Sarayda Enderun mektebine alınan çocukları mükemmel bir eğitim ve talim bekliyordu. Sarayda eğitim, okuma ve yazmanın yanı sıra görgü kurallarını öğrenme ve İslami ilimleri tahsille de vam ediyordu. Üst sınıfa geçen gençler edebi Türkçenin yanında Arapça, Farsça ve Sırpçayı öğreniyorlardı. Ayrıca her türlü zorluğa tahammül edebilmek üzere
saray etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
saray etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
11 Şubat 2022 Cuma
Yeniçeriler ve Enderun Mektebinde gördükleri egitimler
bayramcigerli.blogspot.com
Ahmet Şimşirgil
Bayram Cigerli
Eğitim
Enderun Mektebi
Kayılar
Ordu
Osmanlı Ordusu
Osmanlılar
saray
Tarih
Tarih Konu Anlatım
Tarih Notları
Yeniçeri
Rohat Fatih
Comment
Sarayda Enderun mektebine alınan çocukları mükemmel bir eğitim ve talim bekliyordu. Sarayda eğitim, okuma ve yazmanın yanı sıra görgü kurallarını öğrenme ve İslami ilimleri tahsille de vam ediyordu. Üst sınıfa geçen gençler edebi Türkçenin yanında Arapça, Farsça ve Sırpçayı öğreniyorlardı. Ayrıca her türlü zorluğa tahammül edebilmek üzere
14 Kasım 2010 Pazar
Altında kömür madeni olan 4300 yıllık Saray
Seyitömer Höyüğü'ndeki kurtarma kazısında 4300 yıl öncesine ait olduğu tahmin edilen saray kalıntıları bulundu.
Kütahya Seyitömer Höyüğü'ndeki kurtarma kazısında 4300 yıl öncesine ait olduğu tahmin edilen saray bulundu.
Kazı Başkanlığını yürüten Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nejat Bilgen, Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) Genel Müdürlüğüne bağlı Seyitömer Linyitleri İşletmesi (SLİ) Müessesesi ile DPÜ Rektörlüğü arasında yapılan protokol doğrultusunda, il merkezine 25 kilometre uzaklıktaki müesseseye ait arazide yer alan höyükte 2006 yılında kazılara başladıklarını anımsattı.
Her yıl 6'şar ay kazı yaptıklarını ve 5'inci dönem kazılarını da 10 Kasım'da tamamladıklarını belirten Prof. Dr. Bilgen, bu yıl 250 işçi ve arkeoloji öğrencisiyle 10 öğretim elemanının görev yaptığını anlattı.
Prof. Dr. Bilgen, protokole göre kazıların gelecek yıl tamamlanması gerektiğini ancak buluntu sayısı çok fazla olduğundan bunun gerçekleşme ihtimalinin zayıf olduğunu dile getirerek, höyüğü tamamen kaldırmalarının en az iki yıl daha sürebileceğini bildirdi.
Geçen yıl tespit ettikleri MÖ 3000'li yıllara ait Erken Tunç Çağı katmanının genel topografik dağılımını ortaya çıkarmayı hedeflediklerini söyleyen Prof. Dr. Bilgen, şöyle devam etti:
''Önceki yıllardan kalan Roma, Helenistik ve Orta Tunç Çağı dönemlerine ait katmanlardan kalan bölümleri alarak, höyüğü tamamen Erken Tunç Çağı dönemine oturtmaya çalıştık. Bunda da ancak yüzde 50 başarılı olabildik. Çünkü çok yoğun eserlerle karşılaştık ve Orta Tunç Çağı ile höyüğün eteklerindeki Roma ve Helenistik dönem kalıntıları hala duruyordu. Bunlar da bizim yavaş ilerlememize neden oldu.
Bu yıl bulduğumuz sergilenebilecek nitelikte olan ve envanterlik dediğimiz 968 eseri Kütahya Müze Müdürlüğüne teslim ettik. Müzenin depolarında 2000'den fazla etütlük diye adlandırdığımız yarı mamul, tamir olacak, yapıştırılacak eser kaldı. Bunları da kış döneminde tamamlayarak müzeye teslim edeceğiz. Kazının başlangıcından bu yana 5 bine yakın envanterlik eseri müzeye teslim ettik.''
SARAYIN ODALARI SERAMİK VE METAL KAPLARLA DOLU
Prof. Dr. Nejat Bilgen, höyükteki 5 kültür katmanının sonuncusu olan Erken Tunç Çağı dönemine ait bölümün 8 metrelik bir kalınlığa sahip olduğunu aktararak, gelecek yıl bu katmanı kazmaya devam edeceklerini anlattı.
Bu yıl yaptıkları kazıda 4300 yıl öncesine ait bir sarayın kalıntılarını gün ışığına çıkarttıklarını vurgulayan Prof. Dr. Bilgen, sözlerine şöyle devam etti:
''Bu yıl Erken Tunç Çağı dışındaki katmanları sıyırmaya başladık. Orta Tunç Çağı'nın mimarisi çok büyük ölçüde tamamlandı. MÖ 2000'li yılların başına ait çok hoş bir kent ortaya çıktı. Burasının Erken Tunç Çağı'nda seramik üretim merkezi olduğunu, kalıpla seramik üretimi yapıldığını saptadık. Höyüğün son katmanının topografyasını anlamaya çalışırken önemli bir bulguyla karşılaştık.
HÖYÜĞÜN ALTINDA 12 MİLYON TON KÖMÜR VAR
TKİ Genel Müdürlüğüne bağlı Seyitömer Linyitleri İşletmesi sınırları içinde yer alan höyükteki kazı çalışmaları, altındaki 12 milyon ton kömürün ekonomiye kazandırılması amacıyla 1989'da Eskişehir Müze Müdürlüğünce başlatıldı.
Afyonkarahisar Müze Müdürlüğünün 1990-1995 arasında yürüttüğü çalışmalar, 2006'dan itibaren DPÜ Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümünce ele alındı.
TKİ Genel Müdürlüğü ve DPÜ Rektörlüğü arasında imzalanan protokol gereğince her yıl 6'şar aylık dönemler halinde yürütülen kazı çalışmalarının tamamlanması ve höyüğün kaldırılmasının ardından yaklaşık 500 milyon lira değerindeki linyit kömürünün çıkarılmaya başlanması hedefleniyor.
Prof. Dr. Nejat Bilgen başkanlığında yaklaşık 250 işçi ve 50 öğretim elemanının görev yaptığı höyükteki kazı çalışmalarının bu yılki bölümü, 10 Mayıs'ta başlayıp 10 Kasım'da sona erdi.
Bugün
Kütahya Seyitömer Höyüğü'ndeki kurtarma kazısında 4300 yıl öncesine ait olduğu tahmin edilen saray bulundu.
Kazı Başkanlığını yürüten Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nejat Bilgen, Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) Genel Müdürlüğüne bağlı Seyitömer Linyitleri İşletmesi (SLİ) Müessesesi ile DPÜ Rektörlüğü arasında yapılan protokol doğrultusunda, il merkezine 25 kilometre uzaklıktaki müesseseye ait arazide yer alan höyükte 2006 yılında kazılara başladıklarını anımsattı.
Her yıl 6'şar ay kazı yaptıklarını ve 5'inci dönem kazılarını da 10 Kasım'da tamamladıklarını belirten Prof. Dr. Bilgen, bu yıl 250 işçi ve arkeoloji öğrencisiyle 10 öğretim elemanının görev yaptığını anlattı.
Prof. Dr. Bilgen, protokole göre kazıların gelecek yıl tamamlanması gerektiğini ancak buluntu sayısı çok fazla olduğundan bunun gerçekleşme ihtimalinin zayıf olduğunu dile getirerek, höyüğü tamamen kaldırmalarının en az iki yıl daha sürebileceğini bildirdi.
Geçen yıl tespit ettikleri MÖ 3000'li yıllara ait Erken Tunç Çağı katmanının genel topografik dağılımını ortaya çıkarmayı hedeflediklerini söyleyen Prof. Dr. Bilgen, şöyle devam etti:
''Önceki yıllardan kalan Roma, Helenistik ve Orta Tunç Çağı dönemlerine ait katmanlardan kalan bölümleri alarak, höyüğü tamamen Erken Tunç Çağı dönemine oturtmaya çalıştık. Bunda da ancak yüzde 50 başarılı olabildik. Çünkü çok yoğun eserlerle karşılaştık ve Orta Tunç Çağı ile höyüğün eteklerindeki Roma ve Helenistik dönem kalıntıları hala duruyordu. Bunlar da bizim yavaş ilerlememize neden oldu.
Bu yıl bulduğumuz sergilenebilecek nitelikte olan ve envanterlik dediğimiz 968 eseri Kütahya Müze Müdürlüğüne teslim ettik. Müzenin depolarında 2000'den fazla etütlük diye adlandırdığımız yarı mamul, tamir olacak, yapıştırılacak eser kaldı. Bunları da kış döneminde tamamlayarak müzeye teslim edeceğiz. Kazının başlangıcından bu yana 5 bine yakın envanterlik eseri müzeye teslim ettik.''
SARAYIN ODALARI SERAMİK VE METAL KAPLARLA DOLU
Prof. Dr. Nejat Bilgen, höyükteki 5 kültür katmanının sonuncusu olan Erken Tunç Çağı dönemine ait bölümün 8 metrelik bir kalınlığa sahip olduğunu aktararak, gelecek yıl bu katmanı kazmaya devam edeceklerini anlattı.
Bu yıl yaptıkları kazıda 4300 yıl öncesine ait bir sarayın kalıntılarını gün ışığına çıkarttıklarını vurgulayan Prof. Dr. Bilgen, sözlerine şöyle devam etti:
''Bu yıl Erken Tunç Çağı dışındaki katmanları sıyırmaya başladık. Orta Tunç Çağı'nın mimarisi çok büyük ölçüde tamamlandı. MÖ 2000'li yılların başına ait çok hoş bir kent ortaya çıktı. Burasının Erken Tunç Çağı'nda seramik üretim merkezi olduğunu, kalıpla seramik üretimi yapıldığını saptadık. Höyüğün son katmanının topografyasını anlamaya çalışırken önemli bir bulguyla karşılaştık.
HÖYÜĞÜN ALTINDA 12 MİLYON TON KÖMÜR VAR
TKİ Genel Müdürlüğüne bağlı Seyitömer Linyitleri İşletmesi sınırları içinde yer alan höyükteki kazı çalışmaları, altındaki 12 milyon ton kömürün ekonomiye kazandırılması amacıyla 1989'da Eskişehir Müze Müdürlüğünce başlatıldı.
Afyonkarahisar Müze Müdürlüğünün 1990-1995 arasında yürüttüğü çalışmalar, 2006'dan itibaren DPÜ Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümünce ele alındı.
TKİ Genel Müdürlüğü ve DPÜ Rektörlüğü arasında imzalanan protokol gereğince her yıl 6'şar aylık dönemler halinde yürütülen kazı çalışmalarının tamamlanması ve höyüğün kaldırılmasının ardından yaklaşık 500 milyon lira değerindeki linyit kömürünün çıkarılmaya başlanması hedefleniyor.
Prof. Dr. Nejat Bilgen başkanlığında yaklaşık 250 işçi ve 50 öğretim elemanının görev yaptığı höyükteki kazı çalışmalarının bu yılki bölümü, 10 Mayıs'ta başlayıp 10 Kasım'da sona erdi.
Bugün