HEYETİ NASİHA .
ABDÜLHAMİDİN OĞLU ABDÜLRAHİM VE PAŞALARI.
GÖREVLERİ HALKIN YUNAN İŞGALİNE KARŞI AYAKLANMASINI ÖNLEMEK.
EGE SEYAHATİ 1919
LÜLEBURGAZ'DA BİR ŞEHZADE ÇEŞMESİ
Lüleburgaz’ın ana caddesi sayılan İstanbul Caddesi’ nde bir çok kez önünden geçtiğimiz ve ne yazık ki çoğumuzun farkına varamadığı bir garip, kitabesiz bir çeşme.
Günümüzde Emrullah Efendi Ortaokulu bahçesinde , kurnası artık toprak altında kalmış olan rahmetli Dr.Behzat Sevindik’ in iki katlı evine bitişik olan bu çeşme ile ilgili başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde ki bulduğum belge kısaca şöyle;
“Şehzade Cemaleddin Efendi tarafından Lüleburgaz Mektebi yakınlarında inşası emredilen çeşmenin resminin çizildiği”
Tarih: 20 /Ş/ 1337 (Hicri) miladi tarihi ise 19 temmuz 1919 Dosya No: 52 Gömlek No: 33 Fon Kodu: DM.İ-UM.EK
Belgenin günümüz Türkçesine çeviriminden önce kısaca Lüleburgaz halkına bu çeşmeyi armağan eden Şehzade Cemaleddin Efendi’ yi kısaca bir tanıyalım.
Tam adıyla Şehzade Mehmed Cemaleddin Efendi (D. 28 Ekim 1890 Yıldız Sarayı / Ölümü 18 Kasım 1949 Beyrut) babası Sultan Abdülaziz’ in oğlu olan Şehzade Mehmet Şevket Efendi, annesi ise Fatma Rüy-i Naz Hanım Efendi’dir.
Asker kökenli olup, Harbiye Mektebi’ nin şehzadelere mahsus kısmını bitirip Mirliva. “Tuğgeneral” rütbesine kadar yükselmişti. Türk musikisi öğrenip ut ve lovta çalardı. Türk musikisini himaye etmiş ve müzisyenlerle dostluk kurmuştur. Ayrıca Şehzade Cemaleddin Efendi bestecilikle uğraşıp, “Müstear Sirto” su günümüze ulaşmış eseridir.
Cemile Destaviz Hanım Efendi ile evlenip, Şehzade Mahmud Hüsameddin Efendi ve Şehzade Orhan Süleyman Saadeddin Efendi adında iki oğlu olmuştur. 1924’ te çıkartılan sürgün kanunu ile 6 ve 7 yaşlarındaki iki oğlu, hanımı ve annesi ile İstanbul’ dan çıkarak Beyrut’ a yerleşmiş ve 1946 yılında sürgünde hayatını kaybetmiştir. Mezarı hala Beyrut’tadır.(1)
Şehzade Cemaleddin Efendi asker kökenli olması ve bir çok vazifede şahsen görev alması onu diğer bir çok şehzadeden ayıran bir özelliktir. Şehzade, Çanakkale Muharebeleri’nde kısa bir süre alayıyla Saddülka Grubu’nda ateş altında bir fiil çalışmış sonra merkeze alınmış daha sonra 3. Ordu Talimgahlar Komutanı olarak Sivas’ a gitmiş ve orada iki yıl orduya “Muallim Efradı” yetiştirmeye çalışmıştır.
1918 yılında Batum’ un alınmasından sonra da oraya tayin olmuştur. Bu dönemde Vehip Paşa komutasında görev almıştır. Vehip Paşa, Cemaleddin Efendi’ nin “nezaket ve dürüst muamelatı ile askerin ve ahalinin kalbi muhabbet ve hürmetlerini” kazandığını da belirtmiştir.(2)
11 nisan 1919 tarihli İKDAM Gazetesi’ndeki bir haber ise, Anadolu’ ya ve Rumeli’ye şehzadeler başkanlığında iki heyet gönderilmesi karar verilmiş olup, memleketin muhtelif yerlerini gezerek halka uzlaşma ve vatandaşlık hissi telkin edeceğini, bu heyetlerden Rumeli bölgesine gidecek olan Şehzade Cemaleddin Efendi’nin , Anadolu’ya gidecek olana ise Sultan Abdülhamit Han’ın oğlu Şehzade Abdürrahim Hayri Efendi’nin başkanlık yapacaklarını yazmıştır.(3)
Şehzade Cemaleddin Efendi’nin en önemli özelliklerinden biri ise Milli Mücadele’ nin hazırlanış aşamasına katılmış olmasıdır.
Kazım Karabekir Paşa’nın 15.Kolordu Komutanı olarak atanması, İstanbul’dan ayrılması, Samsun, Trabzon ve Erzurum’ da geçen Nisan/Mayıs 1919 günlerinde kısaca;
10 nisan 1919’ da, Erkan-ı Harbiye-i Umumiye Reisi Fevzi Paşa’ya :
-“Ben şarka milli istiklalimizi temine gidiyorum. Tasfiye artık mevzu bahis değildir” demiştir. 11 nisan da , Mustafa Kemal Paşa’yı ziyaret ettim. Rauf beyi bulamadım. Kemal Paşa hasta yatıyordu. 17 nisan da Samsun’a varmıştır.
19 nisan cumartesi günü Trabzon’ a varmıştır. Trabzon’da paşa gününü şöyle anlatıyor;
“ Öğle yemeğinde vali beyle birlikte belediye namına verilen ziyafette idik. Yemekten sonra İstanbul’a hareket etmek üzere olan “Şehzade Miralay Cemaleddin Efendi’ yi ziyaret ettim. 20 nisan 1919 günü ise Şehzade Cemaleddin Efendi, Kazım Karabekir Paşa’yı iade-i ziyaret etmiştir.(4)
İşte bu Miralay Şehzade Cemaleddin Efendi , 1919 yılının temmuz ayında Edirne’ ye geçerken mahiyeti ile birlikte yaklaşık bir hafta Lüleburgaz’da kalmış ve Lüleburgaz halkının gösterdiği yakın ilgiye teşekkür olarak bu çeşmeyi yaptırmıştır. Başbakanlık Osmanlı Arşivi’ndeki belgenin günümüz çevirisi bu şekildedir;
Edirne vilayeti ile ilgili bilgiler girecek
Lüleburgaz’ın tarihi olan bu çeşme umarım bir gün yetkililer tarafından resterasyonu yapılır ve tarihe bir ışık tutarlar.
Kaynaklar
1-) Ömer Faruk Özdemir “Torundan Abdülaziz’e Türbe Ziyareti”
2-)Dr. Yüksel Nizamoğlu “Vehip Paşa/ Kahramanlıktan sürgüne” 2013 Yitik Hazine Yayınları/İstanbul
3-)İKDAM Gazetesi 19 nisan 1919
4-) Kazım Karabekir’ in Anıları
5-)BDA D:52 G:3 FK:DH.İUM.EK
6-)Çeviri: Sn. Zeki Özkan
Mustafa Gültekin
Lüleburgaz’ın ana caddesi sayılan İstanbul Caddesi’ nde bir çok kez önünden geçtiğimiz ve ne yazık ki çoğumuzun farkına varamadığı bir garip, kitabesiz bir çeşme.
Günümüzde Emrullah Efendi Ortaokulu bahçesinde , kurnası artık toprak altında kalmış olan rahmetli Dr.Behzat Sevindik’ in iki katlı evine bitişik olan bu çeşme ile ilgili başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde ki bulduğum belge kısaca şöyle;
“Şehzade Cemaleddin Efendi tarafından Lüleburgaz Mektebi yakınlarında inşası emredilen çeşmenin resminin çizildiği”
Tarih: 20 /Ş/ 1337 (Hicri) miladi tarihi ise 19 temmuz 1919 Dosya No: 52 Gömlek No: 33 Fon Kodu: DM.İ-UM.EK
Belgenin günümüz Türkçesine çeviriminden önce kısaca Lüleburgaz halkına bu çeşmeyi armağan eden Şehzade Cemaleddin Efendi’ yi kısaca bir tanıyalım.
Tam adıyla Şehzade Mehmed Cemaleddin Efendi (D. 28 Ekim 1890 Yıldız Sarayı / Ölümü 18 Kasım 1949 Beyrut) babası Sultan Abdülaziz’ in oğlu olan Şehzade Mehmet Şevket Efendi, annesi ise Fatma Rüy-i Naz Hanım Efendi’dir.
Asker kökenli olup, Harbiye Mektebi’ nin şehzadelere mahsus kısmını bitirip Mirliva. “Tuğgeneral” rütbesine kadar yükselmişti. Türk musikisi öğrenip ut ve lovta çalardı. Türk musikisini himaye etmiş ve müzisyenlerle dostluk kurmuştur. Ayrıca Şehzade Cemaleddin Efendi bestecilikle uğraşıp, “Müstear Sirto” su günümüze ulaşmış eseridir.
Cemile Destaviz Hanım Efendi ile evlenip, Şehzade Mahmud Hüsameddin Efendi ve Şehzade Orhan Süleyman Saadeddin Efendi adında iki oğlu olmuştur. 1924’ te çıkartılan sürgün kanunu ile 6 ve 7 yaşlarındaki iki oğlu, hanımı ve annesi ile İstanbul’ dan çıkarak Beyrut’ a yerleşmiş ve 1946 yılında sürgünde hayatını kaybetmiştir. Mezarı hala Beyrut’tadır.(1)
Şehzade Cemaleddin Efendi asker kökenli olması ve bir çok vazifede şahsen görev alması onu diğer bir çok şehzadeden ayıran bir özelliktir. Şehzade, Çanakkale Muharebeleri’nde kısa bir süre alayıyla Saddülka Grubu’nda ateş altında bir fiil çalışmış sonra merkeze alınmış daha sonra 3. Ordu Talimgahlar Komutanı olarak Sivas’ a gitmiş ve orada iki yıl orduya “Muallim Efradı” yetiştirmeye çalışmıştır.
1918 yılında Batum’ un alınmasından sonra da oraya tayin olmuştur. Bu dönemde Vehip Paşa komutasında görev almıştır. Vehip Paşa, Cemaleddin Efendi’ nin “nezaket ve dürüst muamelatı ile askerin ve ahalinin kalbi muhabbet ve hürmetlerini” kazandığını da belirtmiştir.(2)
11 nisan 1919 tarihli İKDAM Gazetesi’ndeki bir haber ise, Anadolu’ ya ve Rumeli’ye şehzadeler başkanlığında iki heyet gönderilmesi karar verilmiş olup, memleketin muhtelif yerlerini gezerek halka uzlaşma ve vatandaşlık hissi telkin edeceğini, bu heyetlerden Rumeli bölgesine gidecek olan Şehzade Cemaleddin Efendi’nin , Anadolu’ya gidecek olana ise Sultan Abdülhamit Han’ın oğlu Şehzade Abdürrahim Hayri Efendi’nin başkanlık yapacaklarını yazmıştır.(3)
Şehzade Cemaleddin Efendi’nin en önemli özelliklerinden biri ise Milli Mücadele’ nin hazırlanış aşamasına katılmış olmasıdır.
Kazım Karabekir Paşa’nın 15.Kolordu Komutanı olarak atanması, İstanbul’dan ayrılması, Samsun, Trabzon ve Erzurum’ da geçen Nisan/Mayıs 1919 günlerinde kısaca;
10 nisan 1919’ da, Erkan-ı Harbiye-i Umumiye Reisi Fevzi Paşa’ya :
-“Ben şarka milli istiklalimizi temine gidiyorum. Tasfiye artık mevzu bahis değildir” demiştir. 11 nisan da , Mustafa Kemal Paşa’yı ziyaret ettim. Rauf beyi bulamadım. Kemal Paşa hasta yatıyordu. 17 nisan da Samsun’a varmıştır.
19 nisan cumartesi günü Trabzon’ a varmıştır. Trabzon’da paşa gününü şöyle anlatıyor;
“ Öğle yemeğinde vali beyle birlikte belediye namına verilen ziyafette idik. Yemekten sonra İstanbul’a hareket etmek üzere olan “Şehzade Miralay Cemaleddin Efendi’ yi ziyaret ettim. 20 nisan 1919 günü ise Şehzade Cemaleddin Efendi, Kazım Karabekir Paşa’yı iade-i ziyaret etmiştir.(4)
İşte bu Miralay Şehzade Cemaleddin Efendi , 1919 yılının temmuz ayında Edirne’ ye geçerken mahiyeti ile birlikte yaklaşık bir hafta Lüleburgaz’da kalmış ve Lüleburgaz halkının gösterdiği yakın ilgiye teşekkür olarak bu çeşmeyi yaptırmıştır. Başbakanlık Osmanlı Arşivi’ndeki belgenin günümüz çevirisi bu şekildedir;
Edirne vilayeti ile ilgili bilgiler girecek
Lüleburgaz’ın tarihi olan bu çeşme umarım bir gün yetkililer tarafından resterasyonu yapılır ve tarihe bir ışık tutarlar.
Kaynaklar
1-) Ömer Faruk Özdemir “Torundan Abdülaziz’e Türbe Ziyareti”
2-)Dr. Yüksel Nizamoğlu “Vehip Paşa/ Kahramanlıktan sürgüne” 2013 Yitik Hazine Yayınları/İstanbul
3-)İKDAM Gazetesi 19 nisan 1919
4-) Kazım Karabekir’ in Anıları
5-)BDA D:52 G:3 FK:DH.İUM.EK
6-)Çeviri: Sn. Zeki Özkan
Mustafa Gültekin