Sultan İstanbul’da kaldığı süre zarfında İmparator Manuel’in kendisi için düzenlediği ziyafetlere ve gösterilere katıldı. Bunlar içinde en fazla ilgi gösterdiği Roma İmparatorluğu’na
has bir gelenek olan “Araba (At)Yarışları” olmuştur. Bu yarışlardan birinde çok ilginç bir olay meydana gelmiştir ki, bu olay Türk ve Dünya Bilim Tarihi açısından son derece
önemlidir. Ne Yazık ki, bu döneme ait eser yazmış araştırmacılar bu güne kadar bu konu üzerinde durmamışlardır.(353)
Birazdan ayrıntılarını da göreceğimiz üzere kaynaklara akseden
bilgilere göre, Türklerin bu ilk uçuş denemesi şimdiye kadar kabul edilen bilgileri de değiştirecek mahiyet arz etmektedir. Çünkü bu güne kadar tarihimizde ilk uçuş denemesinin Osmanlı Padişahı IV. Murad zamanında (1623-1640) Hezârfen Ahmed Çelebi (354)
tarafından gerçekleştirildiği kaydedilmekte idi.Sultan Kılıç Arslan ve İmparator Manuel bir gün İstanbul’da bir at yarışı izlediği sırada yarış meydanında bulunan bir sütuna çıkan Türklerden biri stadyum üzerinde uçacağını haykırdı. Bizanslılar önce onun bir sihirbaz olduğunu zannettiler. Ancak sonradan üzerindeki giysilerden ve uzun uzadıya beklemesinden sihirbaz olmadığının farkına vardılar. Bu Türk,belki de Bizanslılar’ın kendileri için sergiledikleri ilginç gösterilere karşılık kendi hünerlerinden örnek vermek istiyordu. Stadyumda bulunan yüksek bir kaleye çıkmış bu Türk Niketas’ın kaydından (355) anlaşıldığı kadarıyla çok uzun ve bol, içine takılan çemberlerle şişirilmiş beyaz bir elbise giymişti. Bu kayıttan onun bu günkü paraşüte benzer bir kıyafet içine girdiği anlaşılıyor. Adam, öne doğru eğilmiş vaziyette rüzgârın uçuş için müsait yönde esmesini beklemekte iken aşağıdaki kalabalık, bu mucit Türk’e karşı sabırsızlık göstererek
“Haydi uç”, “Haydi yelkeni aç”, diye bağırıyorlardı. Bazıları da “Bizi daha ne kadar bekleteceksin”, “Rüzgârı daha ne zamana kadar ölçeceksin” diye bağırıyordu. İmparator Manuel ise, bu arada bir adamını görevlendirerek Türk’ü bu niyetinden vazgeçirmeye
çalışmış ise de bunu başaramamıştır. Niketas’ın kaydına göre,(356) izleyiciler arasında bulunan Sultan da bir taraftan bu adamı için endişe ediyor, diğer taraftan da gururlu bir beklenti içinde
sonucu görmek istiyordu. Yukarıda bir kuşun kanatlarını çırpması gibi kollarını aşağı – yukarı doğru hareket ettiren Türk bir süre sonra kendini boşluğa bıraktı. Ancak bu uçuş denemesi
başarıya ulaşamadı ve adam aşağı düşerek öldü. Sultan Kılıç Arslan, hem bu cesur Türk’ün ölümünden hem de Bizanslılar’ın huzurunda yapılan bu uçuş denemesinin başarısızlığa ulaşmasından dolayı büyük bir üzüntü duydu. İstanbul halkı ise, bu başarısız uçuş denemesini hatırlatarak çarşıda pazarda ve her yerde Türklerle alay ediyorlardı. Bu durum imparatorun
kulağına gidince sultanın kalbinin kırıldığını anlayarak bu tür küstahlıklara son vereceği konusunda ona teminat verdi. Görüldüğü gibi Türklerin, XVII. Yüzyılda Osmanlılar zamanında değil daha XII. Yüzyılda Selçuklular zamanında uçuş denemeleri yaptıkları anlaşılıyor. Tespit edilebildiği kadarıyla bu ilk uçuş denemesini yapan Türk’ün daha önce başarılı olduğu, burada sadece bir gösteri yapmak için uçtuğu anlaşılıyor. Uçuş için yeterli
rüzgârın olmaması veya başkent halkının hemen atlayışı gerçekleştirmesi konusunda aceleci davranması da bu denemenin başarısızlıkla sonuçlanmasına sebep olmuş olabilir.Dipnotlar353
Osman Turan (Türkiye, s. 201-202; a.mlf., “Kılıç Arslan II”, İA., VI, 690), bu olaydan hiç bahsetmezken
Abdulhalûk Çay (s. 39 n. 79) da bu olayı iki üç satır ile dipnotuna taşımış fakat ayrıntı ve önemi üzerinde
durmamıştır. Ferdinand Chalandon, Alexis Comnène.Les Comnène, Jean II Comnène et Manuel I Comnène,
Paris 1910-1912, II, 464.
354
Hakkında bilgi için bk. Mustafa Kaçar, “Hezarfen Ahmed Çelebi”, DİA., XVII, 297.
355
Historia, s. 82.
356
Historia, Aynı yer.Kaynak ; TÜRKİYE SELÇUKLULARI VE ANADOLU BEYLİKLERİ TARİHİDOÇ. DR. MUHARREM KESİK
has bir gelenek olan “Araba (At)Yarışları” olmuştur. Bu yarışlardan birinde çok ilginç bir olay meydana gelmiştir ki, bu olay Türk ve Dünya Bilim Tarihi açısından son derece
önemlidir. Ne Yazık ki, bu döneme ait eser yazmış araştırmacılar bu güne kadar bu konu üzerinde durmamışlardır.(353)
Birazdan ayrıntılarını da göreceğimiz üzere kaynaklara akseden
bilgilere göre, Türklerin bu ilk uçuş denemesi şimdiye kadar kabul edilen bilgileri de değiştirecek mahiyet arz etmektedir. Çünkü bu güne kadar tarihimizde ilk uçuş denemesinin Osmanlı Padişahı IV. Murad zamanında (1623-1640) Hezârfen Ahmed Çelebi (354)
tarafından gerçekleştirildiği kaydedilmekte idi.
önemlidir. Ne Yazık ki, bu döneme ait eser yazmış araştırmacılar bu güne kadar bu konu üzerinde durmamışlardır.(353)
Birazdan ayrıntılarını da göreceğimiz üzere kaynaklara akseden
bilgilere göre, Türklerin bu ilk uçuş denemesi şimdiye kadar kabul edilen bilgileri de değiştirecek mahiyet arz etmektedir. Çünkü bu güne kadar tarihimizde ilk uçuş denemesinin Osmanlı Padişahı IV. Murad zamanında (1623-1640) Hezârfen Ahmed Çelebi (354)
tarafından gerçekleştirildiği kaydedilmekte idi.
Sultan Kılıç Arslan ve İmparator Manuel bir gün İstanbul’da bir at yarışı izlediği sırada yarış meydanında bulunan bir sütuna çıkan Türklerden biri stadyum üzerinde uçacağını haykırdı. Bizanslılar önce onun bir sihirbaz olduğunu zannettiler. Ancak sonradan üzerindeki giysilerden ve uzun uzadıya beklemesinden sihirbaz olmadığının farkına vardılar. Bu Türk,belki de Bizanslılar’ın kendileri için sergiledikleri ilginç gösterilere karşılık kendi hünerlerinden örnek vermek istiyordu. Stadyumda bulunan yüksek bir kaleye çıkmış bu Türk Niketas’ın kaydından (355) anlaşıldığı kadarıyla çok uzun ve bol, içine takılan çemberlerle şişirilmiş beyaz bir elbise giymişti. Bu kayıttan onun bu günkü paraşüte benzer bir kıyafet içine girdiği anlaşılıyor. Adam, öne doğru eğilmiş vaziyette rüzgârın uçuş için müsait yönde esmesini beklemekte iken aşağıdaki kalabalık, bu mucit Türk’e karşı sabırsızlık göstererek
“Haydi uç”, “Haydi yelkeni aç”, diye bağırıyorlardı. Bazıları da “Bizi daha ne kadar bekleteceksin”, “Rüzgârı daha ne zamana kadar ölçeceksin” diye bağırıyordu. İmparator Manuel ise, bu arada bir adamını görevlendirerek Türk’ü bu niyetinden vazgeçirmeye
çalışmış ise de bunu başaramamıştır. Niketas’ın kaydına göre,(356) izleyiciler arasında bulunan Sultan da bir taraftan bu adamı için endişe ediyor, diğer taraftan da gururlu bir beklenti içinde
sonucu görmek istiyordu. Yukarıda bir kuşun kanatlarını çırpması gibi kollarını aşağı – yukarı doğru hareket ettiren Türk bir süre sonra kendini boşluğa bıraktı. Ancak bu uçuş denemesi
başarıya ulaşamadı ve adam aşağı düşerek öldü. Sultan Kılıç Arslan, hem bu cesur Türk’ün ölümünden hem de Bizanslılar’ın huzurunda yapılan bu uçuş denemesinin başarısızlığa ulaşmasından dolayı büyük bir üzüntü duydu. İstanbul halkı ise, bu başarısız uçuş denemesini hatırlatarak çarşıda pazarda ve her yerde Türklerle alay ediyorlardı. Bu durum imparatorun
kulağına gidince sultanın kalbinin kırıldığını anlayarak bu tür küstahlıklara son vereceği konusunda ona teminat verdi. Görüldüğü gibi Türklerin, XVII. Yüzyılda Osmanlılar zamanında değil daha XII. Yüzyılda Selçuklular zamanında uçuş denemeleri yaptıkları anlaşılıyor. Tespit edilebildiği kadarıyla bu ilk uçuş denemesini yapan Türk’ün daha önce başarılı olduğu, burada sadece bir gösteri yapmak için uçtuğu anlaşılıyor. Uçuş için yeterli
rüzgârın olmaması veya başkent halkının hemen atlayışı gerçekleştirmesi konusunda aceleci davranması da bu denemenin başarısızlıkla sonuçlanmasına sebep olmuş olabilir.
“Haydi uç”, “Haydi yelkeni aç”, diye bağırıyorlardı. Bazıları da “Bizi daha ne kadar bekleteceksin”, “Rüzgârı daha ne zamana kadar ölçeceksin” diye bağırıyordu. İmparator Manuel ise, bu arada bir adamını görevlendirerek Türk’ü bu niyetinden vazgeçirmeye
çalışmış ise de bunu başaramamıştır. Niketas’ın kaydına göre,(356) izleyiciler arasında bulunan Sultan da bir taraftan bu adamı için endişe ediyor, diğer taraftan da gururlu bir beklenti içinde
sonucu görmek istiyordu. Yukarıda bir kuşun kanatlarını çırpması gibi kollarını aşağı – yukarı doğru hareket ettiren Türk bir süre sonra kendini boşluğa bıraktı. Ancak bu uçuş denemesi
başarıya ulaşamadı ve adam aşağı düşerek öldü. Sultan Kılıç Arslan, hem bu cesur Türk’ün ölümünden hem de Bizanslılar’ın huzurunda yapılan bu uçuş denemesinin başarısızlığa ulaşmasından dolayı büyük bir üzüntü duydu. İstanbul halkı ise, bu başarısız uçuş denemesini hatırlatarak çarşıda pazarda ve her yerde Türklerle alay ediyorlardı. Bu durum imparatorun
kulağına gidince sultanın kalbinin kırıldığını anlayarak bu tür küstahlıklara son vereceği konusunda ona teminat verdi. Görüldüğü gibi Türklerin, XVII. Yüzyılda Osmanlılar zamanında değil daha XII. Yüzyılda Selçuklular zamanında uçuş denemeleri yaptıkları anlaşılıyor. Tespit edilebildiği kadarıyla bu ilk uçuş denemesini yapan Türk’ün daha önce başarılı olduğu, burada sadece bir gösteri yapmak için uçtuğu anlaşılıyor. Uçuş için yeterli
rüzgârın olmaması veya başkent halkının hemen atlayışı gerçekleştirmesi konusunda aceleci davranması da bu denemenin başarısızlıkla sonuçlanmasına sebep olmuş olabilir.
Dipnotlar
353
Osman Turan (Türkiye, s. 201-202; a.mlf., “Kılıç Arslan II”, İA., VI, 690), bu olaydan hiç bahsetmezken
Abdulhalûk Çay (s. 39 n. 79) da bu olayı iki üç satır ile dipnotuna taşımış fakat ayrıntı ve önemi üzerinde
durmamıştır. Ferdinand Chalandon, Alexis Comnène.Les Comnène, Jean II Comnène et Manuel I Comnène,
Paris 1910-1912, II, 464.
354
Hakkında bilgi için bk. Mustafa Kaçar, “Hezarfen Ahmed Çelebi”, DİA., XVII, 297.
355
Historia, s. 82.
356
Historia, Aynı yer.
Osman Turan (Türkiye, s. 201-202; a.mlf., “Kılıç Arslan II”, İA., VI, 690), bu olaydan hiç bahsetmezken
Abdulhalûk Çay (s. 39 n. 79) da bu olayı iki üç satır ile dipnotuna taşımış fakat ayrıntı ve önemi üzerinde
durmamıştır. Ferdinand Chalandon, Alexis Comnène.Les Comnène, Jean II Comnène et Manuel I Comnène,
Paris 1910-1912, II, 464.
354
Hakkında bilgi için bk. Mustafa Kaçar, “Hezarfen Ahmed Çelebi”, DİA., XVII, 297.
355
Historia, s. 82.
356
Historia, Aynı yer.
Kaynak ; TÜRKİYE SELÇUKLULARI VE ANADOLU BEYLİKLERİ TARİHİ
DOÇ. DR. MUHARREM KESİK