15 Şubat 2022 Salı

Osmanlı Tarihi, Yıldırım Bayezid Han'ın şahsiyeti kişiliği karakteri



YI LD I RIM BAYEZİD HAN'IN ŞAH S İYETİ 1 360 yılında Bursa'da dünyaya geldi. Babası Murad-ı Hüdavendigar, annesi Gülçiçek Hatundur. Küçük yaştan itibaren zamanın en mümtaz alimlerinden olan Bursa Kadısı Koca Mahmud, Kazasker Çandarlı Halil ve Karamanlı Molla Rüstem.'den ilim öğrendi. Babasının seçme komutanlarından askerlik eğitimi gördü, orduları sevk ve idare dersleri aldı. Küçük yaşlardan itibaren savaşlara da katılmaya başladı. Do­ ğuştan kumandan vasıflıydı. Kahramanlığı ve cesareti ile ün yaptı. Çok cesurdu. Fevkalade hızlı hareket ederdi. Ordularını da süratle istediği yere sevk eder, düşmanlarının hiç beklemediği anda karşı­ sına çıkardı. Yıldırım unvanını hakkıyla kulanırdı. Mizaç itibariyle asabi idi. Ani vakalar karşısında itidalini ve soğukkanlılığını muhafaza eder, kararını verir ve pek süratle uygulardı. Bir hamlede Anadolu beylerini ortadan kaldırarak Ege sahillerine ve Samsun havalisini zapt ederek Karadeniz sahillerine inmiştir. Anadolu Türk birliği projesini bir ideal edinmiştir." (Ahmet Şimşirgil – Kayı I)

Niğbolu Muharebesi'nde; askerlerini sevk ve idare, düşmanı imha konusundaki mahareti, kendisinin üstün bir kumandan olduğunu göstermektedir.142 Büyük Cihangir Timur Han'ı, hiç tahmin bile etmediği bir esnada Ankara önünde baskın halinde yakalaması askeri kudretinin diğer bir ispatıdır. Ancak bu halden istifade etmeyerek düşmana fırsat vermesi, kendisine ve ordusuna aşırı güveni aleyhine olmuştur. Kara Tatarlarla Anadolu beyleri kuvvetlerinin ihaneti ise bu savaşta Yıldırım'a en büyük darbeyi vurmuştur. Tarihler, Bayezid'in gerek fetihlerinde gerekse tebaasına karşı fevkalade adil davrandığı hususunda müttefiktir. Konya muhasa­ rasında, Sivas'ın ilhakında, Rumeli fütuhatında ortaya koyduğu adil davranışlar örnek olacak derecede yüksektir. Her gün belirli bir zamanda herkesin kendisini görebileceği bir yerde durur, dört bir yandan gelen tebaasının şikayet ve arzularını dinler, haksızlığa uğrayanların haklarını derhal iade ederdi. Kadı­ ların hükümlerine kesinlikle karışmaz ve kimseyi karıştırmazdı. Bir rivayete göre, Rumeli'de kadıların rüşvet aldıkları şayiası ortaya çıkmıştı. Derhal tahkikat açtıran Bayezid, suçu sabit olanları Yenişehir'de bir eve kapattırdıktan sonra yakılmalarını emretmişti. Kendisini büyük bir hiddetle verdiği bu kararİndan, başta Veziri­ azam Ali Paşa olmak üzere ulema ve alimler güçlükle vazgeçirdiler. Ali Paşanın bunların aldıkları ücretin az olduğunu, bu sebeple böyle bir yola tevessül etmiş olabileceklerini belirtmesi üzerine padişah kadılara maaş bağlattı. Bu olaydan sonra devlet işlerinde en küçük bir suistimal dahi görülmedi.143 Yıldırım Bayezid Han, alimlerin sohbetlerinde bulunur, devlet meselelerini onlarla istişare ederdi. Allahu Tealanın emir ve yasak­ larını bildiren sözleri canla başla kabul ederdi. Bir gün padişahın mahkemede şahitlik etmesi gerekiyordu. Mahkemede herkes gibi o da ellerini önünde bağlayarak ayakta bekledi. Devrin Bursa kadısı Molla Şemseddin Fenari dik dik pa­ dişahı süzdükten sonra şu hükmü verdi:

"Senin şahitliğin geçersizdir. Zira sen namazını cemaatle kılını­ yorsun. Elinde imkan olduğu halde namazlarını cemaatle kılmayan biri yalancı şahitlik edebilir demektir." Bu itham karşısında herkes Yıldırım Bayezid'in hiddetlenmesini bekliyordu. Fakat o boynunu büküp mahkemeyi terk etti. Bu hadi­ seden sonra sarayının yanı başına bir cami yaptırdı ve namazlarını cemaatle kılmaya başladı. 144 Yıldırım Bayezid, Haçlılarla yaptığı muharebeler neticesinde elde ettiği ganimetleri halkın refahı için harcardı. Birçok cami ve imaret yaptırdı. Bunlardan en mühimi Bursa'da yaptırdığı Ulu Camföir. Uludağ'ın eteklerinde nefis bir manzara içerisinde ise Yıldırım Camii'ni yaptırdı. Bunun karşısına da medrese, imaret, misafirhane ve hamam ile hastaların tedavisi için bir darüşşifa inşa ettirmiştir. Mısır<.ian getirttiği Tabip Şemseddin' in idaresine verdiği şifahanede bir baş, üç yardımcı tabip, iki eczacı, iki şerbetçi ile aşçı, ekmekçi, hastabakıcı ve hademeler görev yapıyordu. Yıldırım Han ayrıca Amasya, Sivas, Kastamonu, Tokat ve Konya darüşşifalarını da geliştirdi. Üç değirmen çevirecek kadar kuvvetli olup lezzeti ve içimi ile tanınan Akçaoğlan adındaki suyu Uludağ'dan kapalı künklerle şehre indirtti. Yaptırdığı imaret yanında kemer ve taklar üzerinden geçirtip cami, medrese ve hamama dağıtmış, kalanını mahalleler için ayır­ mıştı. Her mahallede yaptırdığı nice güzel görünüşlü çeşmelerden bu suyu akıttırdı. Yıldırım Bayezid'in bunlardan başka Ebu İshak Kazeruni dervişleri için yaptırdığı Bursa'da bir zaviyesi, Edirne'de cami ve imareti, Karaferye, Kütahya, ve Balıkesir<.ie camileri vardır. Bütün bu tesisleri için çok geniş vakıflar tayin etmiştir. 14 5 Yıldırım Bayezid Han hakkında ilk Osmanlı tarihçilerinden Ahmed!: "Ata ve dedeleri gibi adil ve kamil idi. İlim ehlini çok sever, onlara hürmet gösterir, ihsanlarda bulunurdu. Allah adamlarını (abid ve zahidler) hoş tutardı. Adaletiyle, Osmanlı diyarında mamur olmadık yer bırakmadı:'

Şükrullah: "Bayezid Hünkar, beylik tahtına oturunca atalarından ve de­ delerinden daha iyi olarak adaleti ileri götürdü.Yoksullara acıdı, bayları yüce tuttu. Kötü ve şüpheli işlerden kaçınmayı ve Allah'tan korkınağı birinci iş bildi." Nişancı Mehmed Paşa: "Sultan Bayezid adil, bahadır, filimleri ve fakirleri seven, zen­ ginlere şefkat gösteren bir hükümdardı:' Aşıkpaşazade: "Yıldirım her cuma günü bulunduğu şehirde fukaraya sadakalar dağıtırdı" demektedirler. Hoca Sadeddin Efendi ise eserinde, Yıldırım Bayezid Han bahsini şu mısraları ile tamamlamaktadır: Gerçi o sultana zarar değdi Ama, bunu soyu için denedi Geriye kaldı asil çocukları Anılmaktadır hep hayırla adı iyi bir ad bırakmak ona yeter Unutulmamak her kederi örter Düşmanına başını hiç eğmedi Yüz yüze savaşmaktan çekinmedi Yele verip devleti çerağını Kınında gizlemedi kılıcını Gayret ile korudu namusunu Şerefiyle vermedi konuğunu Timur'a zaferi verdiyse de Hak Tahtına soyunu etti müstehak Gözetmeseydi Osman soyunu Ta o zaman yıkardı boyunu

Peygamber uğruna baş koyunca Bunlara devleti verdi soyca Olunca dilekleri hep iyilik Sürüp gitmedi bu kargaşalık Allah sevgisiyle Osmanlılar Hanlığı Hak'tan böyle aldılar146

Tarih, bayramcigerli.blogspot.com,
Bayram Cigerli,Tarih Notları, Osmanlılar,Tarih Konu Anlatım,Ahmet Şimşirgil,Kayılar,

Lorem ipsum is simply dummy text of the printing and typesetting industry.

Comments


EmoticonEmoticon