Beylerinin bu sözleri üzerine Kayı yiğitleri kılıçlarına el attılar. Şahin kargaya girer gibi Moğolların içine daldılar. Kılıçları şimşek gibi çakıyor, her alevinde bir Moğol'un yıldızı sönüyordu. Şimdi galipler mağlup, mağluplar galip duruma geçmişti. Az sonra da Moğollar selameti kaçmakta buldular. Meğer Kayılar'ın yardım ettikleri Selçuklu birliğinin başında bizzat Sultan Alaaddin Keykubat bulunuyormuş. Ertuğrul Gazi gelerek hürmetle elini öptü. Az evvel Moğollar arasında olanca heybetiyle yiğitlik ve merdanelik gösteren ve bir volkan gibi kaynayan genç, şimdi Sultan'ın huzurunda el pençe divan duruyordu. Sultan asil soylu, pehlivan yapılı, alnında saadet nurları parlayan bu genç muharibi hayranlıkla süzdü. Alnından öptü, sonra batı cihetine işaretle: "Domaniç ve Ermeni dağlarını yaylak, Söğüt'ü ise kışlak olarak size verdim. Cenab-ı Hak muininiz (yardımcınız) olsun'' diyerek uğurladı. 1 Kayı yiğitleri Söğüt'e doğru atlarını şaha kaldırıp uçarca sına yol alırken, Sultan Alaaddin'in gözleri çok uzaklara dalmıştı. Bu gidişin Viyana kapılarına kadar uzayacağını mı görmüştü acaba? Kim bilir? .Darda olan kardeşlerine yardım elini uzatanlara Cenab-ı Hak ne devletler, ne hil'atlar, ne servetler ihsan etmezdi." (Ahmet Şimşirgil – Kayı I)
Tarih, bayramcigerli.blogspot.com,
Bayram Cigerli,Tarih Notları, Osmanlılar,Tarih Konu Anlatım,Ahmet Şimşirgil,Kayılar,