Avusturya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Avusturya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

12 Şubat 2022 Cumartesi

Yıldırım Bayezid Bosna Hersek ve Macaristan topraklarını alır.

Yıldırım Bayezid Bosna Hersek ve Macaristan topraklarını alır.



Evrenos Bey ve Paşa Yiğit kumandasındaki akıncı kolları ise Bosna ve Hersek ile Macaristan topraklarını vurarak Avusturya içlerine kadar yürümüşlerdi." (Ahmet Şimşirgil – Kayı I)

19 Ekim 2021 Salı

17 Mart 2017 Cuma

Karanşebeş Muharebesi

Karanşebeş Muharebesi


Karanşebeş muharebesi, 17 Eylül 1788 tarihi akşamı Osmanlı ordusunu arayan Avusturya öncü birliklerinin kendi arasında geçer. Yaklaşık olarak 100.000 kişilik Avusturya ordusu Osmanlı kuvvetlerine saldırmak için Karansebes kasabasının yakınlarına kamplarını kurarlar.

Hussar yani hafif süvari birliği etrafı keşif için Timiş nehrinin karşı kıyısına geçerler ancak Osmanlılardan bir iz bulamazlar. Hussar süvari birliği yolda karşılaştıkları çingene konvoyu Avusturya askerlerine kendilerinden schnapps (alkol) satın almalarını isterler. Tekliften memnun olan Hussarlar içki fıçılarını alırlar. Daha sonra nehri geçen Avusturya’nın bir başka piyade kolu, Hussarların yaptığı içki partisine katılmak isterler. Ancak Hussarlar içkilerini piyadelerle paylaşmak istemez. Fıçıların etrafında toplanıp korumaya çalışırlar. Kargaşa esnasında bir asker ateş eder. Böylelikle Hussarlar ve piyadeler arasında iç çatışma başlamış olur.

Çatışma esnasında birkaç piyade, Hussarları korkutmak için ‘’Türcii! Türcii!’’ diye bağırır. Bunu duyan süvariler Türklerin geldiğini zannederek kaçar. Hussarlar kaçışınca piyadelerde kaçmaya başlar. Ancak Avusturya ordusu Balkan Slavlardan, Lombardlı İtalyanlardan, Avusturyalılardan ve diğer çeşitli azınlıklardan oluşuyordu. Bu nedenle birbirleri ile anlaşmakta zorlanıyorlardı. Bu vaziyeti durdurmayı çalışan Avusturya subayları Halt! (Almanca: Durun!) diye bağırır, ancak çoğu Almanca bilmeyen askerler bu bağırışmayı ‘’Allah! Allah!’’ diye anlayınca durum daha da kötüleşir.


Kendi süvarilerinin kamplarına doğru dört nala geldiklerini gören Avusturyalı topçu birlik kumandanı, Osmanlı akıncılarının kendilerine saldırdığını zannedip topçularına ateş emri verir. Çatışma seslerini duyan diğer birlikler ne olduğunu anlamadan kaçmaya başlar. Avusturya birlikleri her gördüğü gölgeyi Türk askeri zannedip vurmaya başlar, ancak ateş ettikleri kendi birlikleridir. Bu kargaşanın neticesinde tüm ordu geri çekilir. Avusturya Arşidükü II. Joseph atını bir çaya sürerken attan düşerek kendini sakatlar.


Olaydan iki gün sonra gelen Osmanlı ordusu yaklaşık 10.000 kadar ölü ve yaralılarla karşılaşır. Osmanlılar Karanşebeş şehrini rahatça ele geçirir.