CENK NAS I L OLUR GÖRSÜN ! Sultan 1. Murad, AnadoluCla Karaman gailesi ile meşgul olurken, Balkanlar'daki karışıklıkları gidermek üzere de Timurtaş Paşa'yı görevlendirmişti. Timurtaş Paşa 1387'de Bosna'ya doğru ilerler ken, Morava Nehri'ne karışan Topliça Çayı vadisindeki Ploşnik Boğazı'nda Bosna Kralı Tvartko ile Sırp Kralı Lazar Grebliyanoviç'in kuvvetleri tarafından pusuya düşürüldü. Müttefıklerin otuz bin ki şilik kuvvetine karşılık Osmanlılar yirmi bin kişi idi. Burada yapılan şiddetli çarpışmada, Timurtaş Paşa emrindeki akıncı kuvvetlerinin büyük bir kısmı şehit düştü. Bu, Balkanlar'da uğranılan ilk büyük mağlubiyetti.90 Osmanlıların bu yenilgisi Balkanlar'da adeta umumi bir sefer berliğe dönüştü. O ana kadar gizlice yürütülmeye çalışılan yeni Haçlı seferi hazırlıkları bu başarı üzerine bir düğün alayı halini aldı. Kendi aralarındaki mücadeleyi bırakan Balkan milletlerinin şimdi hedefi tekti: Osmanlı'yı bu bölgeden silmek. Sırp prensleri, Bosnalılar, Bulgarlar, Arnavutlar, Ulah ve Hırvat prensleri bütün güçleriyle ittifakın içinde yer aldılar. Macarlar da önemli bir kuvvetle katılarak müttefikleri destekliyordu. Böylece bütün Balkan prensesliklerini mevcut güçleriyle bir araya getiren Sırp despotu Lazar'ın, Osmanlılardan en küçük bir endişesi dahi kalmadı. Büyük bir sevinç içerisinde derhal padişaha elçilik heyetini gönderdi. O mektubunda; sayılarının çokluğun<:lan, askerlerinin ziyadeliğinden bahisle üstünlük davasında bulunuyor, Müslümanların ayaklarını bu diyardan kesip atmak emelinde olduk larını belirtiyor ve hatta Din-i Muhammedi'yi İslam ülkelerinden dahi sileceğini iddia ediyordu." (Ahmet Şimşirgil – Kayı I)
Din yolunda himmet ve gayreti yüce Padişah Murad-ı Hüdavendigar ise elçiye şöyle cevap verdi: "Rahman ve Rahim olan Allah'ın dileği üzere çiçeklerin uyanma demi olan baharda, gül bahçelerindeki goncaların açılarak bir asker gibi saf bağladıkları zaman, kafir çerilerini andıran soğuklar, kar ve yağmur bulutları dağıldığında, ben de şanlı çocuklarım ve bütün ordumla Kosova sahrasında olacağım. Yiğitlik davulunu vurdurup ve sedası ile gök kubbeyi doldurup, düşman içine dalan aslanların hücumu sonunda Las'ı (Lazar) kara toprağa karmak için geleceğim. Eb�di izzet ve şereflerin kaynağı olan Peygamber Efendimiz' in yüzü suyu hakı için, kafirin fitne ateşini yok etmek ve ateşler saçan kılıcın yalmanında oynaşan alevleri ol sapıkların üzerine saçmak suretiyle kara yüreklerini dumana boğmak için yürüyeceğim. Eğer merd ise yerinde dursun, cengin tozu dumanı nasıl olurmuş görsün:' Aslında Sultan Murad, devleti aleyhindeki bu ittifaktan ve derhal harekete geçileceğinden casusları vasıtasıyla zamanında haberdar olmuş, planlı ve muvazeneli bir şekilde süratle hazırlıklara girişmişti. OğUlları Yıldırım Bayezid ile Yakub Çelebi'ye hazır olmaları için fermanlar, Anadolu beylerine ise cihada davet mektupları gönderdi. Çandarlızade Ali Paşa kumandasıyla da otuz bin kişilik bir kuvveti, Bulgarların müttefiklerle ittifakını önlemek üzere harekete geçirdi. Süratli bir şekilde Nadir Geçidi'nden aşan Ali Paşa, Pravadi, Şum nu ve Bulgar krallığının merkezi olan Tırnova'yı aldı. Sonra Tuna boyunca yürüyerek Ulahların nüfuzu altına girmiş olan Silistre ve Niğbolu'yu zapt etti. Böylece Ali Paşa askerlikçe pek mühim bu seri başarılarla, Bulgar Kralı Şişman'ı amana düşürerek onun Balkan itti fakına girmesini ve Osmanlı kuvvetlerini ansızın vurmasını önledi. Öte yandan Sultan Murad-ı Hüdavendigar, yanında Kütahya ve Hamid sancakbeyi küçük oğlu Yakub Çelebi de olduğu halde 1389 yılı baharında Rumeli'ye geçti. Meriç Nehri geçit verinceye kadar Filibe'de bekledi. Yanbolu'ya geldiği zaman Bulgaristan fethini tamamlayan Ali Paşa da kuvvetleriyle gelerek orduya dahil oldu. Osmanlı ordusunda Türklerin himayesini kabul etmiş bulunan Bulgar prensi ve Makedonya Sırp beylerinin yanı sıra; Anadolu'dan
Candar, Germiyan, Saruhan, Aydın, Menteşe ve Teke beyliklerine ait kuvvetler de bulunmaktaydı. Bu sırada Osmanlı ordusuna yalnız namının zikredilmesi büyük bir kuvvet hükmünde bulunan Evrenos Bey de iltihak etti. Orhan Gazi'nin silah arkadaşı olan ve Rumeli'ye ilk geçişten beri bu bölgelerde akıncılık yapan bu tecrübeli ihtiyar kumandanın Hac farizasını eda ettikten sonra dönerek Osmanlı ordusuna katılması askerin cesaretini artırdı. Osmanlı ordusu İhtiman'a vardığı zaman müttefık kuvvetlerin Kosova'da toplandıkları haberi geldi. Derhal harekete geçen ordu, Sofya Köstendil yoluyla Kratova'ya geldiğinde yeni bir Sırp elçilik heyetini burada bekler buldu. Sırp Kralı Lazar, ihtimaldir ki üzerine gelen Osmanlı ordusunun gücünü öğrenmek istiyordu. Lazar'ın elçisi padişaha kralından şu sözleri nakletti: "işte ben hazırım. Üç aydan beri eğer iki eli kanda dahi olsa gelmesi lazımdı. Eğer er ise gelsin vuruşalım. Şayet gelmez ise hazır olsun, ben yakında varıyorum:' Hünkar 'bu sözleri işitince elçiye büyük bir gazap içerisinde: "Eğer elçiye ölüm olsa derhal seni tepelerdim. Ol mel'unun böyle sözler söylediğine bakılırsa İslam kılıncını görmemiştir. El tabancasını yemeyen, kendi tabancasını demirden sanır.91 Ve kendi evinde kendisini arslan zanneder. İnşallah ona Türk erliğin göste rem" buyurdu. Sonra da askerinin alay merasimini elçiye seyrettirdi. Elçi Osmanlı askerinin mükemmel silahları ve atlarıyla, disiplin içerisindeki gösterisini yarı hayranlık ve yarı korku içerisinde izledi ise de gayrete gelerek padişaha: "Ey şah! Madem bana bu şekilde askerini arz ettin. Amma bizim askerimiz sizin askerinizin on katıdır. Beş yüz bin silahlı, giyimli ve uyumlu gök demirden erimiz vardır. Her bir erimiz bin Türk'e bedeldir" dedi. Hünkar ise elçiye cevaben:
"Ey mel'un! Eğer cihanın askeri dahi sizinle olsa, Allah'ın inaye tiyle ve Muhammed Aleyhisselam'ın mucizatıyla cümlesinin kanını toprağa karup, onları karga gibi ayıklayup, binini bir kezden kırup, kralının başını keserim" dedikten sonra elçiyi kovdu.92
Tarih, bayramcigerli.blogspot.com,
Bayram Cigerli,Tarih Notları, Osmanlılar,Tarih Konu Anlatım,Ahmet Şimşirgil,Kayılar
Bayram Cigerli,Tarih Notları, Osmanlılar,Tarih Konu Anlatım,Ahmet Şimşirgil,Kayılar