Uç, bazı Türk devletlerinde sınırlara ve sınır boylarındaki yerleşim birimlerine verilen isimdir. Büyük Selçuklu Devleti Malazgirt Savaşı’ndan sonra Türkmen beylerini aşiret ve oymakları ile birlikte Bizans sınırı boylarına yerleştirmişti. Türkmen beyleri Bizans’la savaşarak fetihlerde bulunuyordu. Bu fetihlere öncü bilrik olarak katılıp yiğitlik ve dürüstlükleriyle saygınlık ve nam kazanan kişilere alp adı verilirdi. XIII. yüzyılda Moğolların baskısıyla Anadolu’ya gelen Türkmenler de sınır boylarına yerleştirildi. Böylece hem daha önce yerleşen halkın toprakları korundu hem de Bizans’tan yeni topraklar kazanılarak sınırlar genişletildi. Büyük Selçuklular döneminden beri uygulanan bu siyaset, Anadolu’nun Türkleşmesinde büyük rol oynadı. Anadolu bir Türk yurdu hâline geldi. Türkiye Selçuklu Devleti, sınırlarının tamamında düzenli bir uç örgütlenmesini gerçekleştirdi. Her ucun başında bir uç beyi vardı. Uç beyleri yarı bağımsızdı. Küçük uçlar büyüklere, büyük uçlar da merkeze bağlı idi.
Uç bölgelerinin her biri genel vali veya komutan tarafından yönetiliyordu. Kösedağ Savaşı’ndan sonra Türkiye Selçukluları Moğol egemenliğine girince Anadolu’da siyasal bir otorite boşluğu oluştu. 1277 yılından sonra Türkiye Selçuklu sultanlarını tanımayan uç beyleri yarı bağımsız bir duruma geldiler.
Anadolu’da Karamanoğulları, Osmanoğulları, Germiyanoğulları, Karesioğulları, Aydınoğulları, Menteşeoğulları, Hamitoğulları, Candaroğulları gibi beylikler kuruldu. Batı Anadolu’da kurulan Karesioğulları, Aydınoğulları ve Menteşeoğulları deniz ticaretine önem verdiler. Güçlü bir donanmaya sahip olan Aydınoğullarının en tanınmış denizcisi Aydınoğlu Umur Bey’di. Çanakkale ve Balıkesir bölgelerinde hüküm süren Karesioğulları da kuvvetli bir donanmayla beraber güçlü denizcilere sahipti.
Anadolu’nun iç kısımlarında bulunan Germiyanoğulları ve Karamanoğullarının ise oldukça güçlü kara orduları vardı. Beyliklerden toprakları en az olanı ise Osmanoğulları idi. Bu beyliğin kurulmuş olduğu yer Bizans İmparatorluğu’nun sınırlarına yakın olması sebebiyle oldukça önem taşımaktaydı. Beyliklerden en güçlü olanıysa Karamanoğullarıydı. Bu beylik kendisini Türkiye Selçuklu Devleti'nin varisi olarak görmekteydi.
Anadolu Beylikleri döneminde Türk diline büyük önem verildi. Yandaki fotoğrafta heykeli görülen Karamanoğulları hükümdarı Mehmet Bey, 13 Mayıs 1277’deyayımladığı bir fermanla Türkçeyi resmî dil olarak kabul ettiğini belirtti. XIV. yüzyılın şairlerinden olan Gülşehri, Anadolu’da Türk dilinin ve edebiyatının kökleşiğ yerleşmesinde etkili oldu. Kendi adıyla devlet kuran Kadı Burhaneddin eserlerini Türkçe Yazarak Anadolu'da Türkçenin gelişmesine katkıda bulundu.
Uç bölgelerinin her biri genel vali veya komutan tarafından yönetiliyordu. Kösedağ Savaşı’ndan sonra Türkiye Selçukluları Moğol egemenliğine girince Anadolu’da siyasal bir otorite boşluğu oluştu. 1277 yılından sonra Türkiye Selçuklu sultanlarını tanımayan uç beyleri yarı bağımsız bir duruma geldiler.
Anadolu’da Karamanoğulları, Osmanoğulları, Germiyanoğulları, Karesioğulları, Aydınoğulları, Menteşeoğulları, Hamitoğulları, Candaroğulları gibi beylikler kuruldu. Batı Anadolu’da kurulan Karesioğulları, Aydınoğulları ve Menteşeoğulları deniz ticaretine önem verdiler. Güçlü bir donanmaya sahip olan Aydınoğullarının en tanınmış denizcisi Aydınoğlu Umur Bey’di. Çanakkale ve Balıkesir bölgelerinde hüküm süren Karesioğulları da kuvvetli bir donanmayla beraber güçlü denizcilere sahipti.
Anadolu’nun iç kısımlarında bulunan Germiyanoğulları ve Karamanoğullarının ise oldukça güçlü kara orduları vardı. Beyliklerden toprakları en az olanı ise Osmanoğulları idi. Bu beyliğin kurulmuş olduğu yer Bizans İmparatorluğu’nun sınırlarına yakın olması sebebiyle oldukça önem taşımaktaydı. Beyliklerden en güçlü olanıysa Karamanoğullarıydı. Bu beylik kendisini Türkiye Selçuklu Devleti'nin varisi olarak görmekteydi.
Anadolu Beylikleri döneminde Türk diline büyük önem verildi. Yandaki fotoğrafta heykeli görülen Karamanoğulları hükümdarı Mehmet Bey, 13 Mayıs 1277’deyayımladığı bir fermanla Türkçeyi resmî dil olarak kabul ettiğini belirtti. XIV. yüzyılın şairlerinden olan Gülşehri, Anadolu’da Türk dilinin ve edebiyatının kökleşiğ yerleşmesinde etkili oldu. Kendi adıyla devlet kuran Kadı Burhaneddin eserlerini Türkçe Yazarak Anadolu'da Türkçenin gelişmesine katkıda bulundu.
Anadolu'da kurulan Türk beylikleri |