Birinci Dünya Savaşı süresince, haberci olarak kullanılmalarının yanında gaz saldırılarını da erken tespit ederek önemli hizmetlerde bulunan köpekler askerler tarafından korunur kollanırdı. Teriyer cinsi köpekleri ise fareleri uzak tuttukları için özellikler sevilirdi. Anlatılan bir hikayeye göre, Fransa’da bir İngiliz askerin Jack Russell teriyer cinsi köpeği bir fareyi Hitler’in içinde bulunduğu bir sipere kadar kovaladı. Tahmin edildiği gibi Hitler köpekle arkadaş oldu ve ona Fuchsi ( Küçük Tilki) ismini verdi.
Söz konusu hayvanlarken sevecen ve yumuşak kalpli olan ancak insanlara gelindiğinde zalimliğiyle nam salan Hitler’in bu çelişkisi tarihçileri hep şaşırtmıştır. Siyasi rakiplerinin işkence gördüğünü, infaz edildiklerini ya da demir bir çengelle asıldıklarını görmeye hevesle giden Hitler’in hayvanların acı çektiği ya da öldüğü bir film sahnesini izlemeye bile tahammül edemediğini söyleyen görgü tanıkları mevcut.
Hitler’in hem sevecen hem de kurt benzeri bir yırtıcı olan Alman çoban köpeği cinsine duyduğu özel sevgide hem hassasiyet hem de acımasızlık bir arada bulunuyordu. Hitler bu cinsten çokça köpeğe sahip olsa da aralarında en sevdiği Blondi’ydi. Blondi Hitler'in son günlerinde onun sığınağına götürülmüştü ve intihar etmeden önce Blondi'yi öldürten Hitler’in o an yaşadığı acıyı hafifletecek hiçbir şey yoktu.
Adolf ve Eva köpeklerini severlerdi. Adolf'un köpeği kendisi gibi mağrur bir Alman çoban köpeğiyken Eva'nınki daha ziyade nazik ve oyunbaz bir Highland teriyerdi.