"ordunun cephesine konulması fikrini bildirdiler. Bunun üzerine Murad Han, oğlu Bayezid'e dönüp: "Ey ciğer kuşem! Düşmanla vuruşmak hakkında sen ne tedbir edersin? Zira ben düşmanın askerin bu kadar tasavvur itmez idim. Görülüyor ki sayıya gelmezler. Şimdi biz kendi askerimizin önüne deve tutalım mı? Yoksa şöyle karşı karşıya vuruşalım mı?" deyince Bayezid Han: "Hünkarın fikrine bizim tedbirimiz ermez. Amma, biçareye şöyle gelir ki, nice yıldır kafir ile cenk ederiz, hiç önümüzde deve tutmadık, şimdi dahi tutmayız. Kafirin leşkeri ne denli çoksa inayet-i hak, İslam'ladır. Eğer Hakk Tealadan inayet olursa, yalnız ben kulun bu kafirin işini tamam ederim. Şimdiye dek her cenkte mansur ve muzaffer olduk. Şimdiden geri dahi gam yeme. Yine nusret, Hakk'ın yardımıyla senindir. Hele ben hiç endişe etmezem. Eğer öldürürsek said, yok ölürsek şehit oluruz" dedi. Murad Han bu şecaat sahibi, tedbir ehli ve yüksek himmetli oğluna dualar ettikten sonra Ali Paşaya sordu. Ali Paşa da Şehzade Yıldırım Bayezid'in belirttiği hususlara katıldığını beyan etti. Daha sonra Beylerbeyi Timurtaş Paşa söz alarak, "Bu gömgök demirlere bürünmüş kalabalık dalgalanmaya başladığı vakit muhte meldir ki develer de ürkerek geriye vurabilirler. O zaman askerimiz dağılır, perişan olur ki, böyle tehlikeli bir işte, yanlış tedbir alan, sonunda pişman olur" diyerek fikrini belirtti.93 Bu şekilde görüş melerin sonunda meydana yiğitçe girme yolunu seçerek maksadı hep zafer olan orduyu ona göre düzenlediler." (Ahmet Şimşirgil – Kayı I)
Tarih, bayramcigerli.blogspot.com,
Bayram Cigerli,Tarih Notları, Osmanlılar,Tarih Konu Anlatım,Ahmet Şimşirgil,Kayılar,