha evvel duyduğumuz olayların aslını okumak ve tekrar etmek niteliğinde olan bu eylem akıcı bir okuma oldu benim için... 


 İkinci kitap ince bir Halil Cibran kitabı "Gezgin"  içinde birer sayfalık 52 kısa hikayeden oluşuyor ve her hikaye kıssadan hisse tarzında, 3-5 tanesini diğerlerine nazaran daha etkileyici buldum. Herhangi bir ortamda açıp okumaya elverişli, odaklanma gerekmeyen türden bir kitap olduğu için ulaşım araçlarında zamanı değerlendirmek için faydalı olabilir bence, hikayelerden sevdiğim bir tanesini seçip defterime de yazdım buarada... 

Son kitap; Rabindranath Tagore imzalı. Hintli yazar Gandi ile yakın arkadaş olmakla birlikte uğruna fikir savaşı verdikleri dava da aynı, Hindistan'ın İngiliz emperyalizminden kurtulma gerekliliği fikri, Tagore da bu düşünceyi pasif direniş ile gerçekleştirir.Ermek isteyen Gandi gibi ılımlı bir yöntem izleyerek,  edebiyatı kullanarak gerçekleştirmek istiyor fakat daha sonra bu uğurda farklı yöntemleri oluyor, 1913'te Nobel ödülü alan Tagore bu kitabında ilahilere yer vermiş pasaj pasaj bölümlere ayrılan kitap biraz da mistisizm ile yoğrulmuş, bana göre her okuyucuya hitap etmeyecek türden bir eser. Son olarak kitap dilimize, Türk siyasi hayatının baş aktörlerinden olmasının yanısıra şair kimliği de olan Bülent Ecevit tarafından kazandırılmış...  


Bu haftanın okunanları böyle, aynı zamanda dün bu kitapları görünce zaten aklımda olan kitaplar olduğu için Alfa Yayınları böyle renkli renkli basmış madem birde çevirisi iyi olmuş, alayım dedim, Avrupa reform hareketinin hazırlayıcılarından Erasmus ve ünlü eseri Deliliğe Övgü ile sonrasında yine fikirleri ile çok kişiyi etkileyip düşünmenin önemini vurgulayan Descartes'ın 3 kitabı kitaplığımın okunacaklar bölümünde yerlerini aldılar. Herkese bol okumalı günler...

Sevgiler

Historian