Rivayetler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Rivayetler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

13 Şubat 2022 Pazar

Hiçbir Osmanlı padişahı yuzugundeki zehir koymamistir. Yıldırım Bayezid Zehir içmedi hastalıktan ve üzüntüden dolayı vefat etmistir

Hiçbir Osmanlı padişahı yuzugundeki zehir koymamistir. Yıldırım Bayezid Zehir içmedi hastalıktan ve üzüntüden dolayı vefat etmistir



Bütün bu kaynaklardaki ifadeleri bir yana bırakıp Neşri'nin hildye tarzıyla verdiği tek bir rivayetten hüküm çıkarmak tarih metodu açısından da kabul edilebilecek durum değildir. Ayrıca ne Yıldırım Bayezid Hana gelinceye kadar ne de ondan sonrasında Osmanlı padişahlarının savaşlara girerken yüzüklerinde zehir taşıdıklarına dair bir rivayet, hiçbir
Yıldırım Bayezid intihar etmedi, üzüntüden dolayı hastalanır ve böylece vefat eder. Yalanlar ve Rivayetler

Yıldırım Bayezid intihar etmedi, üzüntüden dolayı hastalanır ve böylece vefat eder. Yalanlar ve Rivayetler



"Düşman elinde zebun olup memleketi eller elinde görmektense ölüm yeğdir" deyip kendi nefsini helak eyledi." Aşık.paşazade ise "Semerkand'a götürüleceğini işitince kendi maslahatını gördü" demektedir. Neşri ve Aşık:paşazade'nin bu ifadelerini alan yerli yabancı bazı tarihçiler, romancılar, hikayeciler Yıldırım'ın kendisini zehirlediği tezini iddia ettiler. Oysa aynı Neşri daha önceki iki
Yıldırım Bayezid esir düşünce ve Timur Karamanoğullarina toprak verince yuzugundeki zehiri icmistir? Bu tamamen yalandir

Yıldırım Bayezid esir düşünce ve Timur Karamanoğullarina toprak verince yuzugundeki zehiri icmistir? Bu tamamen yalandir



"Yıldırım Bayezid hakkındaki ikinci yanlış rivayet ise, onun esaret hayatına dayanamayıp, yüzüğündeki zehiri içerek intihar etmesidir. Bu konu Neşri tarihinde; "Bir Hikayet'' başlığı altında şöyle veril­ mektedir: "Rivayet ederler ki Timurleng Rum vilayetini (Anadolu) zapt edip Karamanoğlu'na vermişti. Yıldırım Han bunu işitince gayet incindi. Yüzüğünde zehri vardı. Gayretinden kendini sakınmayıp," (Ahmet Şimşirgil – Kayı I)
Yıldırım Bayezid'in kafese konması yalanı nasıl ve nereden çıkmıştır? Bunun kaynağı nedir?

Yıldırım Bayezid'in kafese konması yalanı nasıl ve nereden çıkmıştır? Bunun kaynağı nedir?



Öyleyse bu hikaye nereden çıkmıştır? Askerlerin bakışları altında seyahat etmek istemeyen Osmanlı sultanı, yolda giderken bir taht-ı revana binmeyi uygun görmüştü. Padişahın seyahat ettiği bu kapalı hüçreye bazı kaynaklarda kafes tabir olunmuştur. Nitekim Fatih devrinde Divan-ı Hümayun top­ lantılarını padişahların izledikleri bölüme de kafes tabir olunması bu anlayışı yansıtmaktadır. İşte
Yıldırım Bayezid'i kafes koyma yalanını hiçbir tarihçi kabul etmez

Yıldırım Bayezid'i kafes koyma yalanını hiçbir tarihçi kabul etmez



"İranlı edip Mevlana Hatifi de Timurname'sinde iki padişahın dostça münasebetlerinden öte söz etmez. Demir kafes meselesini Osmanlı, Timurlu ve Batılı tarihçilerin görüşleri ve nakilleri ile değerlendiren Hammer, "Şayet gerçekleri ifade edecek olursak bu husus üç asırdan ziyade felsefe makalelerine konu olan bir efsaneden öteye gitmez" demektedir. 139" (Ahmet Şimşirgil – Kayı I)
Hoca Sadeddin Efendi, Timur Tarihçi Şerefeddin Ali Üzdü , Yıldırım Bayezid'i kafese konulması ile ilgili rivayeti yalanlar

Hoca Sadeddin Efendi, Timur Tarihçi Şerefeddin Ali Üzdü , Yıldırım Bayezid'i kafese konulması ile ilgili rivayeti yalanlar



Meşhur tarihçi Hoca Sadeddin Efendi bu ifadeleri düzmece ha­ berler olarak nitelendirmektedir. Şayet böyle bir uygulama görülniüş olsa Timur'u yüceltmekte ve Osmanlı'yı aşağı tutmada aşırı giden, Timurilerin resmi tarihçisi Şerefeddin Ali Yezdi mutlaka kullanır­ dı. Bütün yazdıklarını bağnazca ve taassup içerisinde dile getiren bu yazar, iki hükümdarın konuşmalarını,

24 Ekim 2020 Cumartesi

Sultan İbrahim Han nereye gömüldü? Ayasofya vaftizhanesi iftirası

Sultan İbrahim Han nereye gömüldü? Ayasofya vaftizhanesi iftirası

Bir de günümüzde çok konuşulan bir husus var. Neymiş efendim? Sultan İbrahim Han ve Birinci Mustafa Han akli dengeleri bozuk olduğundan Ayasofya’nın 
Sultan İbrahim Han ve Samur Kürk Olayı, Sert ve Soğuk Kış, İstanbul Boğazı Ne Zaman Donmuştur?

Sultan İbrahim Han ve Samur Kürk Olayı, Sert ve Soğuk Kış, İstanbul Boğazı Ne Zaman Donmuştur?

Sultan İbrahim Han’ın “Samur Kürk” merakının olması. Dönemin koşullarını, saray halkının ve toplumun giydiği kıyafetleri bilmeyenler bu tuzağa kolay düşmektedirler. Önce dönemin çok sert geçen kışı ve insanların çektikleri sıkıntıları bir anlatalım…

Sultan İbrahim Han’a Atılan iftiralar,  Emir Güneoğlu Sorunu, Emirgan Semti Adını Nerden Alır? Kesik baş Evliya Kimdir?

Sultan İbrahim Han’a Atılan iftiralar, Emir Güneoğlu Sorunu, Emirgan Semti Adını Nerden Alır? Kesik baş Evliya Kimdir?

Daha saltanatının ilk senesinde Emir Güneoğlu meselesi ortaya çıkmıştı. Sultan İbrahim Han’ın ağabeyi Dördüncü Murad Han; 1635 yılındaki İran-Revan seferinde, Revan kalesini fethedip, kale kumandanı Emir Güneoğlu (Mirgünoğlu) Yusuf Paşa’yı esir olarak İstanbul’a 

Sultan İbrahim Han’a neden deli iftirası atıldı?

Sultan İbrahim Han’a neden deli iftirası atıldı?

20. Yüzyılın ilk çeyreğinde takılan deli lakabı zayıf rivayetlerden ve mesnetsiz iddialardan faydalanarak takılmıştı. Örneğin; Mirgünoğlu hadisesinde, Şiilerin iddia ve iftiraları muteber midir?

23 Ekim 2020 Cuma

Ayasofya Camisinin Mozaikleri Neden Kapatıldı?

Ayasofya Camisinin Mozaikleri Neden Kapatıldı?

Kaynaklar bizlere mozaiklerin ilk kez Fatih Sultan Mehmed Han’ın emriyle sıvandığını göstermekte. Aksini iddia edenler 16. ve 17. yüzyılda İstanbul’a gelen gayrimüslimlerin tablolarını gösteriyorlar. Fakat;

Fatih Sultan Mehmet Han Rivayetler Ayasofya Mozaikleri, Solakzâde

Fatih Sultan Mehmet Han Rivayetler Ayasofya Mozaikleri, Solakzâde

Solakzâde;
Cuma namazından önce mihrab, minber ve mahfil hazırlandığını, duvarlarda bulunan tasvirlerin kaldırıldığını, Cuma hutbesini Akşemseddin’in irat 
Ayasofya Camisinin Mozaikleri ve Sultan Mehmet Han Rivayetleri 1

Ayasofya Camisinin Mozaikleri ve Sultan Mehmet Han Rivayetleri 1

“İlk Cuma namazını burada kılmak isteğinde bulunan Fatih üç gün içinde binada yapılması lazım gelen mihrap, minber gibi şeylerle hristiyanlığa ait olupta