"LK BÜYÜK İÇ İ SYAN Sultan Çelebi Mehmed, biraderi Musa Çelebi'yi bertaraf ederek hükümdar olunca Şeyh Bedreddin'i kazaskerlikten azletti. İlim ve faziletine hürmet göstererek iki oğlu ve kızıyla birlikte İznik'te ikamete mecbur etti ve kendisine bin akçe maaş bağlattı. Şeyh Bedreddin ise siyasi ihtirasları sebebiyle bir türlü bu du rumu kabullenemedi. Görünüşte dini-tasavvufi gerçekte ise siyasi teşkilatlanmayı sağlamak üzere faaliyete girişti. İznik'te bir taraftan eser telif ederken, diğer taraftan kendisini ziyarete gelenlerle görüşüyor ve onları tam bir propagandist olarak memleketlerine yolluyordu. Kısa zamanda çevresinde geniş bir mürit ve sempatizan çevresi oluşturmayı başarmıştı." (Ahmet Şimşirgil – Kayı I)
Vaziyetin istediği kıvama geldiğini gören Şeyh Bedreddin çocuk larını İznik'te bırakarak hacca gitmek bahanesiyle Kastamonu'ya gel di. Ancak İsfendiyar Beyöen gerekli desteği bulamadı. Bu durwnda Sinop'tan bir gemi ile Rumeli'ye geçti. Sırasıyla Kefe, Zağra, Silistre ve Dobruca'yı geçip Şii-hatmi kimselerle meskun olan Deliorman'a yerleşti. Süratle her tarafa adamlar göndererek propaganda alanını genişletti. Taraftarları süratle artıyordu. Bedreddin, Anadolu ve Rumeli'de yıllarca süren iç mücade lelerden yeni kurtulmuş olan Osmanlı Devleti'ni gafil avlayarak, şeyhlikten şahlığa geçmek istiyordu. Hangi din ve mezhepten olursa olsun herkesi cemiyetine davet ediyordu. İzmir Körfezi'nin güney ucunda ve Sakız Adası karşısındaki Karaburun'da mevzilenen Börklüce Mustafa çevresine on bine yakın müridi toplayınca, ilk isyan hareketini başlattı. Sultan Çelebi Mehmed, Börklüce Mustafa'nın üzerine Bulgar Kra lı Şişman'ın Müslüman olan oğlu ve İzmir Sancak.beyi Aleksandır'ı gönderdi. Ancak Börklüce Mustafa, Karaburun geçitlerinde verdiği baskınlarla Aleksandır ile adamlarının büyük bölümünü katletti. İş tehlikeli ve ciddi bir maceraya doğru sürükleniyordu. Bu defa Saruhan Sancak.beyi Timurtaşzade Ali Bey, kuvvetleriyle harekete geçti. Ancak Börklüce Mustafa'nın yanındakiler kendisine ölümüne bağlı ve sadıktılar. Ali Bey yapılan saldırılardan birkaç adamı ile zor kurtuldu. Börklüce'nin başarıları, Torlak Kemal ve Şeyh Bedreddin'in de faaliyetlerini artırmaları Çelebi Mehmed'i büyük bir sıkıntıya soktu. Diğer taraftan kardeşi Mustafa Çelebi (Düzmece Mustafa) de hükümdarlık iddiasıyla ortaya çıkarak Teselya ve Selanik taraf larında harekete geçti. Bu itibarla padişah, Veziriazam Bayezid Paşa ile henüz on iki yaşındaki oğlu Murad'ı Börklüce İsyanı'nı bastırmaya memur etti. Osmanlı kuvvetleri evvela yollardaki büyük küçük asi grupları temizlediler. Böylece evvelkiler gibi iki ateş arasında kalmamış oluyorlardı. Nihayet Börklüce kuvvetlerini Karaburun eteğindeki
dağda büyük bir bozguna uğrattılar. Ancak Osmanlılar da epeyce kuvvet kaybetmişlerdi. Bayezid Paşa, Börklüce ile birlikte yılkalananları Ayasluğ'a getirdi. Sorgulama sonunda isyanın başının Şeyh Bedreddin olduğu ortaya çıktı. Asiler idam edilirken "Yetiş Dede Sultan!" diye bağırıyorlardı. Börklüce de elleri bir tahtaya çivilenmiş olduğu halde şehirde gez dirildikten sonra öldürüldü. Zira taraftarları onun ölümsüzlüğüne inanıyorlardı. Şehzade Murad ile Bayezid Paşa, Börklüce İsyanı'nı bastırdıktan sonra Torlak Kemal' in üzerine gittiler. Etrafına üç bin kadar isyancı toplanmış olan Torlak Kemal kısa sürede bozguna uğratıldı. Asiler yakalanarak öldürüldü. Böylece Anadolu'da başlamış olan ilk Şii batıni "isyanları bastırılmış oldu. Bu isyanların asıl mümessili Şeyh Bedreddin ise Rumeli'de faa liyetlerine devam etmekteydi. Ancak Anadoluöa isyanların bastı rılması taraftarlarının moralini iyice bozmuş bulunuyordu. Çelebi Mehmed, Selanik ve Teselya civarında yeni bir isyan hareketi başlatan biraderi Mustafa (Düzmece) üzerine giderken, Bayezid Paşa'yı bu kez Bedreddin'in üzerine sevk etti. Osmanlı kuvvetlerinin gelişi üzerine şeyhin yanındakilerin bü yük kısmı kaçtılar. Dolayısıyla Bayezid Paşa küçük bir çarpışmadan sonra Bedreddin'i yakaladı ve padişahın bulunduğu Sereze gönderdi. Çelebi Mehmed Han, Şeyh Bedreddin meselesinde Osmanlı adaletini ve hukuk yapısını gösteren örnek bir davranış daha ser giledi. Devletin sosyal yapısını bozacak fikirler ortaya atan, tahrik ve teşvikleriyle büyük bir isyana sebebiyet veren, binlerce insanın ölümüne yol açan Şeyh Bedreddin'i alimlere havale etti. Şeyh Bedreddin'in yapmış olduğu hareketin İslamiyete uygun olup olmadığı ve cezasının ne olması gerektiği alimlerden tertip olunan bir heyete soruldu. Neticee Heratlı Mevlana Haydar'ın ver diği bir fetva üzerine suçlu olduğu ve asılması gerektiği kabul edildi. Bir rivayete göre Şeyh Bedreddin böyle bir suçu işleyenin cezasının idam olacağını bizzat kendisi de ifade etmiştir.
üzerine Serez pazarında idam olunan Bedreddin'in mallan varislerine dağıtıldı (1420), Böylece Şeyh Bedreddin gailesi tümüyle ortadan kalkmış oluyordu. 168 Şeyh Bedreddin Mahmud, din ve fen ilimlerine vukufiyeti, Camiü'l-Fusuleyn ve Letaifü'l-lşarat gibi fevkalade muteber tutu lan eserleri dolayısıyla alimler arasında müstesna bir mevkii işgal etmiştir. Ancak o hatmi fikirlere yer verdiği tasavvuf sahasındaki Varidat isimli eseri dolayısıyla büyük mutasavvıfların tepkisini çekmiş ve tenkitlere hedef olmuştur. Onun bu nevi görüşleri arasında: "Cennet ve cehennem·umumun zannettiği gibi olmayıp dün yadaki iyilik ve kötülüklerin ruhlardaki acı ve tatlı tezahürleridir. Bu filem sonradan yaratılmış olmayıp kadimdir. Öldükten sonra yeniden dirilme vaki olmayacaktır. Dolayısıyla bedenlerin haşri mümkün değildir. Melek ve şeytan birer varlık olmayıp iyilik ve fenalık kuvvet leridir." İşte ehl-i sünnet akidesine uygun olmayan bu şekildeki tevil ve yorumları Bedreddin'in tenkit edilmesine yol açmıştır. Büyük mutasavvıf Aziz Mahmud Hüdayi, Sultan 1. Ahmed Han'a yazdığı tezkiresinde ondan ''.Asılmış ve Alah'ın gazabına uğramış bulunan Şeyh Bedreddin'' diye söz ederken; alim ve tarihçi İdris-i Bitlisi ise Heşt Behişt adlı eserinde; "Şeyh Bedreddin, riyazet ve mücahede ile günlerini geçiren muhterem bir kimse iken ilim ve ibadeti iblisin taati gibi bencillik ve böbürlenmesine sebep olmuş tur. Bu ise onun kamil bir mürşidden feyiz almamış olmasından kaynaklanmıştır" demektedir. Öte yandan Şeyh Bedreddin' in eserlerinde bir fikir olarak rast lanmadığı hfilde müritlerinden Börklüce Mustafa ile Torlak Kemal'in bazı uygulamaları da şeyhin eleştirilmesine sebep olmuştur. 169
Bunlar; müritlerin özel mülkiyeti reddetmeleri, her türlü mülkün halkın ortak malı olduğunu savunmaları, kadın erkek bir arada sazlı içkili ayinler düzenlemeleri ve umumiyetle ibahiliği savunmalarıdır. Şeyh Bedreddin'in Anadolu Selçukluları Hükümdarı Alaaddin Keykubad'ın neslinden geldiği iddiası ise onun saltanat davasında olduğunun bir delili olarak izah edilebilir. Zira saltanat kurmak için meydana çıkanlar veya muvaffak olanlar, devrin şartlarına uy gun olarak, bu hareketlerini meşru göstermek için kendilerini eski hükümdar sülalelerinden birine mensup gösterirlerdi. Hatta bunu ispat için uydurma silsilenameler tertip ettirenler de pek çoktur.
Tarih, bayramcigerli.blogspot.com,
Bayram Cigerli,Tarih Notları, Osmanlılar,Tarih Konu Anlatım,Ahmet Şimşirgil,Kayılar
Bayram Cigerli,Tarih Notları, Osmanlılar,Tarih Konu Anlatım,Ahmet Şimşirgil,Kayılar