Merhabalar ,bir defter incelemesinin zamanı geldi diye düşündüğüm için oturup bugünkü yazıyı yazmaya başladım, konu olarak da üzerinde fazlaca konuşulan ve çelişkili ifadelerin olduğu Gıpta Taş kağıtlı defteri seçtim.

Kağıtların ağaçtan yapılması yüzünden doğaya verilen zararın bir hayli fazla olduğunu biliyoruz bu sebeple kağıdın alternatif bir malzemeden yapılması fikri oldukça ilgi çekici bir düşünce, bu sebeple de satışa çıktığında çoğu kişi tarafından merak edilip alınan taş kağıt defterler, kimisi için devamlı kullanılan bir materyal konumuna gelmişken kimisi içinse işlevsiz bulunup bir köşeye atılıyor. Taş-kağıt kavramı; özel katkılar da eklenerek kalsiyum karbonat yani kireçtaşı tozundan üretilen bir kağıt türü olarak doğmuş. İki adet film şeklindeki PVC'nin ortasına yerleştirilen öğütülmüş taş, film PVC'lerin birbirine yapıştırılması ile elde ediliyormuş. Üretimde asit gibi kimyasallar da kullanılmadığı için kanserojen madde oranı da sıfır olarak belirtiliyor.

Kağıdın dokusuna baktığımızda bende sanki bir kadifeye veya plastiğe dokunuyormuşum gibi bir his yarattı, aslında tam da tarif edemediğim bir his, kendine has bir yapısı var diyebilirim.

Kağıdımız mürekkep ile nasıl anlaşıyor bir de ona bakalım tabii. Yapısal olarak tamamen farklı olduğu için mürekkebi içine almayan bir kağıt, bu sebeple mürekkebin yüzeyde dağılıp harflerin kalınlaşıp bozulmasına ve keskinliğini yitirmesine sebep oluyor, bu özelliğin ilk bakışta bir pozitif nokta olarak algılanan diğer etkisi ise kağıdın mürekkebi arkaya geçirmemesi.

Tabii suya dayanıklı olduğundan yola çıkarsak, yapısının neredeyse tamamını su oluşturan mürekkebe karşı da dayanıklı olması beklenen bir durum. Bu defterden deneme amaçlı bir süre kullandım ve deneme süresince gözlemlediğim mürekkep-kağıt arasındaki ilişkinin negatif yönlerini şu şekilde sıralayabilirim:

Bahsetmiş olduğum gibi mürekkep dağılmayı çok yapıyor, yüzeyde biriktiği için kuruma süresi oldukça uzuyor , renkler gerçeğinden daha mat ve cansız duruyor aynı zamanda mürekkebin markasıyla da ilintili olarak güneşe 5-10 dk. maruz kaldığı zaman renkte değişim meydana geliyor ve renk açılıyor. Su geçirmez vs. diyoruz nedir bu su geçirmemezlik dersek, şu şekilde;

Defteri suya tutunca , Diamine mürekkep tamamen yok olup kağıtla vedalaştı İroshizuku ise görmüş olduğunuz hali aldı , burada da iki mürekkep arasında ki yapısal ve pigment oranlarındaki farkı görmüş olduk.

Yıkama işleminden sonra kağıdı kurulayıp tekrar yazabilirsiniz o derece de ilginç bir kullanım sunuyor.

Defterin mürekkeple imtihanından sonra yapısından kaynaklı gerçekleşen olaylara bakacak olursak gerek dolma kalem, gerek kurşun kalem veya ince yapısıyla versatil kalemlerde yazım sırasında uç sayfanın içine girip delinmesine veya harf kıvrımlarında yırtılmaya sebep oluyor.

Aynı zamanda yazım sırasında yırtılıp delinmeye çok müsait olsa da gördüğünüz gibi elle yırtmak istediğimizde normal kağıda nazaran daha zor, yırtılmak da değil biraz kopmayı andıran bir şekilde sonuçlandı sayfayı iki tarafından tutup kağıdı çekince, tuttuğum yerler bile açıkça görünüyor.

Her anlamda ilginç olan bu çevreci defteri illa kullanmak isteyenler varsa tükenmez kalemle bastırmadan kullanmalarını tavsiye ederim , fakat dolma kalem ile kullanmayı düşünenler olursa aman diyorum bu bize göre değil uzak duralım , şimdilik benden bu kadar okuduğunuz için teşekkür ederim.

Sevgiler

Historian