Bugün konumuz tarih. Bu ara, görmüş olduğunuz Halil İnalcık kitaplarının ikisini birden okuyor olmamın konuyu belirlememde büyük bir etkisi oldu tabiki. Halil İnalcık Osmanlı tarihi denildiği zaman, ülkemiz ve dünyada en önde gelen tarihçilerin başında. Tarihle pek ilgilenmeyenler bile kendisinin ismini elbet duymuşlardır, hem o'nun hem de öğrencisi İlber Ortaylı'nın son yıllar da toplumumuza tarihi sevdirme açısından çok büyük faydaları olduğu aşikar. Klasik dönem Osmanlı tarihi kavramını bu kitap ile ortaya atan İnalcık'ın kitabı 1973 yılında Londra' da, 'The Ottoman Empire:The Classical Age 1300-1600' olarak, ülkemizde ise ikibinli yılların başında çevirilip basılmış.
Daha önceleri Osmanlı tarihi kuruluş , yükseliş, duraklama vs. gibi dönemlere ayrılıp incelense de bu dönemlemenin daha çok toprak kazanımına bakılarak yapılan yetersiz bir dönemleme olması yeni bir kavram arayışını gerekli kılmış sanırım ve 'Klasik dönem Osmanlı' ile 'Klasik sonrası' gibi terimlerle sınıflamaya gidilmeye başlanmış. Fakat belirtmek lazım ki lise kitaplarında hala daha aynı sınıflama mevcut, akademik kadroların lise kitaplarındaki yanlışları düzeltme adına başvurularının da dikkate alınmayıp ısrarla yanlış bilgilerin öğrencilere dayatılmış olduğunu ne yazık ki biliyorum. Klasik dönem denilince Osmanlı Devleti'nin kurulup, teşkilatlanmasının meydana geldiği ve oluşturulan yapının aksamadan, kusursuz şekilde işlediği dönem aklımıza geliyor.
'Klasik Çağ' kitabının hem Osmanlı idari teşkilatına hem de sosyo-ekonomik yapılarına özet olarak değinmiş olması genel okuyucuya hitap eden bir kitap olmasını da sağlamış fakat bunları silsile halinde vermesi belki de bir süre sonra bazı okuyucuları sıkabilir diye düşünüyorum.
Devlet-i Aliyye kitabının 1.cildinde ise yine klasik dönemi görmekteyiz burada olgulardan ziyade daha çok olaylar bazında bir değerlendirme yapıldığı için daha ayrıntılı bir anlatım mevcut.
İçerikten de görüldüğü üzere ilk kitapta genel konular başlıkları oluştururken Devlet-i Aliyye' de padişahların dönemindeki gelişmeler ayrı ayrı ele alınıp olaylar incelenmiş. Her iki kitabın da her okuyucaya hitap ettiğini düşünüyorum hem benim gibi eğitiminin bir parçası olarak okuyanlar için subjektiflikten uzak, net bilgilerle dolu hem de tarihi sevenler için oldukça yalın, bilgilendirici ve faydalı. Genelde televizyonlara çıkıp: "Aman efendim, Padişahlar böyle iyiydi" "Aman efendim öyle yaparlar mı hiç? herşeyin en doğrusunu yapardı Osmanlılar" diyen, tarih biliminin en önemli gereği olan objektifliği bir kenara atan sözde tarihçilerden farkı açıkça görülüyor, kısacası Halil İnalcık Osmanlı tarihi için ilk okunması gereken yazarlardan, tabi ki hocaları olan , Mehmet Fuad Köprülü, İsmail Hakki Uzunçarşılı gibi Cumhuriyet'in ilk akademisyenlerini unutmamakta fayda var kendileri hala daha güncel kitapların kaynağını oluşturan eserleri bizlere kazandırmışlardır, onlara ait kitaplara ise Türk Tarih Kurumu yayınlarından ulaşılanabilir.
Ankara'da olanlar direkt Dil ve Tarih'in yanında TTK satış yerinden Ankara'da olmayanlar ise TTK'nın alışveriş sitesi yoluyla bu kitaplara ulaşabilirler. Kendilerinin pek kâr amacı olmadığı için bütün kitapların, 10 lira civarı gibi uygun miktarlarda olduğunu göreceksiniz diğer hocalar ve başka konularda ki kitaplar için de aynı şey geçerli , oldukça geniş bir kitap çeşitliliği var elbette ilginizi çeken bir kitaba denk gelirsiniz, tereddüt etmeyip alabilirsiniz.
Herkese bol okumalı bir haftasonu diliyorum.
Sevgiler
Historian