15 Şubat 2022 Salı

Osmanlı Tarihi, Anakara Savaşını kiskirtanlar



SAVAŞ KI Ş KI RTICI LARI Timur Han, kendisine karşı isyan eden Gürcistan Hakimi Melik Gürgin'i cezalandırdıktan sonra eski İlhanlı merkezi KarabağCla kışlamak üzere karar kılmıştı. Onun bu sahrada ikameti sırasında Sultan Bayezid'in hükü­ metlerini almış olduğu beyler, hapsedildikleri yerlerden kaçarak tabiiyetlerini arz etmek ve himayesini dilemek üzere huzuruna gelmeye başladılar. Germiyan beyi, Menteşeoğlu, Aydın beyi ve Erzincan Hakimi Taharten, Bayezid'in aleyhinde nice sözler söylediler. Timur Han'a bağlılık yeminleri edip beyliklerini elde etmede yardımcı olmasını istediler. Timur Han: "Ey beyler! Sizin sözünüz gerçek midir, yalan mıdır bilemem. Zira ol bir gazi Han'dır. Yok yere zulmetmez ve sizi bi­ günah incitmez" dedikçe onlar: "Ey Sultanım! Sen Sahib-kıransın. Osmanoğlu bir zalim kişidir. Bizi müflis kılıp, atamız ve dedemiz tahtın elimizden aldı. Dileni dileni huzuruna geldiğimiz sizce malumdur. Ol iklim dahi senin gibi Han'a layıktır" diyerek onu tahrik ederlerdi.120" (Ahmet Şimşirgil – Kayı I)

Timur Han gerek bu beylerin aşın kışkırtmalarının tesiri, gerekse düşmanları olup Bayezid'e sığınmış olan Bağdad Hakimi Ahmed Celayir ile Karakoyunlu Kara Yusuf'u istemek üzere Osmanlı pa­ dişahına bir name ile birlikte ilk elçilik heyetini gönderdi. Öte yandan Sultan Ahmed ile Kara Yusuf da Yıldırım Bayezid Han'ı devamlı suretle Timur aleyhine doldurmakta idiler. Onlar Timur'un bütün amacının Anadolu'yu ele geçirmek olduğunu ve bunu gerçekleştirmek için ne gerekirse yapacağını deliller getirerek, yeminler ederek belirtiyorlardı. Ayrıca Timur'un ne kadar zalim ve kan dökücü bir kimse olduğunu çeşitli hikayelerle konu ediyorlardı. Bayezid Han bu sözlerin de tesiri altında kalarak Timur'un elçi­ lerini son derece soğuk karşıladı. Timur'un isteklerini ise saltanatın alametine aykırı olacağı ve mürüvvete yakışmayacağı sebebi ile reddetti. Bunun üzerine Akkoyunlu Beyi Kara Yülük Osman Bey ile Mutahharten'in rehberliğinde Sivas'a yürüyen Timur, on sekiz gün­ lük bir kuşatmanın sonunda kaleyi aman ile teslim aldı. Timur'un buna rağmen kale muhafızlarını öldürttüğü rivayet edilmektedir. Timur Han Anadolu beylerinin bütün kışkırtmalarına rağmen gerek alimlerin kendisini savaştan men etme gayretleri gerekse Bayezid'in kuvvetleri hakkında kesin bir bilgiye sahip olmaması dolayısıyla geri döndü ve Suriye'ye yöneldi. Yıldırım Bayezid Han muhtemel bir savaşa karşı Kayseri'ye doğru yola çıkmış bulunuyordu. Ancak Timur'un Suriye'ye gitmesi üzerine geri dönecekti ki yine fitneciler devreye girdiler. Sultan Ahmed ve Kara Yusuf'un tahrikleri sonucunda Timur'u Anadolu'ya sevk eden Erzincan .Emiri Mutahharten'i cezalandırmaya karar verdi. Erzincan ve Kemah'ı daha ilk saldırıda zapt ederek Kara Yusuf'un idaresine verdi. Ancak Kara Yusuf'un idareden aciz kalması üzerine ailesi ve çocuklarını rehin olarak Bursa'ya gönderdiği Mutahharten'i tekrar görevine iade etti. Timur'a tabi Erzincan ve Kemah'ın zaptı iki devlet arasındaki husumeti daha da arttırdı.

Mısır Memlüklü ordusunu Halep önünde büyük bir bozguna uğratarak sırasıyla Halep, Şam ve Bağdad'ı alan Timur Han, Karabağ sahrasına gelerek ordugahını kurdu.121 Bu arada Timur Han gönderdiği mektupla Yıldırım Han'dan isteklerini devam ettiriyordu. Mektuplarında o güne kadar ka­ zandığı savaşlara ve başarılara değinen Timur, Rum'un (Anadolu) tslam diyarı olduğunu ve oraya sefer yapmak istemediğini özellikle vurguluyordu. Bu beldenin harap olmasından ancak din düşman­ larının memnun olacağını kaydeden Timur, isteklerinin kabulü ile aradaki soğukluğun giderilmesini arzu ettiğini bildiriyor, Kara Yusuf ve Ahmed Celayir' in ne kadar yaramaz ve yol kesici şakiler olduklarını da belirtiyordu. Timur Han ayrıca Sivas, Erzincan ve Kemah'ın da kendisine bırakılmasını istiyordu. Devlet erkanı ve ileri gelenler Timur'un seller gibi gelen atlıla­ rından, fillerinden, başarılarından söz ederek Yıldırım'ı anlaşma yolunu tutması yönünde teşvik ettiler ise de bir faydası olmadı.122 Meşveretsiz işini iş sanma sen Kendi reyinle işe el sunma sen Meşveretten kimse hüsran olmadı Meşveret eden pişman olmadı Meşveretle hasıl olur her ümit Meşveretsiz işte bağlıdır kilit123 Cesur ve gayretli bir padişaha bütün bu istekleri kabul etmek çok ağır geliyordu. Mevlana Hatifi'nin ifadeleri ve Hoca Sadeddin Efendi'nin nazmıyla Bayezid cevabını şu mealde verdi. Ey Anadolu toprağında yetişen kafalar Yele verilir mi hemen kolayca namuslar Cenk tedbirlerimde bir kusur mu görüldü Ki fikirler aniden barış yoluna döndü O sayısız asker ile üstümüze yürürse Ve de hiç çekinmeden ülkemize gelirse

Nasıl ben ondan aman dilemek isterim Okları germiş, tirkeşi asmışsa neylerim Yiğitlik onda görülsün sümsüklük bizde Cihan halkı ne söyler, düşünün bize Şimdiden savaş günü ne olacak bilinmez Güçlü ile güçsüz orada neyler söylenmez Tek başıma ederim ardımdan gelen yoksa Varı dökmeli kişi hanlık davasındaysa Bu sözler nasihatçilerin ağzını kapadı Hiçbir tavsiye hünkdra fayda sağlamadı124 Yıldırım Bayezid Han, Timur Han'a gönderdiği namesinde de, artık kılıçların konuşacağına işaret eder gibiydi. "Bu konağa inen misafir üzerine kılıç üşürülmez ve bu bucağa sığınan dilek ehline dokunulmaz. Eğer sözlerin şiddeti kavgaya sebep olacaksa ilk defa şiddet dolu cümleler sizin mektubunuzda görül­ dü. Yok bizden temelluk (yaltaklanma) bekleniyorsa hanedanımız Cenab-ı Hakk'dan gayriye yalvarmadılar. Galebe ve mağlubiyetin iki­ si de sünen-i evliyadandır. Artık söz uzadı. Savaşa bahane arayanın bahanelerini önlemek mümkün değildir. İki taraftan her kim fitne çıkarırsa vebali onun boynunadır. Hasbünallahü ve ni'mel vekil:'125 Söz sırası artık silahlara gelmişti.

Tarih, bayramcigerli.blogspot.com,
Bayram Cigerli,Tarih Notları, Osmanlılar,Tarih Konu Anlatım,Ahmet Şimşirgil,Kayılar,

Lorem ipsum is simply dummy text of the printing and typesetting industry.

Comments


EmoticonEmoticon