antifaşist etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
antifaşist etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

16 Ağustos 2017 Çarşamba

"No Pasaran"

"No Pasaran"

https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/8/8f/%C2%A1No_pasar%C3%A1n%21_Madrid.jpg
Dolores İbarruri 
"La Pasionaria" (tutku çiçeği) takma adıyla da anılır.
http://www.mve2gm.es/paises/bando-aliado/u-r-s-s-/personalidades/
Ülkenin geri kalan birçok bölümünde Franco'cu faşist ayaklanma başarıya ulaşmış da olsa Madrid'in son adama kadar savunulması Halk Cephesi'nin başlıca moral hedeflerinden biriydi. Francocuların kentte bir ayaklanma başlatma girişimleri aksayınca kent kapılarına kadar dayanmış olan faşist saldırısı UGT* ve **CNT'nin örgütlediği kitleler tarafından 19 Haziran 1936 akşamı geri püskürtüldü. Aynı gece radyoda birbirini izleyen ateşli konuşmalarının birincisini yapan Dolores İbarruri, "işçilere, köylülere, antifaşist ve yurtsever İspanyolara" "Asturias cellatları"nın*** zaferine izin vermemeleri için çağrıda bulundu: "No pasaran!"
Verdun'de Almanlara karşı I. Dünya Savaşının direniş çağrısı olan "Geçemeyecekler!" sözünün İspanyolcası, İbarruri'nin bu konuşmasından sonra bütün ülkelerin antifaşistlerinin direniş simgesi haline geldi.



http://www.tercerainformacion.es/articulo/memoria-historica/2016/07/19/80-anos-guerra-civil-espanola-o-guerra-revolucionaria
*UGT (Union General de Trabajadores) esas olarak matbaa işçilerinden oluşan 3.300 üyesi ile kurulan sosyalist sendikalar konfederasyonu.
Francico Mora ve Garda Ouejido 'nun 1881'de Enternasyonal'in İspanyol Federasyonu'nun dağılmasından istifade edip dağılan kimi işçi gruplarını lglesias'ın matbaacılar sendikasına ekleyerek kurdukları bu yeni sosyalist sendikanın önünde en önemli engel anarşistlerdi.
İspanyol işçi sınıfı Avrupa'nın diğer ülkelerdeki sınıfdaşlarının tersine sosyalizme pek yüz vermiyor eski gözağrısı  anarşizmden kopmuyordu.
UGT'nin uzun süre böyle ağır gelişmesinde ülkenin kimi gerçeklerinin belirleyici olduğu açıktı. UGT klasik bir sendika olarak legal koşullardan yararlanan barışçıl bir ekonomik mücadeleyi hedefliyordu, ülkede legal imkan diye bir şey yoktu; Avrupa sendikaları gibi düzenli bir bürokrasisi olsun istiyor, cüzi bir üyelik ücreti alıyor, grev fonu tutuyordu; ama cüzi bir ücret bile yoksulluğun son sınırındaki İspanyol proletaryasına ağır geliyor, işçiler, giriş ücreti almayan, grev fonu ile ilgisi olmayan anarşist
sendikaları tercih ediyordu.
UGT 1899'da İspanyol-ABD savaşının sonucunda rejimin girdiği sarsıntı sayesinde siyasal baskıların zorunlu olarak gevşemesinden faydalanarak biraz gelişmeyi başardı. Üye sayısındaki nispi artışla cesaretlenen sendika, giriştiği grevlerle Bilbao ve Madrid'te daha da yaygınlaştı. Bilbao'da  dökümhanelerde ortaya çıkan nüve, kısa sürede komşu Asturias maden bölgesine de sıçradı. 1909'da Semana Tragica'ya yol açan grevlere UGT'nin de katılması sendikanın üstündeki reformizm gölgesini kırmalarına neden olunca gelişim biraz daha hızlandı. 1911'de UGT öyle hızlı gelişti ki bir an CNT silinecek sanıldı. Ancak 1917'den sonra gelen gerici baskı dönemi dengeyi tersine çevirdi.
... iç savaş başladığında Asturias ile Madrid çevresinde UGT, Katalonya'da ve Endülüs'te CNT
güçlüydü. Aynı şekilde Katalonya dışında anarşistler daha çok tarım ve inşaat işçilerini örgütlenmişken, UGT imalat sanayiinde  ve madenlerde kuvvetliydi.

**CNT (Confederacion Nacional de Trabajo) 1910'da kurulan Anarişt sendikalar konfedersyonu.
Yüzyılın başında [19.yüzyıl] geleneksel anarşizme Fransız devrimci sendikalizminden türeyen anarkosendikalist akım da rakip olarak doğdu. İspanyol anarşistleri geleneksel anarşizmin favori toplumsal sınıfı köylülüğe uygun mücadele araçlarından daha farklı yaklaşımları temsil bu gelişmeye beklenilenin tersine olumlu bir yaklaşım sergilediler.
Beklenilenin tersine, çünkü o zamana dek İspanyol anarşizmini simgeleyecek bir tip seçilmesi gerekse kızgın Endülüslü bir köylü anarşist en uygunu olurdu.
Buna rağmen yüzyılın başından itibaren İspanyol anarşizmi kişilik değiştirdi artık simge sanayi işçisi bir Katalon anarşistiydi.
Bu gelişmeyi Barselona'ya göçen çok sayıda Endülüs köylüsünün işçileşmesine bağlayanlar var ama bir şekilde anarkosendikalizm tüm Avrupa'da en iyi ispanya'da  tuttu..
Böylece 1902'de geniş bir sendikal örgütün ön biçimine dönüşmesi düşünülen Solidaridad Obrero kuruldu. Kısa sürede örgüt tüm Katalonya'ya yayıldı .
Ancak Mauro'nun muhafazakar hükümetinin baskı politikası diğer olumsuz koşullarla birleşince hareket kesintiye uğradi. Gelişme durdu denilirken yine Mauro'nun politikası ve cumhuriyetçi radikal Leroux'un sahtekar radikalizminin beraberce işçileri kışkırtması sonucu, Barselona'da 1909 grevi ve Trajik Hafta oldu. Ünlü anarşizan pedagog Ferrer'in haksız idamının doğurduğu hıncın verdiği güç harekete yeni bir hız verdi. Böylece Solidaridad Obrero başlayan atılım 1910'da Confederacion Nacional de Trabajo (CNT)'nun kuruluşuyla amacına erişti.
http://ondaexpansiva.net/la-semana-tragica-la-cultura-insureccional-hispana-hasta-1909/
Barselona'da Barikatlar. 1909
***1934 Asturias Ayaklanması ve Katliamı
İspanya'da Cumhuriyetçiler ile Sol için faşizmle eşdeğer olan CEDA'nın hükümette yer almasına karşı 5 Ekim 1934'te ülkenin bütün büyük kentlerinde grevler patlak verdi. Bunların ardından Katalonya'da bir federal cumhuriyet ilan edildi. Oviedo maden bölgesinde işçiler hükümete orduya ve kapitalist düzene karşı bir ayaklanma başlattılar. Grevlerin bastırılmasına ve Katolanya'daki cumhuriyete kısa zamanda son verilmesine karşın Asturias'daki ayaklanma, coğrafi koşulların da elverişliliği dolayısıyla yayıldı ve bir devrimci komünün kurulmasına kadar vardı. UGT, CNT ve Komünist Partisi ile Troçkistlerin işbirliği ile yürüyen ayaklanma hükümetin savaş hali ve sansür ilan etmesi dolayısıyla kamuoyundan gizli bir biçimde ye inanılmaz bir vahşetle bastırıldı. Binden fazla işçi vurularak ve işkence ile öldürüldü. Ayaklanmayı bastırmakla görevlendirilen Franco, ispanya sağının dikkatlerini bu ayaklanmada güvenilir bir devrim düşmanı olarak üzerinde topladı. Resimde ayaklanmadan sonra teslim alınan Asturiaslı madenciler kurşuna dizilmeye götürülürken.
http://www.manuelgago.org/blog/index.php/2010/04/05/unha-comida-de-fuxidos-en-casa-juanin/
Metinlerin Kaynağı: Sosyalizm ve Toplumsal Mücadeleler Ansiklopedisi, İletişim Yayınları, cilt 3, S. 838, 841, 849, 863

ayrıca bkz.
https://www.youtube.com/watch?v=TF031Inbjo4 (Trajik Hafta'yla ilgili video. Arşiv filmi ve fotoğraflarının yanı sıra kurgu filmlerden de sahneler kullanılmış.)

11 Ağustos 2017 Cuma

"Faşist Otoriteye İtaat ve İman Görevi"

"Faşist Otoriteye İtaat ve İman Görevi"

Mussolini, 1929'da Devlet Özel Savunma Mahkemesi üyelerini kabul etti.
Özel Mahkeme, silahlı kuvvetler ve Faşist milis memurlarından oluşuyordu.
http://dizionaripiu.zanichelli.it/storiadigitale/p/voce/4293/mussolini-benito#!prettyPhoto
"Faşist iktidar yerleşip, kendi devletini kurmaya  başladığında, daha siyasal partiler kapatılmadan, La Giustiza, Corriera della Sera gibi gazeteler kapatıldı  veya kaba kuvvetle ele geçirildi. 31 Aralık 1925 tarihli  yasayla, Sindacato Naziollale Fascista del Giornalisti  (Gazeteciler Faşist Sendikası) kuruldu ve bu sendika üyesi olmayanların gazetecilik hakkı ellerinden alındı.  Böylece, özgür haber dolaşımı ve halkın gerçekleri öğrenme hakkı önlendi.

İtalya dışına kaçan antifaşistlerin yurttaşlıktan çıkartılıp, mallarına el konulabilmesi, 31 Ocak 1926 tarihli yasayla sağlandı.

Mussolini faşizminde eşcinseller hasta olarak
 kabul ediliyor,
hapishane veya tımarhaneye gönderiliyor,
meslekleri ellerinden alınıyordu.
Özel Bir Gün filmi bu temayı işliyor.
http://dasandere.it/il-mussolini-privato-e-il-reato-
della-pederastia-
le-ragioni-di-una-sconfitta-2/
Aynı tarihte, hükümete "kanun hükmünde kararname"  yayınlamak hakkı tanınarak, siyasal iktidar yasama organının denetimi dışına çıkartıldı ve bu yetkiyi kullanan hükümet, toplu iş sözleşmelerini yürürlükten kaldırıp, grevi yasakladı; 3 Nisan 1926'da, toplu sözleşme yapmak yetkisi faşist sendikalarına özgü bir hak sayıldı.

5 Kasım 1926'da, faşizmden yana olmayan tüm gazeteler, siyasal partiler kapatıldı,  dernekler dağıtıldı, Faşist milis komutanların emrinde "gizli polis örgütü''nün kurulması, milletvekillerinin seçim belgelerinin iptali, faşist olmayan sendikaların kapatılması, antifaşistlere pasaport verilmemesi, türünden karar ve uygulamalar da 1926 yılı Kasım ayında gerçekleştirildi.

Böylece, siyasal örgütlenme, düşünce açıklamak, düşünce etrafında birleşmek, emeğin sendikal örgütlenmesi, grev hakları yok edilirken, faşizme siyasal iktidar alternatifini engellemek, özgür siyasal katılma olanaklarını önlemek amacıyla, tek Faşist Partisi'nin değişmez/tartışılamaz mutlak iktidarını sistemleştiren yasal düzenlemeler de gerçekleştirildi, Faşist siyasal iktidar düzeni oluşturulurken, karşıt davranışların cezalandırılmasına yönelik La Legge per la Difesa dello Stato (Devletin Korunması Yasası) 25 Kasım 1926'da kabul edildi.

Faşist devlet anlayışına karşıt eylem ve düşünce açıklamalarını suç sayan, Duce 'ye karşı eylemi ölüm cezasıyla cezalandıran, insan hakları kapsamında olmasına rağmen faşizmin yasaklarına aykırı davranışları suçlayan yasa, faşist düzenin kurulmasında büyük etkenlik sağladı, Yasaya aykırı fiileri yargılamak için, ''Tribunale  Speciale per la Difesa delle Stato" adını taşıyan özel mahkeme kuruldu. Bir faşist generalle, beş faşist milisten oluşan mahkeme, kararlarında; "faşist otoriteye itaat ve iman görevi”ne uygun davranılıp, davranılmadığını ölçü olarak kullanıyordu.  Demokrasi adını da taşısa otoriter siyasal biçime yönelen ülkelerde özlemi duyulan bu "özel mahkeme", 4671 İtalyan vatanseverini mahkum etti. Bu mahkemelerde hüküm giyenlerin yaş ortalaması 30'dan aşağıdır, 4671 kişiden 4042'si sosyalist; 323’ü ise antifaşisttir. Verilen ceza toplamı 28 bin 115 yıla ulaşmaktadır. 

"Devleti Koruma Özel Mahkemesi"  hiçbir hukuksal kurala bağlı olmaksızın, devlet adına faşist iktidarı korumak amacıyla vatanseverleri cezalandırırken, esasen, yargı bağımsızlığı ve güvencesi de giderilmiş, yargıçlar Faşist Partisine bağlanmıştı. 1931’de tüm yargıçlar Faşist Partisine bağlılık yeminine çağrılmış ve yemin etmeyen azınlıktaki yargıçlar görevlerinden atılırken diğer yargıçlar Faşist Partisi'ne üye yazılmıştı.

Carlo Rosselli sağ baştaki.
http://www.corriere.it/cultura/17_maggio_02/saggio-carocci-mussolini-giustizia-liberta-
marco-bresciani-1eb41132-2f59-11e7-88d3-be5206e98599.shtml
Özel Mahkeme kararıyla gönderildiği Lipari adasındaki toplama kampından kaçışından sonra Emilio Lussu,  Fausto Nitti, Carlo Rosselli  tarafından kurulan Giustizia o Liberta (Adalet ve özgürlük) hareketi önderlerinden Carlo Rosselli ve kardeşi Nella Rosselli önce tutuklanıp, zincire vurulduktan sonra sürgüne gönderildiler. Sürgün, Roselli kardeşleri 9 Haziran 1937'de Normandiya'da arabalarına konan bir bombayla ölmekten kurtaramadı.

Sosyalizm ve Toplumsal Mücadeleler Ansiklopedisi, İletişim Yayınları, cilt 3, S. 762

ayrıca bkz.
https://www.youtube.com/watch?v=NsyMfYYbq10&t=1403s (Özel Bir Gün/Una giornata particolare (1977)