Babailer Ayaklanması (1240)
Amasya, Kırşehir, Sivas, Adıyaman ve Malatya dolaylarında Baba ishak tarafından başlatılan, kısa
sürede Türkmenler arasında yayılan eşitlikçi temelde dayalı dinsel kökenli bir ayaklanmadır. Başka Selçuklu kuvvetlerine karşı önemli başarılar elde etmiş olan hareket, Selçukluların Frank askerlerini savaşa alanına sokmaları sonucunda yenilmiş ve binlerce Türkmen kılıçtan geçirilip, Baba İlyas ile Baba İshak gibi önderler idam edilmiştir
Şeyh Bedreddin Ayaklanması (1413)
Gerçekte Şeyh Bedreddin'in içinde yer almadığı ama müridlerinden Börklüce Mustafa ile Torlak Kemal'in Aydın ve Manisa yörelerinde başlattığı ayaklanma, hareketin düşünce planındaki önderinin Bedreddin olması nedeniyle bu isimle anılmaktadır. Dinsel niteliğe sahip ancak eşitlikçi, mülkiyet karşıtı ve insan sevgisine dayalı pir felsefesi olan ayaklanma Mehmet Çelebi'ye bağlı Osmanlı kuvvetleri tarafından bastırılmış, önce Börklüce Mustafa, ardından Torlak Kemal ve sonunda da Şeyh Bedreddin asılmışlardır.
Şahkulu veya "Şeytan Kulu" Ayaklanması (1511)
Antalya, Burdur, Isparta, Kütahya ve Sivas'ta yaygınlık gösteren ayaklanma Şah İsmail'in
babası Şeyh Haydar'ın halifelerinden Hasan Halife'nin oğlu Şah Kulu tarafından başlatılmıştır. Alevi kökenli bu ayaklanma doğrudan Osmanlı iktidarına yönelikti. Kendisine katılan fakir köylüleri, tımar erlerini ve sipahileri dinsel bir düşünce etrafında toplayan Şah Kulu önceleri önemli başarılar elde etti. Üzerine gönderilen Karagöz Paşa kumandasındaki Osmanlı güçlerini yenerek, paşayı öldürten Şah Kulu'nun ayaklanması sonunda Sadrazam Ali Paşa'nın güçlerine yenildi.
Nur Ali Halife ayaklanması (1512)
Şah Kulu Ayaklanması'nın bastırılmasından sonra Amasya, Tokat, Çorum ve Yozgat civarında meydana gelen alevi kökenli bu ayaklanma fazla yayılmamış ve kısa sürede Osmanlı kuvvetleri tarafından yenilgiye uğratılmıştır.
Bozoklu Celal Ayaklanması (1518)
Kendi önderlik ettiği ayaklanmadan sonra meydana gelecek benzer isyanlara bir çeşit isim
babalığı yapan Bozoklu Celal'in hareketi Tokat ve Turhal'da yaygınlık gösterdi. Bozoklu Celal bir Türkmen dervişi olup, mehdilik iddiasında bulunmuştur. Kısa sürede binlerce kişiyi etrafına toplayan ve alevi kökenli olan ayaklanma Rumeli Beylerbeyi Ferhat Paşa ile bölgedeki beylerbeylerinin gücü karşısında yenilmiş ve Celal ile müridleri öldürülmüştür.
Baba Zünnun Ayaklanması (1525)
Yozgat'ta başlayan, Sivas, Tokat, Kayseri ve İçel'e kadar yayılan alevi kökenli ayaklanma Osmanlı yönetimine karşı Türkmenlerin ağır vergilendimeleri öne sürerek kalkıştıkları bir harekettir.
Kayseri ve Malatya yörelerinde Osmanlı kuvvetlerine karşı başarı kazanan Baba Zünnun önderliğindeki alevi Türkmenler, sonunda Rumeli Beylerbeyi Hüseyin Paşa güçlerine yenilmişlerdir.
Domuz Oğlan ve Yenicebey Ayaklanması (1526)
Toprak ve nüfuzlarını kaybeden Domuz Oğlan ile Yenicebey'in Tarsus ve Adana'da Türkmenlere öncülük ederek başlattıkları bu ayaklanma Adana Beylerbeyi Piri Paşa tarafından bastırılmış, sonunda Domuz Oğlan öldürülmüş, Yenicebey ise kaçmıştır.
Kalender Şah Ayaklanması (1527)
Sivas, Amasya ve Tokat'ta başlayan ve bu yörelerde çok kırsa sürede onbinlerce kişiyi toplayan alevi kökenli bu ayaklanmaya, dirliklerine elkonulmuş olan sipahilerle, vergilerden yakınan sünni halk katılmıştır. Kalenderoğlu ya da Kalender Çelebi diye de tanınan Kalender Şah, Kanuni'nin üzerine gönderdiği Anadolu Beyler beyi Behram Paşa komutasındaki kuvvetleri yenmiş ama daha sonra dirliklerinin geri verilmesi üzerine ayaklanmadan vazgeçen sipahilerin ayrılmasıyla zayıflaması sonucu güçlü Osmanlı ordusu karşısında yenilmiştir.
Veli Halife Ayaklanması (1527)
Tarsus ve Adana yöresine Veli Halife'nin öncülük ettiği bu isyan dinsel kökenli olup, katılanların çoğunluğunu toprağını işletecek gücü olmayan ve pamukta çalışan ırgatlar oluşturmuştur Ayaklanma yine Piri Paşa tarafından bastırılmıştır.
Şeyh Şeydi Ayaklanması (1530)
Adana'da başlayan ve Kars'a yayılan alevi kökenli bu ayaklanma Anadolu'da alevi kökenli son
ayaklanmadır. Önce Piri Paşa'ya yenilen Şeyh Seydi'nin kuvvetleri daha sonra geldikleri Kars'ta yeniden karşılaştıkları Paşa'nın güçlerine yenik düştüler.
Karayazıcı Abdülhalim Ayaklanması (1598)
Malatya, Sivas, Urfa, Maraş ve Çorum'da yayılan bu ayaklanma 16. yüzyılda görülen en büyük Celali Ayaklanması diye bilinir. Önce Celalilere karşı savaşan birliklerin başına getirilen Karayazıcı daha sonra on ara katılmış ve etrafına topladığı 20 000 kişiyle halktan haraç toplamıştır. Karayazıcı ayaklanma sırasın da kendisine bağlı kuvvetleri oldukça iyi örgütlemiş, Osmanlı yönetiminden hoşnut olmayan devlet adamlarını biraraya getirmişti. Bu arada, üstüne gelen orduyu yenen Karayazıcı kendisine katılan eski beylerbeyi Hüseyin Paşa'yla birlikte Urfa'yı ele geçirdi. Sonunda İbrahim Paşa tarafından Kayseri'de yenilerek Samsun'da Canik dağlarına kaçan Karayazıcı burada ölmüştür.
Deli Hasan Ayaklanması (1600)
Karayazıcı Abdülhalim'in kardeşi olan Deli Hasan'ın başlattığı bu ayaklanma Tokat, Kütahya, Afyon ve Sivas yörelerinde yayılmıştır. İsyanın önderi Deli Hasan daha sonra bağışlanarak Bosna'ya gönderilmiş, fakat burada da ayaklanma girişimlerine Kalkıştığı için Tiryaki Hasan Paşa tarafından boğdurulmuştur.
Tavil Ahmed Ayaklanması (1605)
Tavil Ahmed'in öncülük ettiği Celali ayaklanması Karaman, Seydişehir ve Harput civarında meydana
gelmiştir. Tavil Ahmed ayaklanmayı bastırmak üzere üzerine Ali Paşa ile Nasuh Paşa'ları yenmiş, ardından Harput kalesini kuşatmıştır Kendisinden sonra kardeşi Mustafa ile oğulları Mehmed ve Mahmud'un sürdürdükleri ayaklanma Murad Paşa tarafından bastırılmıştır.
Kalenderoğlu Mehmet Ayaklanması (1606)
Sancakbeyliği, Kethüdalık ve mütesellimlik yapan Kalenderoğlu Mehmet Bey'in başlattığı
ayaklanma Ankara, Bolu, Geyve, Manisa, Burdur ve Isparta dolaylarında yayılmıştır. Bir ara Ankara'yı ve Bursa'yı da kuşatan Kalenderoğlu siyasal bir hedefe yönelmiş, Osmanlı iktidarını tehdit etmiştir. Bir süre Anadolu'nun büyük bir kesimine egemen olan Kalenderoğlu Piri, Osmanlı'yı zorbalıkla, halkı ezmekle suçlamış özellikle Canbuladoğlu'nun öldürülmesinden sonra
hareketini genişletmiş ama sorunda Adıyaman'da, Göksun'da Kuyucu Murad Paşa'ya yenilerek,
kaçmış ve İran'a sığınmıştır.
Yusuf Paşa Ayaklanması (1607)
Önce kethüda ve daha sonra paşa olan Yusuf Paşa, Aydın yöresinde köy ve kasabaları soyarak
ayaklanmış, daha sonra bağışlanmak üzere gitti ği Kuyucu Murad Paşa'nın huzurunda boğdurulmuştur.
Canbuladoğlu Ayaklanması (1607)
Kürt Beyi olan Canbuladoğlu Ali Bey, amcası Canbuladoğlu Hüseyin Bey' in sebepsiz yere idam edilmesinden sonra ayaklanmış ve Şam, İskenderun, Haleb civarında egemenlik kurmustur. Kendi adına hutbe okutan, ordu kuran ve para bastıran Canbuladoğlu bir ara bağımsız bir devlet gibi dış ilişkilerde de bulunmuştur. Bu durum merkezi yönetimi kızdırmış, üzerine gönderilen Kuyucu Murat Paşa komutasındaki kuvvetlere yenilen Canbuladoğlu İstanbul'a gelerek kendisini Padişah'a affettirmesine rağmen daha sonra atandığı Belgrad'ta Kuyucu Murad tarafından boğdurulmuştur.
Abaza Mehmed Paşa Ayaklanması (1625-27)
Canbuladoğlu'nun hazinedarı olan Abaza Mehmed Paşa'nın Erzurum, Sivas, Kayseri dolaylarında gerçekleştirdği bu hareket sekbanlara ve leventlere dayalı halkla pek ilişkisi olmayan bir paşa ayaklanmasıdır. Bir post kavgası biçiminde oluşan olaylar sonucunda Abaza Memed Paşa bağışlanarak Bosna valiliğine atanmıştır.
Cennetoğlu Ayaklanması (1625)
Balıkesir, Aydın ve Manisa dolaylarında çıkan bu ayaklanmaya Cennetkanoğlu diye bilinen eski bir tımarlı sipahi öncülük etmiştir. Halka Osmanlı yönetimine karşı yeni bir yönetim kuracağını vaadederek ayaklanan Cennetoğlu, kısa bir süre içinde yüzlerce kişiyi bir araya getirdi, ayanlardan sekban akçesi topladı. Cennetoğlu'nun üzerine gönderilen Dişlek Hüseyin Paşa'nın ve yörede Cennetoğlu'na karşı bir araya getirilen kapıkullarıyla, gönüllülerin sürdürdüğü savaşlardan sonra
yenilerek, işkenceyle öldürüldü.
İlyas Paşa Ayaklanması (1632)
Balıkesir'e yerleşmiş İlyas Paşa'nın diğer paşalarla olan sürtüşmesinden doğan ve çıkar çatışmalarının ağır bastığı bu ayaklanmanın sonunda ilyas Paşa, IV. Murad'ın huzurunda af
dilemeye gelmiş ve burada boğdurulmuştur.
Kara Haydaroğlu Ayaklanması (1647)
Söğüt ve Afyon civarında babasını öldürenlerden öc almak üzere harekete geçen Kara Haydaroğlu Mehmed' in önderlik ettiği bu ayaklanma bir süre etkili oldu. Önceleri Afyon önlerinde Osmanlı kuvvetlerini yenen Kara Haydaroğlu, sonunda Isparta önlerinde yenilmiş ve İstanbul'a getirilerek asılmıştır.
Katırcıoğlu Ayaklanması (1646)
Kara Haydaroğlu'nun en yakın arkadaşlarından olan Katırcıoğlu'nun Osmanlı yönetimini devirmek
amacıyla başlatmış olduğu ayaklanmadır. Akşehir, Beyşehir ve Seydişehir dolaylarında halktan
para toplayan Katırcıoğlu sonunda Topal Mehmet Paşa'ya yenilerek, bağışlanmasını istedi. Bunun ardından paşa olarak gittiği Girit'te öldü.
Vardar Ali Paşa Ayaklanması (1647)
Osmanlı bürokrasisi içindeki aksaklıkların giderilmesini ve padişahın kötü yönetimini öne
sürerek ayaklanan Sivas valisi Vardar Ali Paşanın bu isyanı üzerine giden İbşir Paşa tarafından
bastırılmış ve paşanın boynu vurulmuştur,
Gürcü Abdünnebi Ayaklanması (1649)
Bir kapıkulu olan Gürcü Abdünnebi'nin ayaklanması kişisel bir nedenden kaynaklanmş, ancak o
dönemde Anadolu'da başkaldırmaya hazır ve yönetimden hoşnut olmayan kitleler tarafından destek görmüş bir harekettir. Ayaklanma sonunda Üsküdar'da Kuyucu Murad Paşa'ya yenilen Gürcü Abdünnebi'nin kafası kesilmiştir.
Abaza Hasan Paşa Ayaklanması (1659)
Köprülü Mehmed Paşa'nın tutumundan memnun olmayan bazı sipahileri etrafına toplayarak
başkaldıran ve kendisi de bir kapıkulu olan Abaza Hasan Paşa, Köprülü'nün Erdal seferine katılmamış Bursa ve Konya yöresini bir süre denetimi altında tutmuştur. Sonunda Murtaza Paşa tarafından yenilgiye uğratılan Abaza Mahmed Paşa teslim olduktan sonra öldürülmüştür.
Patrona Halil Ayaklanması (1730)
İstanbul'da esnafı, yeniçerileri ve halkı yanına alarak başkaldıran Patrona Halil, Lale Devri'nin getirmiş olduğu lüks ve israfın halkta yaratmış olduğu nefreti dile getirerek Osmanlı yönetimine başkaldırmıştır. Kısa Sürede yayılan ayaklanma sırasında Damat İbrahim Paşa'nın idamını sağlanmış ve III. Ahmed tahtını I. Mahmud'a bırakmıştır, Kağıthane'deki zengin konakları ile köşkler ayaklanmacılarla, halk tarafından yıkılmıştır. Sonunda bir komployla saraya getirilen Patrona ve arkadaşları burada öldürülmüştür.
Şer Himmet Ayaklanması (1750)
Manisa ve Aydın civarında başkaldıran Şer Himmet, bölgedeki zenginleri haraca keserek yanına yoksul halkı da almış ancak bu eylemi Anadolu valisi Ali Paşa tarafından bastırılmış ve kendisi de öldürülmüştür.
Kabakçı Mustafa Ayaklanması (1807)
İstanbul'da Nizam-ı Cedid'e karşı tepki duyan yeniçerileri, cebeci ve topçuları ve bir kısım halkı yanına alarak başkaldıran Kabakçı Mustafa adlı bir çavuşun öncülük ettiği ayaklanma sonunda III.Selim tahtan indirildi. Yerine getirilen IV. Mustafa ile birlikte Nizam- ı Cedid de bir fetva ile kaldırıldı.
Tuzcuoğlu Memiş Ayaklanması (1816 )
Rize, Trabzon, Hopa, Akçaabat ve Gümüşhane dolaylarında zengin bir aileye mensup olan
Tuzcuoğlu Memiş Ağa', merkezi yönetime başkaldırmış ve vergileri kendi toplamış, askere gidecekleri kendi güçlerine katarak bölgeye egemen olmuştur. Sonunda Tuzcuoğlu üzerine gelen hükümet kuvvetleriyle bir süre savaştıktan sonra yakalanmış ve boynu vurulmuştur.
Atçalı Kel Mehmet Ayaklanması (1826)
Aydın ve Nazili civarında zeybekleriyle ayaklanan ve egemen olduğu yörelerde uyguladığı
yönetim biçimiyle kısa sürede Türkmen yörüklerin desteğini kazanan Atçalı Kel Mehmet'in ayaklanması 19. yüzyılın en son halk hareketi olarak sayılabilir. Yöresel bir başkaldırı olan ve siyasi hedefi bulunmayan Atçalı Kel Mehmet'in ayaklanması Yetim Ahmed Ağa tarafından bastırılmış ve kendisi de arkadaşlarıyla birlikte öldürülmüştür.
Köprülü Mehmed Paşa'nın tutumundan memnun olmayan bazı sipahileri etrafına toplayarak
başkaldıran ve kendisi de bir kapıkulu olan Abaza Hasan Paşa, Köprülü'nün Erdal seferine katılmamış Bursa ve Konya yöresini bir süre denetimi altında tutmuştur. Sonunda Murtaza Paşa tarafından yenilgiye uğratılan Abaza Mahmed Paşa teslim olduktan sonra öldürülmüştür.
Patrona Halil Ayaklanması (1730)
İstanbul'da esnafı, yeniçerileri ve halkı yanına alarak başkaldıran Patrona Halil, Lale Devri'nin getirmiş olduğu lüks ve israfın halkta yaratmış olduğu nefreti dile getirerek Osmanlı yönetimine başkaldırmıştır. Kısa Sürede yayılan ayaklanma sırasında Damat İbrahim Paşa'nın idamını sağlanmış ve III. Ahmed tahtını I. Mahmud'a bırakmıştır, Kağıthane'deki zengin konakları ile köşkler ayaklanmacılarla, halk tarafından yıkılmıştır. Sonunda bir komployla saraya getirilen Patrona ve arkadaşları burada öldürülmüştür.
Şer Himmet Ayaklanması (1750)
Manisa ve Aydın civarında başkaldıran Şer Himmet, bölgedeki zenginleri haraca keserek yanına yoksul halkı da almış ancak bu eylemi Anadolu valisi Ali Paşa tarafından bastırılmış ve kendisi de öldürülmüştür.
Kabakçı Mustafa Ayaklanması (1807)
İstanbul'da Nizam-ı Cedid'e karşı tepki duyan yeniçerileri, cebeci ve topçuları ve bir kısım halkı yanına alarak başkaldıran Kabakçı Mustafa adlı bir çavuşun öncülük ettiği ayaklanma sonunda III.Selim tahtan indirildi. Yerine getirilen IV. Mustafa ile birlikte Nizam- ı Cedid de bir fetva ile kaldırıldı.
Tuzcuoğlu Memiş Ayaklanması (1816 )
Rize, Trabzon, Hopa, Akçaabat ve Gümüşhane dolaylarında zengin bir aileye mensup olan
Tuzcuoğlu Memiş Ağa', merkezi yönetime başkaldırmış ve vergileri kendi toplamış, askere gidecekleri kendi güçlerine katarak bölgeye egemen olmuştur. Sonunda Tuzcuoğlu üzerine gelen hükümet kuvvetleriyle bir süre savaştıktan sonra yakalanmış ve boynu vurulmuştur.
Atçalı Kel Mehmet Ayaklanması (1826)
Aydın ve Nazili civarında zeybekleriyle ayaklanan ve egemen olduğu yörelerde uyguladığı
yönetim biçimiyle kısa sürede Türkmen yörüklerin desteğini kazanan Atçalı Kel Mehmet'in ayaklanması 19. yüzyılın en son halk hareketi olarak sayılabilir. Yöresel bir başkaldırı olan ve siyasi hedefi bulunmayan Atçalı Kel Mehmet'in ayaklanması Yetim Ahmed Ağa tarafından bastırılmış ve kendisi de arkadaşlarıyla birlikte öldürülmüştür.
Kaynak: Sosyalizm ve Toplumsal Mücadeleler Ansk. İletişim Yayınları, 54. Bölüm, s. 1766-67