Gel bu çoban sen ol" teklifinde bulundu. Alaaddin Paşa: "Kardeş! Merhum babamızın duası ve himmeti seninledir. Çünkü sağlığında, kendi askerlerini senin yanına verdi. Şimdi çobanlık hakkı ve görevi de sana düşer." Meşveret meclisinde bulunanlar dahi, bu fikri güzel buldular. Orhan Gazi buyurdu ki: "Merhum babamız cennetmekan Osman Gazi, son ayrılışımızda şöyle vasiyet eyledi: Bir kimse sana Allah'ın emrettiği şeyi söylerse kabul et. Emretmediği şeyi söylerse kabul etme. Eğer bilmezsen bilenlere sor. Madem siz, babamın sevgili arkadaşları, ittifak ettiniz. Öyleyse biz de bu yükü yüklenelim." İşte devlet ve saltanatın taksim kabul etmeyeceği, bir ülkeye bir padişahın gerektiği bu güzel hadise ile pekişti.40 Geliştirilerek ve sistemleştirilerek de devam ettirildi. Orhan Gazi daha sonra ağabeyi Alaaddin Paşa'ya vezirlik teklif etti. Ancak Alaaddin Paşa onu dahi kabul etmeyip sadece Foture köyünün geliriyle yetineceğini bildirerek hayır ve hasenat yolunu seçti. Orhan Gazi ağabeyinden ve orada bulunanlardan dualar isteyerek devletin başına geçti. Cihana hod gelmek, gitmek içindir. Ne yapsan akıbet yıkmak içindir. Karar etmez gelip suret olanlar Doğan gün hem gece batmak içindir. Amel kim sen idersin ey karındaş Ya cehennem ya cennet içindir. İkisinden fariğ ol Hakk'a dön. Yaratılmış Hakk'a dönmek içindir." (Ahmet Şimşirgil – Kayı I)
Tarih, bayramcigerli.blogspot.com,
Bayram Cigerli,Tarih Notları, Osmanlılar,Tarih Konu Anlatım,Ahmet Şimşirgil,Kayılar,