Sasani İmparatorluğu mutlak bir hükümdarla yönetüiyordu. Sınırsız ve tanrısal bir güce sahip olan bu hükümdar bütün gözlerden uzakta, ulaşılmayan bir yerde ve şaşırtıcı bir lüks içinde yaşıyordu. İmparatorluk bölümlere ayrılmış ve aşama sırasına dayanan dört gruptan oluşmuş bir toplum düzenine dayanıyordu. Zerdüştçülüğü benimsemiş din adamları sınıfı devlet içinde devlet gibiydi; sıkı bir aşamalar sırasına göre düzenlenmiş olan bu sınıf hem etkiliydi, hem de uçsuz bucaksız topraklarından dolayı son derece zengindi. Müneccimler ateşi korurlar, kültü yönetirler ve genç soyluları yetiştirirlerdi. Büyük toprak sahipleri olan soylular, ordunun yüksek kademelerinde görev alırlar ve süvari sınıfını oluştururlardı. Söz konusu ordu, yönetim kadrosuyla birlikte uzun süre rejimin büyük gücünü oluşturdu. Gerçekten de merkezi yönetim çok iyi örgütlenmişti ve bürokratlar ayrıcalıklı bir kast oluşturuyordu.
Merkez, aynı zamanda gizli haber alma işlerini de üstlenen posta hizmetleri aracüığıyla eyaletlerle bağlantı halindeydi. Köylüler ve zanaatçılar kitlesiyse görmezlikten gelinerek angaryalar ve vergiler altmda eziliyordu, ayrıca zorunlu olarak askerlik hizmeti yapmak zorundaydılar. Sasani
ler dönemi Pers İmparatorluğu'nda resmi din, eski inançlardan ve art arda gelen katkılardan doğan Zerdüştçülüktü.
Zerdüşt, İ.Ö. VII. yy'da temel ilkesi, iyilik ile kötülüğün arasındaki "kozmik" bölünme olan bir din kurdu; iyilik Evren'in yaratıcısı Ahuramazda'dan (Hürmüz), kötülükse Ahriman (Ehriman) ve şeytanlarından kaynaklanıyordu. Daha sora Dara II döneminde müneccimler kutsal kitap Avesfa'yı yazdılar. İ.S. 216'da doğan Mani, gene iyilik ve kötülük ilkeleri üstüne kurulu olan evrensel bir din kurdu. İlk Sasaniler tarafından önce iyi karşılanan Mani, daha sonra tutuklandı ve ardından öldürüldü. Büyük müneccim Kirdir, Zerdüştçülüğü, bir devlet dini olarak örgütledi; kültü yerleştirdi, ateş tapmakları kurdu, vb. Zerdüştçülük hoşgörülü olmasıyla ün saldı; ama Hıristiyanlığın Roma'nm resmi dini olduğu yıllarda, ilk Hıristiyanlara aynı hoşgörü gösterilmedi. V. yy'ın sonlarma doğru ve VI. yy'ın başlarında, imparatorluk Horasanlı Mazdak'm düşünceleriyle altüst oldu. Mazdak, malların ve kadınların ortaklaşa kullammmı öngörüyordu; böylelikle iyiliğin zafere ulaşacağına, her türlü eşitsizlik, kin ve savaşm ortadan kalkacağına inanıyordu. Kral Kubad I (488-531) bu savları olumlu karşıladı, ama soylular ve din adamları sınıfı buna karşı çıktılar. Öte yandan, Sasaniler, Bizans'ta işkenceye uğrayan Nesturileri (ya da Nasturiler) kabul ettiler; bunlar Cundişapur'daki aydınlar çevresinde büyük bir rol oynadılar.
Başkentleri Mezopotamya'da bulunduğu halde Sasaniler özellikle Iran' la ilgiliydiler. Burada dairesel planlı Gur'u (Firuzâbâd) kurdular.
Merkez, aynı zamanda gizli haber alma işlerini de üstlenen posta hizmetleri aracüığıyla eyaletlerle bağlantı halindeydi. Köylüler ve zanaatçılar kitlesiyse görmezlikten gelinerek angaryalar ve vergiler altmda eziliyordu, ayrıca zorunlu olarak askerlik hizmeti yapmak zorundaydılar. Sasani
ler dönemi Pers İmparatorluğu'nda resmi din, eski inançlardan ve art arda gelen katkılardan doğan Zerdüştçülüktü.
Zerdüşt, İ.Ö. VII. yy'da temel ilkesi, iyilik ile kötülüğün arasındaki "kozmik" bölünme olan bir din kurdu; iyilik Evren'in yaratıcısı Ahuramazda'dan (Hürmüz), kötülükse Ahriman (Ehriman) ve şeytanlarından kaynaklanıyordu. Daha sora Dara II döneminde müneccimler kutsal kitap Avesfa'yı yazdılar. İ.S. 216'da doğan Mani, gene iyilik ve kötülük ilkeleri üstüne kurulu olan evrensel bir din kurdu. İlk Sasaniler tarafından önce iyi karşılanan Mani, daha sonra tutuklandı ve ardından öldürüldü. Büyük müneccim Kirdir, Zerdüştçülüğü, bir devlet dini olarak örgütledi; kültü yerleştirdi, ateş tapmakları kurdu, vb. Zerdüştçülük hoşgörülü olmasıyla ün saldı; ama Hıristiyanlığın Roma'nm resmi dini olduğu yıllarda, ilk Hıristiyanlara aynı hoşgörü gösterilmedi. V. yy'ın sonlarma doğru ve VI. yy'ın başlarında, imparatorluk Horasanlı Mazdak'm düşünceleriyle altüst oldu. Mazdak, malların ve kadınların ortaklaşa kullammmı öngörüyordu; böylelikle iyiliğin zafere ulaşacağına, her türlü eşitsizlik, kin ve savaşm ortadan kalkacağına inanıyordu. Kral Kubad I (488-531) bu savları olumlu karşıladı, ama soylular ve din adamları sınıfı buna karşı çıktılar. Öte yandan, Sasaniler, Bizans'ta işkenceye uğrayan Nesturileri (ya da Nasturiler) kabul ettiler; bunlar Cundişapur'daki aydınlar çevresinde büyük bir rol oynadılar.
Başkentleri Mezopotamya'da bulunduğu halde Sasaniler özellikle Iran' la ilgiliydiler. Burada dairesel planlı Gur'u (Firuzâbâd) kurdular.