tarih genel etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
tarih genel etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

9 Kasım 2017 Perşembe

Tarih Bilimi

Tarih Bilimi

   TARİH BİLİMİ
     1- TARİH BİLİMİNİN KONUSU  :

      Tarihin tanımı ; İnsan topluluklarının her türlü faaliyetlerini ( Siyasal,sosyal,ekonomik,kültürel,dini ) yer ve zaman belirterek, sebep-sonuç ilişkileri içerisinde inceleyen bilim dalıdır.
  • Bütün yönleriyle insanlığın geçmişini inceler
  • Geçmişle gelecek arasında kurulan bir köprüdür
  • Tarih insanlığın ortak mirasıdır.
  • Tarih, insan topluluklarının sosyal,ekonomik,siyasi,kültürel,dini faaliyetlerini, birbirleriyle olan ilişkilerini, kültürlerini,yer ve zaman belirterek, olayların sebeplerini,gelişmelerini ve sonuçlarını birlikte inceleyen bir bilim dalıdır.
* Tarih sadece geçmişi araştırmakla kalmamakta, geçmişle günümüz ve gelecek arasında bir köprü görevi görmektedir.
* Tarihine sahip çıkmayan,tarihini unutmuş bir millet, hafızasını kaybeden bir insana benzer.

TÜRK TARİHİNİ ÖĞRENME GEREKLİLİĞİ :

Türk milleti tarihin en eski ve en köklü milletlerinden biridir.Türkler Asya,Avrupa ve Afrika kıtalarına yayılan devletler kurmuşlardır.Bu bölgelerde Türk Dilinin,Türk Sanatının,Türk kültürünün izleri bugün bile sürmektedir.
* MÖ III.YY da Hunlar’la başlayan Türk Tarihi günümüze kadar varlığını sürdürmüştür.
Atatürk Türk Tarihine büyük önem vermiş "Türk çocuğu ecdadını ( Atasını ) tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır" demiş ve zengin Türk Tarihinin ortaya çıkarılabilmesi için 1932 yılında Türk Tarih Kurumunu kurdurmuştur.
* Tarihimizi iyi öğrenmekle ;
  • Vatan,Millet sevgimiz gelişecektir.
  • Millet olarak geleceğe daha güvenle bakabiliriz.
  • Tarihini tanımayan, iyi bilmeyen milletler dağılmaya yok olmaya mahkumlardır.
 TARİH ANLATIMINDA  YER VE ZAMANIN ÖNEMİ NEDİR?

1)- Yer ve zamanın belirtilmesiyle olayın gerçek olup olmadığını anlarız.
2)- Olayın geçtiği yer ile olayın meydana geldiği zaman dilimi o olayın sebep ve sonuçlarını
belirlememizde gereklidir. Çünkü ; o yerin iklimi, yaşam şartları, madenleri, o zaman içindeki nüfusu,o zaman içindeki toplumsal değerler olayın meydana geliş sebeplerini oluşturabilirler.

SEBEP-SONUÇ İLİŞKİSİNİN ÖNEMİ NEDİR?

Bütün olaylar bir zincirin halkaları gibi birbirine bağlıdır.her olay kendisinden önceki olayın sonucu kendisinden sonraki olayın sebebidir. Önceki olayı bilmezsek, sonraki olayı kavrayamayız.

OLAY NEDİR? OLGU NEDİR?

OLAY:  İnsanları ilgilendiren sosyal, ekonomik, kültürel, dini ve benzeri  alanlarda meydana gelen oluşumlardır.
OLGU:  Oluşum süreci içinde ya da başka bir şeyin belirtisi olarak gözlemlenmiş olaylardan ibarettir.
Örnek: Anadolu’nun Türkler tarafından fethi Olay’dır. Anadolu’nun Türkleşmesi  Olgu’dur.

 TARİH FELSEFESİ NEDİR?:
 Tarihi deneyimleri, günümüz sorunlarının çözümü için yeniden yorumlamaya Tarih Felsefesi denir.

TARİHİN TASNİFİ (SINIFLANDIRILMASI)

1)- Zamana Göre Sınıflandırma: (Örnek: Ortaçağ tarihi,15.  yüzyıl tarihi gibi...)
2)- Mekana(Yer’e) Göre sınıflandırma: (Örnek:Türkiye Tarihi,Avrupa tarihi gibi...)
3)- Konuya Göre Sınıflandırma: (Örnek: Tıp Tarihi, Sanat tarihi gibi...)
Tarihi Zamana, Mekana ve Konuya göre sınıflandırmamızın nedeni öğrenmeyi, öğretmeyi, araştırmayı kolaylaştırmaktır.

TARİHİN YÖNTEMİ: Tarihi olayları araştıran bir tarihçi sırasıyla aşağıdaki yöntemleri uygular.

 1)- KAYNAK ARAMA  Önce olayla ilgili kaynaklar aranır.
Kaynaklar 2’ye ayrılır:

1- Ana Kaynaklar(Birinci el kaynaklar): Olayın geçtiği döneme ait kaynaklardır.
2- İkinci El Kaynaklar: Ana kaynaklardan yararlanılarak hazırlanan kaynaklardır.

Ayrıca kaynakları YAZILI ve YAZISIZ kaynaklar diye de ikiye ayırabiliriz:

1- Yazılı Kaynaklar: Kitabeler,fermanlar,kanunlar,mahkeme kayıtları, noterlik yazıları, gazeteler, dergiler vb...
2- Yazısız(Sözlü) Kaynaklar: Evler, kaleler, tapınaklar, heykeller, silah, eşyalar,destanlar, efsaneler, fıkralar, atasözleri örf ve adetler vb...

 2)- VERİLERİ TASNİF, TAHLİL VE TENKİT ETME:

a)Tasnif(Sınıflandırma): Elde edilen bilgiler zamana,mekana ve konuya göre tasnif edilir.
b)Tahlil(Analiz=İnceleme) : Kaynaklardan elde ettiğimiz bilgiler güvenilir mi?Karşılaştırma yapılarak bilgiler bu yönde incelenir.
c)Tenkit(Eleştiri): Elde edilen bilgilerin işe yarayıp yaramadığı,hangi bilgilerin kullanılacağı belirlenir.

 3)-TERKİP(Sentez)(Birleştirme):Kaynaklardan elde edilen bilgiler düzenlenip yazılması safhasıdır.

TARİHİN KAYNAKLARI:

A.           Birinci elden kaynaklar: ikiye ayrılır:
1.             Yazısız kaynaklar: Geçmişe ait tüm arkeolo­jik kalıntılar bu gruba girer.
Bunlar, insan ve hayvan kemikleri (fosiller) Mağara resimlen ve kabartmalar Her türlü kullanım eşyaları Mezarlardır.
2.             Yazılı kaynaklar: Tarihin aydınlatılmasında kesin bilgiler veren kaynaklardır.
Bunlar,Yazıtlar (Kitabeler) Antlaşma metinleri Fermanlar ve beratlar Yazılı tabletler Döneminde yazılmış kitaplardır.
B.            İkinci elden kaynaklar: Bu gruba, geçmişe ait bilgilerin sentezi yapılarak yazılan, günümüz tarih
kitapları girer.

TARİH ÇEŞİTLERİ:

A.    Konularına Göre:

Genel Tarih: Yazılan herhangi bir tarih, bir­den fazla devlet veya milletin hayatını ilgilendiriyorsa
bu bir genel tarihtir.
Özel Tarih (Milli): Yazılan herhangi bir tarih, tek bir milletin veya devletin yaşamını konu alıyorsa
bu bir özel tarihtir.
NOT: Genel ya da Özel Tarih; Siyasi, Uygarlık ve Ekonomi olmak üzere üç çeşit yazılabilir.

 B.    Yazılış Şekillerine Göre:
  •  Hikayeci (Öykücü) Tarih: Neden-sonuç iliş­kisi ile yer ve zamana bağlı kalmadan yazılan tarihlerdir. Bilimsel değeri yoktur. Amacı, tarih okumayı sevdirmektir.
  • Öğretici Tarih: Tarihsel olaylar, duygusal yönleriyle ele alınır. Topluma milli ve ahlaki değerler kazandırılmaya çalışılır. Amacı, okuyanı etkilemektir.
  • Sosyal Tarih: Tarihsel olayların sadece sosyal yönleri ele alınarak yazılır.
  •  Kronik Tarih: Olaylar tarihsel sıraya konularak yazılır. Olaylar arasında bağlantı kurulmaz
  •  Neden-Nasılcı Tarih: Tarihsel olaylar   ne­den-sonuç ilişkisi içinde, yer ve zaman gösterilerek yazılır. Bilimsel tarih yazıcılığıdır.

1 Kasım 2017 Çarşamba

Mezopotamya Uygarlığı

Mezopotamya Uygarlığı

   Eskiçağlarda Türkiye'nin Çevresindeki Kültür ve Medeniyetler (Mezopotamya, Mısır ve Diğer Doğu Akdeniz Medeniyetleri)

MEZOPOTAMYA UYGARLIĞI :
  • Mezopotamya iki ırmak arası anlamına gelen bir kelimedir. Coğrafi bölge olarak  Anadolu’nun güneydoğusundan ,Basra körfezine kadar uzanan Dicle ile Fırat nehirleri arasındaki bölgeyi kapsar. İki nehrin en çok yaklaştıkları yerden aşağısına (Basra Körfezine kadar) Aşağı Mezopotamya, yukarısına ise Yukarı Mezopotamya denilmiştir.
  •  Mezopotamya da iklim koşullarının iyi olması ve toprakların verimli olması burayı ilk yerleşilen bölgelerden birisi yapmıştır.
  • Mezopotamya uygarlığının temelini Sümerler oluşturmuştur.Diğerleri bu uygarlığı daha çok zenginleştirdiler.(Bu yönüyle çeşitli kavimlerin ortak ürünüdür.)
  • Mezopotamya uygarlığı egemenlik genişledikçe ve ticari ilişkiler sonucu ön-Asya’ya yayılmış ve etkilemiştir.
  •  Bölgede taşın az bulunmasından dolayı yapılar kerpiç ve tuğladan yapılmış bu nedenle günümüze kadar anıt eser kalmamıştır.
  •  Mezopotamya’da ; Sümer, Elam, Akad, Babil, Asur devletleri kurulmuştur.
SÜMERLER   ( MÖ.3000 – MÖ.2200) :
  •  Mezopotamya’ya MÖ.3500 lerde gelip yerleşmişlerdir.Dillerinin eklemeli dil gurubundan olması Orta Asya’dan geldikleri savını güçlendirmektedir.
  •  Mezopotamya’da bataklıkları kurutarak şehir devletleri kurmuşlardır.Bunların en önemlileri Ur,Uruk ,Lagaş, Kiş, Eridu’dur.
  • Sümerler’e Elamlılar son vermiştir.
Kültür ve Medeniyetleri :
  •  Şehir devletleri halinde siyasi yapı görülür.Şehirleri, Ensi ya da Patesi denilen Rahip-Kral’ lar yönetirdi.(Bu tür hükümdarlık anlayışı Ön-Asya ve Mısır’dan Hindistan ve Çin’e kadar devam etmiştir.) başka bir şehre de egemen olursa krallar ‘a“Lugal” ,eğer bir  lugal tüm Sümer ülkesine egemen olursa ona da “Lugal Kalma” denirdi.
  • Hükümdarlık babadan oğula geçerdi.
  • Zengin ve uygarlıkta ileri olmalarından dolayı sürekli saldırıya uğramışlardır.Bu nedenle askerliğe ve ordu’ya önem vermişlerdir.Her erkek asker sayılırdı.Orduları , yaya ve arabalı askerlerden oluşuyordu.
  • Tarihin ilk yazılı yasaları Lagaş şehri kralı “Urukagina” tarafından yapılmıştır.
  • Tarihin ilk hukuk devleti Sümerlerdir.
  •  Çok tanrılı din inanışına sahiptiler.Tanrılarını insan gibi düşünmüşlerdir.Aradaki fark insanların ölmesi,Tanrıların ölümsüzlüğüdür.Tapınaklarına “Ziggurat” denilirdi. Zigguratlar çok katlı yapılardı.Aynı zamanda Rasathane(Gözlem evi) olarak da kullanılırdı.
  • Krallar ve Rahipler üst sınıfı oluşturuyordu. Halk ; Soylular,Hürler ve Köleler olarak üç sınıfa ayrılmıştı.
  •  Ekonomilerinin temeli Tarım’a dayalıdır. Anadolu,Suriye,Mısır,İran ile ticari ilişkilerde bulunmuşlardır. İlk üretim, ilk tekerlek ve Saban’ın kullanımı Sümerler tarafından yapılmıştır.
  •  Sümerlerin uygarlığa en önemli katkıları yazıyı bulmalarıdır.Yazılar üç köşeli bir kalemle ,kil tabletler üzerine yazıldığından bir tarafı ince bir tarafı kalın olduğu için Çivi ‘ ye benzemiş bu nedenle “Çivi yazısı” denilmiştir.
  • Gılgamış Destanı, Tufan Hikayesi ve Yaratılış Manzumesi  en önemli edebi eserleridir.
  •  Matematik, Geometri , Tıp, Astronomi  Sümerler’de temeli atılan ve gelişen bilim dallarıdır.
AKADLAR  ( MÖ.2350 – 2150 ) :
  •  Arap yarımadasından çıkıp Mezopotamya’ya gelip yerleşen Samiler tarafından kurulmuştur.
  • Kral Sargon ve Naram-Sin zamanında genişleyerek,Elam,Asur,Doğu Anadolu’nun bir bölümü  ve Akdeniz’e kadar uzanan ülkeleri fethettiler.
  •  Merkezleri “ Agade “ şehridir.
  • Akad İmparatorluğu çeşitli kavimlerden kurulmuştur.İç ayaklanmalar ve dış saldırılar Akadları zayıflatmıştır.
  • Sümer Uruk prensi Akadlar’a son vermiştir. Daha sonra Mezopotamya Gutilerin egemenliğine girdi.
Kültür ve Medeniyetleri :
  • Krallıkla yönetilmişlerdir.
  • Tarihin bilinen ilk İmparatorluğunu kral Sargon önderliğinde kurmuşlardır.
  •  Dünya da ilk kez sürekli ve düzenli orduları oluşturdular.
ELAMLILAR  :
  • Elam ;  Sümer ülkesinin doğusunda Dicle nehrine dökülen Kerha ve Karun ırmaklarının suladığı bölgedir.
  •  Merkezleri “ Sus “ şehridir.
  • Şehir devletleri kurarak,ayrı ayrı prenslikler halinde yaşamışlar, MÖ.3000 yıllarında Sus şehri prensi diğer siteleri yönetimi altına alarak krallık kurmuştur.
  •  Sümerlerle mücadele etmişler , Akad ve Sümer egemenliğini kabul etmek zorunda kalmışlardır.
Kültür ve Medeniyetleri :
  •  Uygarlıkları İran bölgesiyle benzerlikler göstermektedir.
  •  Maden işçiliğinde çok gelişmişlerdir.
BABİLLİLER  :
  • Arabistan’dan çıkan Samilerin bir kolu olan  “ Amurrular ” tarafından kurulmuştur.
  •  Siyasi tarihleri I.Babil ve II.Babil olarak iki dönemden oluşur.
  •  I.Babil devletinin en ünlü hükümdarı Hammurabi ‘dir.
  • İkinci Babil devletinin en ünlü hükümdarı “ Nabukadnezar “ dır.
  •  I.Babil devletine Hititler , II.Babil devletine Persler son vermiştir.
Kültür ve Medeniyetleri :
  • Hammurabi, devletin gücünü orduya dayamış ve dini devleti, dünya devleti şekline dönüştürmüştür. Böylece ilk “ Mutlak Krallık “kurulmuştur.
  • Hammurabi çok sayıda kanun derleyicisi olmuştur. Mezopotamya’da hukuk alanında en geniş kanunları çıkarmıştır.
  • Çok tanrılı din inancına sahiptirler. En büyük tanrıları “ Marduk “tur.
  • Ücretli askerlerden oluşan düzenli orduları vardır.
  • Mimaride çok gelişmişlerdir. Babil Kulesi ve Babil’in  Asma Bahçeleri ( Dünya’nın yedi harikasından biri) sanat şaheserleridir.
  •  Sümerlerin bulduğu 60 tabanlı matematiği 10 tabanlı’ya dönüştürerek,günümüz matematiğinin temelini oluşturmuşlardır.
ASURLULAR  ( MÖ.2000 – MÖ.612 ) :
  • Asur ülkesi ; yukarı Mezopotamya’da  Dicle ve Büyük Zap ırmağı arasında kuzeyi ve doğusu dağlarla çevrili bölgedir.
  •  Sümerlerle akraba olan Subariler ve Samilerin karışmasıyla Asurlular oluşmuştur.
  • Kral Sargon liderliğinde bağımsız bir devlet kurmuşlardır.
  • Anadolu’da Kapadokya’dan İran içlerine kadar, İran körfezi ve Mısır’a kadar sınırlarını genişletmişlerdir.
  •  En parlak zamanları kral II.Sargon dönemidir.
  • Başşehirleri  “ Ninova “ dır.
  • Asurlular’a  Medler ve Babilliler son vermiştir.
Kültür ve Medeniyetleri :
  •  Daimi ordulara sahiptiler.
  • Ön-Asya’da ilk atlı birlikleri oluşturmuşlardır.
  • Daha şiddetli cezaları içeren ( Sert ) kanunlar hazırlamışlardır.
  • Çivi yazısını kullandılar.
  •  Çok tanrılı din inancına sahip olup en önemli tanrıları “ Asur “ du.
  •  Ekonomilerinin temeli ticarete dayanır.
  •  Asurlular’ın Anadolu uygarlığına en önemli katkıları ticaret yerleri aracılığıyla yazı’yı Anadolu’ya getirmeleridir.Böylece Anadolu yazılı döneme (İlkçağa) geçiş yapmıştır.
Mısır,Fenike,İbrani Uygarlıkları

Mısır,Fenike,İbrani Uygarlıkları

    
MISIR UYGARLIĞI  ( MÖ.3000 – MÖ.525 ) :
  • Mısır , Afrika’nın kuzeydoğusunda yer alır. Batısı ve güneybatısı çöllerle kaplı olup, hayat damarı “ Nil ” nehridir.
  • Mısır uygarlığının başlıca merkezleri Nil vadisinde toplanmıştır.
  •  Kuzey Mısır’a ; Aşağı Mısır, güney Mısır’a ; Yukarı Mısır  denilmiştir. ( Nil nehrinin akışına göre)
  •  MÖ.4000 yıllarında Suriye ve Filistin üzerinden gelen Asya’lı kavimler tarafından istilaya uğramış, bunların yerli Sami ırkıyla karışmaları sonucu Mısır halkı oluşmuştur.
  •  Mısır şehir devletlerine Nomos (Nom ) adı verilir. Mısır siyasi tarihi kral Menes’in Nom’ ları birleştirmesiyle başlar.
  •  Mısır’da sülaleler yönetimi görülmüştür. Sülaleler devri 5 dönemden oluşur ; Eski krallık, Orta Krallık ve Hiksoslar, Yeni krallık, Gerileme devri, Sais Krallığı  * Eski , orta ve yeni krallık dönemleri en parlak dönemleridir.
  •  Mısır Perslerin istilasıyla bağımsızlığını kaybederek Perslerin bir ili olmuş , daha sonra da Büyük İskender’ e bağlanmıştır.
  • Hiksoslar’ın, Asurlular’ın ve Perslerin işgallerine uğramıştır. 
Kültür ve Medeniyetleri  :
  • Mısır’ ın etrafının deniz ve çöllerle kaplı olması burayı sık istilalardan korumuş, bu nedenle Mısır Medeniyeti kendi içinde gelişmiştir.Kendi içinde gelişen fakat dışarıyı etkileyen bir özellik görülür.Bu yönüyle diğer medeniyetlerden farklıdır.
  •  Mısır krallarına “ Firavun “ denilirdi. Tanrı – Kral anlayışı egemendi.Firavunların yetkileri sınırsızdı.Bütün Mısır’ın sahibi sayılırlardı. Mısırlılar, Firavunlarını tanrı’nın oğlu olarak ,yeryüzünde insanlar arasında yaşayan bir tanrı olarak tanırlardı.
  • Mısır illere ayrılmıştı.İllerin başında merkeze bağlı Valiler bulunurdu.
  • Düzenli bir orduya sahiptiler. Piyade ve savaş arabalı bölümleri bulunurdu.
  • Çok tanrılı bir din inanışına sahiptiler. Yeni Krallık döneminde Firavun 4.Amonifis tek tanrılı bir din yaymaya çalışmış, ancak Amon rahiplerinin karşı çıkmasıyla halkının eski inanışlarını değiştirmeyi başaramamıştır.
  • Ölümden sonra yaşam inancı Mısır’da Tıp ve Mimari’yi geliştirmiştir. Ölümden sonra yaşayacaklarına inandıklarından vücutlarının bozulmasını engellemek amacıyla “Mumya “ yapmışlardır. Piramitler ise Firavun mezarlarıdır.
  • Mısır’da halk ;  Memurlar ve Katipler – Rahipler – Askerler – Şehirliler ve Köylüler – Köleler olarak sınıflara ayrılmıştır.
  • Ekonomilerinin temeli tarıma dayalıdır.Bütün Ön-Asya ülkeleriyle ticaret yapmışlardır. Değiş tokuşa dayalı ticari ilişkilerde, zaman zaman ; belli ağırlıkta altın ve gümüş külçeleri – süs eşyası – köleler – hayvanlar  da değer ölçüsü olarak kullanılmıştır.
  •  Mısır da “Hiyeroglif “ denilen “Resim yazısı “ kullanılmıştır. Zamanla bu yazı sadeleştirilerek , “Hiyeratik” ve “Demotik” adlarını almıştır.
  •  Mısırlılar Nil nehrinin taşma zamanlarını hesaplamışlar,  İlk güneş yılına dayalı Takvimi oluşturmuşlardır.
  •  Tıp, Matematik, Geometri gelişen bilim dallarıdır.
  •  Sanat’ta Tapınaklar ve Piramitler sanat şaheserlerindendir.En ünlü tapınakları Karnak ve Luksor da bulunan Amon tapınaklarıdır. En ünlü Piramitleri ise dünyanın 7 harikasından biri kabul edilen Keops piramididir.
Mısırlılar’dan :



Kalbini bilime ver ve onu öz annen gibi sev.                                                                         
Hiçbir şey bilmek kadar değerli olamaz.
Sadece bilgili bir insan kendi kendini yönetebilir
Bu dünyada gerçek tek bir mutluluk vardır,
o da gündüz kitapları istekle toplamak ve bunları gece okumaktır.
 Daimi endişe içindeki zenginliktense kalp huzuru ile elde edilen ekmek daha iyidir.
Kalemini başkalarına fenalık yapmak için sakın kullanma
Babam beni doğruluk içinde büyüttü, işte bana bıraktığı en iyi şey bu olmuştur.
Biliminden dolayı kibirli olma.
Bilginlerden olduğu gibi cahillerden de öğüt dinle

FENİKELİLER   ( MÖ.2000 – MÖ.8.YY.) :
  •  Lübnan dağları ile Akdeniz arasında kalan dar kıyı bölgesinde yaşamışlardır.Kendilerine kıyı Kenanileri demişlerdir.
  • Asur, Babil ve Perslerin egemenliği altına girmişlerdir.
Kültür ve Medeniyetleri :
  • Biblos, Sidon ( Sayda), Tir ( Sur ) gibi şehirler kurmuşlardır. Şehir devletleri halindeki siyasi yapı, Sayda ve Sur’ların diğer siteleri egemenliklerine alması şeklinde devam etmiştir.
  • Ekonomilerinin temeli Ticarete dayanır. Özellikle Akdeniz ticaretinden önemli gelir elde ettiler.
  • Ticari faaliyetleriyle,Ön-Asya ve doğu kültürünü Akdeniz havzasına tanıtmışlardır.
  • Akdeniz’de çok sayıda Koloni kurmuşlardır.Bunların en ünlüleri Afrika’nın kuzeyindeki “Kartaca” ile İspanya’nın güneyindeki “Gades” tir. Kolonilerini sadece ticari düşündüklerinden ellerinde fazla tutamamışlardır.(Onlar için savaşmamışlardır)
  •  Uygarlığa en önemli katkıları Alfabeyi bulmalarıdır. 
İBRANİLER :
  • Sami ırkından olup, uzun zaman göçebe yaşamışlar, sonunda Filistin’e gelip yerleşmişlerdir.
  • Gerçek bir devlete Hz.Davut zamanında kavuşmuşlardır.
  • Hz.Süleyman’ın ölümünden sonra kuzeyde İsrail devleti, güneyde Yahudi  ( Yuda ) devletleri olarak ikiye ayrıldılar. İsrail devletine Asurlular,Yahudi devletine ise Babilliler son vermiştir. 
Kültür ve Medeniyetleri :
  •  Tarihin ilk tek tanrılı din inancına sahip olmuşlardır. Ancak bu dinin sadece kendi kavimlerine indiğine inanmalarından dolayı bu dini yayma gereği duymamışlar bu nedenle dinleri evrenselleşememiştir.
  •  Dini inançları etrafında meydana getirdikleri milli tarihleri ile dağılıp yok olmaktan kurtulmuşlar II.Dünya savaşından sonra bugünkü İsrail devletini kurmuşlardır.
  • Peygamberleri  “Hz.Musa” , kitapları “Tevrat “ dır. Allah’a  “ Yahova “  demişlerdir.
  • Sanat eserlerinin en önemlisi Hz.Süleyman zamanında Kudüs’te yapılan “Süleyman Mabedi”( Mescid-i Aksa) dir.
Yahova’nın Musa’ya verdiği 10 Emir :

 1- İsrailoğullarını esaretten kurtaran Yahova’dan başkasına ibadet etmeyeceksin
 2- Put yapılmayacak ve Putlara tapılmayacak
 3- Kendini büyümseyip Yahova adını almayacaksın
 4- Cumartesi günü istirahet (Dinlenme) günü olarak takdis edilecek
 5- Anaya,babaya hürmet edilecek
 6- İnsan öldürülmeyecek
 7- Zina edilmeyecek
 8- Hırsızlık yapılmayacak
 9- Kimse aleyhine yalan yere şahitlik edilmeyecek
10- Kimsenin evine,karısına,köle ve cariyesine,öküzüne,eşeğine… hiçbir şeyine göz dikilmeyecek.
Eski Çağlarda Türkiye (hitit,frig,lidya,urartu,iyonlar)

Eski Çağlarda Türkiye (hitit,frig,lidya,urartu,iyonlar)

ESKİ ÇAĞLARDA TÜRKİYE VE ÇEVRESİ

 Eskiçağlarda Türkiye

Türkiye tarihin ilk dönemlerinden itibaren yerleşime tercih edilen bir ülke olmuştur. Bunun nedenlerini şöyle sıralayabiliriz:
  • İklim koşullarının iyi olması
  • Verimli otlak ve topraklara sahip olması
  • Asya ile Avrupa arasında bir köprü görevi görmesi  ( Ulaşım ve Ticaret yolları üzerinde bulunması)
  • Yer altı ve yer üstü kaynaklarının zengin olması
  • Anadolu doğu ile batı dünyalarının ilişkileri açısından önemli bir konuma ve katkıya sahip olmuştur.

Türkiye'nin tarih Öncesi Devirlerini Aydınlatan Merkezler  :

  Anadolu’da Yontma Taş Devri  :
Antalya yakınlarındaki  Karain,  Beldibi ve Belbaşı mağaraları , Gaziantep yakınındaki  Dülük, Antalya Mağaracık bu dönemin önemli merkezleridir.
* Karain mağarasında Neanderthal neslinden bir çocuğun dişi ile Homo Sapiens ( Düşünen insan) türünden bir kafatası bulunmuştur.

  Anadolu’da Cilalı Taş Devri :
Diyarbakır -Çayönü,  Konya- Çatalhöyük bu dönem yerleşimlerindendir. Çayönü, çağımızın sosyal ve ekonomik  düzeninin temelini oluşturan Cilalı Taş Devrinin en önemli merkezlerinden biridir. Gelişmiş köy yerleşmesi görülür.(  Buğday,Nohut,Mercimek,Bezelye yetiştirilmiş, Koyun,Köpek,Keçi,Sığır yetiştirilmiştir.)
Konya, Çumra ilçesinin yakınlarında bulunan Çatalhöyük , Yakındoğu Cilalı Taş Devri yerleşmelerinin en başta gelenlerindendir.
* Yapılmış olan Hasan Dağı ve Çatalhöyük resmi bir kenti çevresiyle gösteren en eski şehir tasvir ve en eski şehir planıdır.

  Anadolu’da Bakır Taş Devri  :
Burdur-Hacılar, Konya-Canhasan, Denizli-Beycesultan, İç Anadolu’da Güllücek, Van-Tilkitepe önemli yerleşimlerdendir.
Bunların dışında , Eski Tunç Devri olarak adlandırılan dönemde  Çanakkale-Truva, Yozgat-Alişar, Çorum – Alacahöyük  bu dönemin birer medeniyet merkezleridir.
Truva’da dokuz kat, Alişar ve Alacahöyük ‘te beşer kat kültür tabakalarına rastlanmıştır.
Orta Anadolu’da oluşturulan  bu çok yüksek medeniyeti Hatti adındaki kavim oluşturmuştur.
Anadolu M.Ö. 2000 yıllarında kuzeydoğu’dan gelen göç dalgasına uğramış ve etnik yapısı değişmeye başlamıştır. Bu dönemde Asur lu’lar Anadolu’da ticari amaçlı pazaryerleri kurmuşlardır.( Karum) Bunlardan Kaniş (Kültepe ) te bulunan 10.000 civarındaki kil tabletle birlikte Anadolu yazılı döneme geçiş yapmıştır.
 Anadolu’nun yazılı döneme geçişini sağlayan uygarlık Asurlulardır.

  M.Ö. 2. Bin M.Ö. 6. yüzyıla kadar TÜRKİYE :
Bu dönemde Anadolu’da ;  Hitit, Frig, Lidya, Urartu,İyon uygarlıkları görülür.

     HİTİTLER      ( M.Ö. 1700 – MÖ.1200  Frigler ,kalıntılarına  MÖ.700 Asurlular  son verdi) 
  • MÖ.II bin yıllarında Anadolu’ya muhtemelen Kafkaslardan gelerek ,Hattilerle kaynaşmışlar ve Kızılırmak yayı çevresine yerleşmişlerdir.
  • Anadolu uygarlığının ilk yaratıcıları ve ilk İmparatorluk kuranlarıdır.
  • Başkentleri Hattuşaş (Boğazköy), kurucuları I.Hattuşil’dir.
  • Bu dönemin en önemli olayı Suriye egemenliği için Mısırlı’larla savaşmalarıdır. Tarihin bilinen ilk meydan savaşını ( 1296) ve bunun sonunda
  • Tarihin bilinen ilk yazılı antlaşması olan Kadeş antlaşmasını (1280) imzalamışlardır
  • Hititlere , Ege göçleri sonucu Frigler ve kalıntılarına Asurlular son vermiştir.
Kültür ve Medeniyetleri  :
  • Yönetimin başında Kral bulunurdu. * Ancak kral ülkenin tek hakimi değildi. Pankuş denilen soyluların oluşturduğu bir meclis vardı. Tarihin bilinen ve Anadolu’da görülen ilk meclisidir
  • Büyük Kral, aynı zamanda başkomutan ve baş yargıçtı . Büyük kral’a Tabarna, kraliçeye Tavananna denirdi. Tavananna dini törenlere ve bayramlara başkanlık eder, kral savaşa gittiğinde ülkeyi yönetirdi.
  •  Çok Tanrılı din anlayışına sahiptiler. * Anadolu’daki diğer kavimlerin ve komşu ülkelerin tanrılarını benimsemişlerdir.Bu nedenle Hitit ülkesine  “Bin Tanrı İli” ya da  “Bin tanrılı Hititler” denilmiştir.
  •  Hititlerde halk , hürler-yanaşmalar (yarı hürler)-namralar-köleler olarak sınıflara ayrılmıştı.* Kölelerin mülkiyet hakkı vardı.
  •  Halkın çoğunluğunu köylüler,zanaatkarlar ve tüccarlar oluşturmaktaydı.
  •   Hititlerde Ataerkil aile düzeni kurulmuştur.
  • Kanunları gelişmiş olup daha çok Tazminata yöneliktir. * Ölüm cezası sadece kölelere verilirdi.
  • Ekonomilerinin temeli tarım ve hayvancılığa dayalıdır.                                                                                
  • Topraklar tanrıların ve kralın malı kabul edilirdi.                                                                           
  • Madencilik sanatı gelişmiştir. ( Demir,bakır,gümüş işlenen madenlerdir)
  • Hititler hem çivi yazısını hem de resim yazısını (özellikle taş anıtlar üzerinde) kullandılar.
  • Tarihi olayları yıl yıl “Anal” denilen yıllıklara yazarlardı. Anallar tanrılara hesap vermek adına yazıldığından doğru kaynaklar olarak kabul edilir. Bu nedenle Anadolu tarihinin aydınlatılmasında en önemli kaynaklardandır.
  • Mimarlık ,Heykelcilik ve Kabartma sanatı gelişmiştir.( Yazılı kaya ve İvriz kabartmaları örnektir)
  • Hititlerde eli silah tutan her erkek asker sayılırdı. 
b- FRİGLER  ( MÖ.800 – MÖ. 676 )
  • Hint – Avrupa asıllı kavimdirler. Kafileler halinde Trakya üzerinden Anadolu’ya gelmişlerdir.
  • Sakarya Irmağı vadisine yerleştiler.Başkentleri “Gordion” dur.
  • Tüm krallarına “Midas” denilir.
  • Kral Midas zamanında Kafkaslardan gelen Kimmerler tarafından yıkıldılar.( Midas yenilgiyi hazmedememiş ve üzüntüsünden kendisini öldürmüştür.)
Kültür ve Medeniyetleri :
  • Krallıkla yönetilmişlerdir.
  • Çok tanrılı din inanışı vardır.En önemli tanrıları  bir tabiat tanrısı olan “ Kibele” idi.
  • Ekonomilerinin temeli Tarım ‘ a  dayalıdır. Özellikle köylü ve çiftçi ülkesidir.Bu nedenle yasalarında tarımı koruyucu maddelere yer vermişlerdir.( Öküz öldüren ya da Saban kıranın cezası ölümdür)
  •  Maden işçiliği, taş işçiliği, tahta işçiliği, halı ve kilim dokuma sanatında gelişmişlerdir. * Dünyaca ünlü halı ve kilim dokumalarına “Tapetes” denilir. 
LİDYALILAR   ( MÖ.687 – MÖ.546) :
  • Hint-Avrupalı kavimdirler. Gediz ve Büyük Menderes nehirleri arasına yerleşmişlerdir.
  •  Kral Giges (Gyges)  önderliğinde güçlü bir devlet haline geldiler.
  • Başkentleri Salihli yakınlarındaki  “Sardes ( Sard)” dır.
  • Lidyalılar’a Persler son vermiştir. 
Kültür ve Medeniyetleri :
  • Krallıkla yönetilmişlerdir.
  • Çok tanrılı din inanışına sahiptirler. Kral ve Asilleri yığma toprak tepeler ( Tümülüs)  altındaki odalara gömmüşlerdir.
  • Ekonomilerinin temeli Ticarete dayalıydı. Mezopotamya’da Ninova’dan başlayıp, Sard üzerinden Efes’e kadar giden ticaret yolu olan Kral yolu’nu , kral Giges zamanında açmışlardır.
  • Mezopotamyalılarla, Asurlularla, İyonlarla, Mısırlılar’la ticaret yapmışlardır.
  • Kral Giges doğuda Asurlular, batıda İyonlarla iyi geçinmiş, iki ülke arasında Anadolu’nun transit olmasını sağlamıştır.
  • Fenike alfabesinden esinlenerek oluşturdukları Alfabe yi kullanmışlardır.
  • Uygarlığa en önemli katkıları Para’ yı bulup kullanmış olmalarıdır. Böylece değiş-tokuşa dayalı ticari ilişkiler, para ile daha çok gelişmiş ve hızlanmıştır.
  •  Kral Krezüs ordu’ya fazla önem vermemiş,her şeyi para ile çözeceği düşüncesiyle milli bir ordu oluşturmamış,ücretli askerlerden oluşan bir ordu oluşturmuştur. Bu da yıkılış sebeplerinin en önemlisidir.
  • Yunan uygarlığının etkisi altında kalmışlardır.
  • Ticaret,dokumacılık,deri işleme,çömlek,maden işleme sanatlarında gelişmişlerdir. 
URARTULAR ( MÖ. 900 – MÖ. 600) :
  • Van gölü ve çevresi merkez olarak geniş sınırlara  ulaşan bir devlet kurmuşlardır.
  • Başkentleri Tuşpa ( Van ) dır.
  • Medler ve İskitler  son vermiştir. 
Kültür ve Medeniyetleri :
  • Krallıkla yönetilirdi.
  • Ülke eyaletlere ayrılmıştı. Eyaletlerin başında merkezden atanan ve “En-nam “denilen  valiler bulunurdu.
  •  Çok tanrılı din inanışına sahiptiler.En önemli tanrıları savaş tanrısı olan “ Haldi” idi.
  •  Ekonominin temeli hayvancılığa dayanıyordu.
  •  Rahipler ,soylular ve askerler ayrıcalıklı sınıftır.
  •  Dilleri eklemeli dil gurubundandır.
  •  Çivi yazısı ve resim yazısı kullanmışlardır.
  •  Mimarlıkta çok gelişmişlerdir.Van kalesi,Çuvaş tepe,Erzincan’da Altın tepe Urartulardan günümüze kalmış en önemli kalelerdir.
  •  Su kanalları açmışlar, kaya mimarisinde , madencilik sanatında gelişmişlerdir. 
İYONLAR  ( MÖ.1050 – MÖ. 546)
  •  Yunanistan’ın “Dor” lar tarafından işgali üzerine, batı Anadolu’ya göç eden Aka ‘lar tarafından kurulmuştur.
  • Batı Anadolu’nun eski halklarından Karyalılarla karışıp,kaynaşmışlar Polis denilen şehir devletleri kurmuşlardır.Bunların en önemlileri Efes,Foça,İzmir ve Milet’tir.
  •  Pers istilasıyla birlikte önemlerini kaybettiler. 
Kültür ve Medeniyetleri  :
  • Şehir devletleri halinde siyasi yapı görülür.Şehirler önce krallar sonra asiller ve sonra da demokratik  şehir meclisleri tarafından yönetilmiştir.
  • Çok tanrılı din inanışına sahiptirler.
  • Güçlü askeri ve deniz filolarıyla Kuzey Ege, Marmara denizi çevresi,Karadeniz’de kendilerine bağlı pek çok ticari amaçlı koloniler kurmuşlardır.
  •  Fenikelilerden aldıkları alfabeyi kullandılar.
  • İyonlar Anadolu medeniyetlerinin en gelişmiş olanıdır.Bunun nedenleri ; Özgür düşünceye inanmaları,Anadolu kültüründen yararlanmaları  (Özellikle Hitit ), maddi durumlarının iyi olması , kuruldukları bölgenin ön-Asya ticaret yollarının bitiş noktasında olmasından dış dünyayı tanımalarıdır.
  • İyon şehir devletlerinin dünya tarihindeki önemi , özgür düşünce ve bilimin ilk önce burada doğmuş olmasıdır.
  •  Matematikte ;Tales ve Pisagor, Tıp ta ; Hipokrat, Felsefe’de ; Diyojen ,Anaksimenes ve Anaksimandros, Tarih te ; Herodot  önemli bilim adamlarıdır.
  • Mimari, heykelcilik alanlarında çok gelişmişlerdir. En ünlü kalıntıları Efes Artemis Tapınağıdır.
  • Ekonomilerinin temeli Ticaret’e dayanır.
Türkiye'de Pers, İskender, Roma ve Bizans İmparatorlukları Dönemi

Türkiye'de Pers, İskender, Roma ve Bizans İmparatorlukları Dönemi

   M.Ö. 6. Yüzyıldan M.S. 11. Yüzyıla Kadar Türkiye
( Pers, İskender, Roma ve Bizans İmparatorlukları Dönemi)

Bu dönemde Anadolu’ya Pers,İskender,Roma ve Bizans İmparatorlukları egemen olmuştur.

PERS İMPARATORLUĞU DÖNEMİ
  • Medler ve Persler kuzeybatı İran’a Kafkaslar yoluyla gelmişlerdir.
  • Anadolu’da Kızılırmak ‘a kadar ilerlemiş olan Medler e Persler son vererek (MÖ.550), güçlü bir İmparatorluk kurmuşlar MÖ.546 ‘da Lidyalılara son vermişler ve Anadolu’yu egemenliklerine almışlardır.
  • Sınırları doğuda Hindistan ve Orta Asya’ya , batıda Trakya’ya ,kuzeyda Kafkasya’ya güneyde Basra körfezi ve Mısır’a kadar uzanmıştır.
  • Perslere MÖ.333’te İssos savaşıyla Büyük İskender son vermiştir.
Kültür ve Medeniyetleri :
  • İmparatorluktu.İmparatorluğun başında “Ülkeler Kralı” veya “Krallar kralı” sayılan bir hükümdar bulunurdu.
  • Pers İmparatorluğu birçok geniş vergi bölgesine (Eyalet – Satraplık) ayrılmıştır. Satraplıkların (Eyaletlerin )başında merkezden atanan ve kralın vekili sayılan asker valiler (Satrap) bulunurdu.
  •  Askerliğe önem vermişler devamlı ordu kurmuşlardır.
  • Dinleri , iyilikle-kötülüğün mücadelesi olan Zerdüşt  dinidir. Temizliğin temsilcisi kabul ettikleri ateşi “Ateşgede” denilen tapınaklarda sürekli yakarlardı. * Zerdüştlük, Hindistan,Suriye,Anadolu ve Mısır’da da etkili olmuştur.
  • Perslerin Ön-Asya’ ya egemen olmaları, barış ve huzuru sağlamış ve Ticareti canlandırmıştır. Ticaretin gelişmesi için düzenli yollar ve düzenli posta teşkilatları kurmuşlardır.
  • Bütün İmparatorluk sınırları içinde tek para uygulaması yapmışlardır.
  • Çivi yazısı kullanmışlardır.
  • Mezopotamya,Anadolu,Mısır ve Yunan sanatlarından etkilenmişlerdir.
BÜYÜK İSKENDER İMPARATORLUĞU VE HELLEN DÖNEMİ
  • Makedonya kralı Büyük İskender’in Asya seferi ile başlayan ve yaklaşık 300 yıl süren döneme “Hellenistik dönem” , bu dönemde  doğu-batı kültür kaynaşmasıyla oluşan medeniyete de “Hellenistik medeniyet” denilir.
  •  Büyük İskender MÖ.334’te Anadolu’ya geçerek  Persleri yenilgiye uğratmış, İyon şehir devletlerini özgürlüklerine kavuşturmuştur.Suriye üzerinden Mısır’a, İran üzerinden Hindistan’a kadar gitmiştir.
  • Not: Büyük İskender , Persleri;  Granikos ,İssos, Gavgamela savaşlarıyla üç kez yenilgiye uğratmıştır.
  •  İskender’in ölümü üzerine Makedonya, Mısır ve Asya krallıkları kurulmuştur.
  •  Anadolu’da kurulan başlıca Hellen krallıkları :  Bergama Krallığı, Bitinya Krallığı ( Kocaeli yarımadası çevresinde), Pontus Krallığı ( Karadeniz kıyılarında) , Kommagene Krallığı ( Nemrut dağında ) .
  • Hellenistik krallıklar’a Roma İmparatorluğu son vermiştir.
Kültür ve Medeniyet  :
  • Hellenistik medeniyetin merkezi Anadolu’dur.
  • İskenderiye ve Bergama’da Kütüphaneler kurulmuş
  •  İskenderiye,Antakya ve Bergama’da büyük saraylar yapılmıştır.
  • İskenderiye feneri dünyanın yedi harikasından biri kabul edilmiştir.
  • Heykeltıraşlık sanatının en önemli örnekleri Bergama Zeus Sunağının kabartmaları ve “İskender Lahdi” ,Nike (Zafer Tanrıçası),Afrodit dir.
  •  Mısır’da İskenderiye şehrini, Büyük İskender kurmuştur.
  • Ülke yönetimi Perslerdeki gibi satraplıklar şeklindedir.
  • Bu dönemde en çok pozitif ve deneysel bilimlerde gelişmeler olmuştur.
  •  İskender,hocası Aristo’nun etkisinde kalmış ve bilime büyük destek vermiştir.
  •  Hellenistik medeniyet , İslam medeniyetinin doğmasında çok etkili olmuştur.
ROMA İMPARATORLUĞU DÖNEMİ
  •        MÖ.133 ‘te Bergama Krallığına son veren Romalılar yaklaşık 100 yıllık bir mücadeleden sonra Anadolu’ya egemen oldular.
  • Bu dönemde Anadolu’da bazı şehirler büyümüş ve gelişmiştir.( Antakya,İzmit, İstanbul,İznik )
  • MS.1 ve 2. yy.da Anadolu kentleri o dönemin en zengin ve en önemli sanat merkezleri arasında yer almıştır. (Bergama,Efes,Afrodisyas,Perge,Side,Aspendos,Antakya)
  •  İstanbul’da Bozdoğan Su Kemeri, Çemberlitaş, Ankara’da Avgustus tapınağı,Roma Hamamı, Antalya’da Aspendos bu dönemden kalan kalıntılardır.
ROMA UYGARLIĞI
  • Roma kenti Latinler tarafından kurulmuştur.
  • MÖ.30 ile MS.395 tarihleri arası “Roma Çağı” olarak adlandırılmaktadır. Bu dönemde Roma,Akdeniz havzasının tek, siyasal,askeri,ekonomik,ticari gücüdür.
  •  Roma egemenliğini kabul eden şehirler Roma’ya ; a-Dostluk antlaşması  b- İttifak antlaşması c- Uyrukluk antlaşması ile bağlanmışlardır.
  • Roma siyasi tarihi ; a- Krallık    b- Cumhuriyet  c- İmparatorluk  olarak  üç dönemden oluşur.
  • Krallık döneminde kralı “Senato” denilen ihtiyarlar meclisi teklif eder,” Kuria” denilen halk meclisi  kabul ederdi.Cumhuriyet döneminde Senato’nun seçtiği iki konsül bir yıl süreyle kralın yetkilerine sahip olarak ülkeyi yönetirlerdi.Bunalım dönemlerinde ise “Diktatör” denilen bir kişi geniş yetkilerle 6 ay için başa geçirilirdi.Meclisler İmparatorluk döneminde de varlıklarını sürdürmüşler ancak eski yetkilerini ve etkilerini kaybetmişlerdir.
  •  Hz. İsa , Avgustus döneminde Filistin’de Nasıra kasabasında doğmuştur.Tek tanrılı din inancı olan Hristiyanlığı yaymaya başladı.Sağlığında ona 12 kişi inanmıştır. Bunlara 12 Havariler denilir.Bunlardan özellikle Sen Piyer ve Sen Pol hristiyanlığın yayılması ve kurulmasında etkili rol oynamışlardır. Kudüslüler’in İsa’yı şikayet etmeleri üzerine İsa çarmıha gerilerek öldürülmüştür.
  •  Romalılar kölelerin ve fakirlerin dini olarak gördükleri hristiyanlığı önce yasaklamışlar, İmparator Konstantinus zamanında “Milano Fermanı “(MS.313) ile serbest bırakmışlar, İmparator Büyük Teodosius (379-395) zamanında resmi din ilan etmişlerdir.
  • Roma İmparatorluğu Kavimler göçünün etkisiyle 395 te batı ve doğu olarak ikiye ayrılmış, 476’da Batı Roma, 1453 ‘te Doğu Roma (Bizans)İmp.sona ermiştir.
  • Roma’da halk  ; 
 a- Patriciler : Tam vatandaşlık hukukuna sahip,geniş toprakları olan,mecliste oy kullanma hakkına sahip soylu sınıf 
 b- Plebler  :  Ticaret mülkiyet gibi bazı haklara sahip olup,askere alınmaz ve oy kullanamazlardı. 
 c- Yanaşmalar  :  Çeşitli nedenlerden dolayı hukukunun bir bölümünü kaybeden sınıftı.Bir ailenin yanına yanaşırlar ve onların hizmetlerini görürlerdi.
 d- Köleler :  Hiçbir hakkı olmayanlar olarak  sınıflara ayrılmıştı.
  • Güneş Takvimini bugünkü şekline kavuşturdular
  • Alfabeyi günümüz şekline kavuşturdular.
  • Mimarlıkta olgunlaşarak ilk sivil mimari örnekleri verdiler.
  • Hukuk alanında gelişmişler, 12 levha kanunlarını hazırlamışlar, hukuk’u olgunlaştırmışlardır.
BİZANS İMPARATORLUĞU DÖNEMİ :

  • 395’te Roma İmparatorluğunun ikiye ayrılmasıyla doğu Roma İmparatorluğu olarak kurulmuştur.
  • En parlak zamanı Jüstinyen ( Justiniaus) (527-565) dönemidir.
  • Bizans’tan günümüze kalan eserlerin en ünlüsü “Ayasofya” dır. Bunun dışında Aya İrini Kilisesi, Fethiye ve Kariye Camileri, Efes’teki St.John bazilikası, Alahan Manastırı, Yerebatan sarayı, İstanbul surları ve su kemeridir.
  • 1048 Pasinler savaşıyla başlayan Anadolu’yu yurt edinme mücadelesi,1071 Malazgirt savaşıyla yoğun bir Türk akınına dönüşmüş, kısa sürede Anadolu nüfusunun çoğunluğu Türkler’in eline geçmiştir. 1453’te Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u almasıyla Bizans İmparatorluğu sona ermiştir.
Tarih Devirleri

Tarih Devirleri

TARİH DEVİRLERİ:      Yazının bulunmasıyla başlar ve günümüze kadar devam eder.

TARİH İLE YAZI ARASINDAKİ İLİŞKİ
Tarih, yazı ile başlar. yazıdan önceki devirler hakkında sağlıklı bilgi edinmek  zor olduğundan, bu dönemlere “Tarih Öncesi Devirler (Prehistorik Devirler)” veya “Karanlık Çağlar” denir.

YAZI İLE İLGİLİ ÖNEMLİ BİLGİLER
  •                 Toplumlar ilk olarak resim yazısı kullanmışlardır.
  •                 İlk yazıyı Sümerler bulmuştur.(Çivi Yazısı)
  •                 Bugün kullandığımız alfabeyi, ilk olarak Fenikeliler kullanmış, onlardan Yunanlılar ve Romalılar        alarak geliştirmişler ve böylelikle LATİN alfabesi ortaya çıkmıştır.
  •                 Yazı, Anadolu’ya ilk olarak Asurlular tarafından Tunç devrinde getirilmiştir.
  •                 Türk Tarihinin ilk yazılı eserleri GÖKTÜRK(ORHUN) KİTABELERİDİR.

TARİH DEVİRLERİ:

A.             İLKÇAĞ (Eskiçağ): MÖ 3500'lerde Sümerler 'in yazıyı bulması ile başlar, 476'da Batı Roma'nın yıkılışıyla sona erer.
  •  Önceleri   şehir  devletleri   halindeki   siyasi yapı, sonradan Eski Yunan siteleri hariç,merkezi krallıklara dönüşmüştür.
  • Çağa çok tanrılı dinler egemendir. Ancak istisna olarak, İbraniler'de tek tanrılı din ilk kez görüldü ise de Musevilik bir dünya dini olamamıştır. Hıristiyanlık da, bu dönemde ortaya çıkmıştır.
  •  Özellikle Akdeniz Havzası'nda canlı bir ticaret ekonomisi görülmüştür, bunun temel nedeni koloniciliktir.
  •  Köleci ve sınıflı toplum yapısı çağa egemen olmuştur.
  •  Tarih Çağlan içinde en uzun yaşanan dönemdir.
  • Çağ'ın içinde, İsa'nın doğumu takvime başlangıç olarak kabul edilir, İsa'nın doğumu ile MÖ dönem sona erer, MS dönem başlar, ilkçağ'ın içinde hem MÖ hem de MS dönemler yaşanmıştır

    B.             ORTAÇAĞ:  MS   476' da  Batı   Roma'nın yıkılma­sıyla başlar, 1453 İstanbul 'un Fethi ile sona erer.
    •  Merkezi krallıklar gücünü Kavimler Göçü sonunda yitirdiğinden, siyasi yapıda Feoda­lite çağa egemen olmuştur.
    • Tek tanrılı dinler egemendir. Bu nedenle Ortaçağ' da, bilimsel ve kültürel gelişme ya­vaşlar.
    • Tek üretim aracı ve zenginliğin simgesi top­raktır. Geri, kapalı ve toprağa bağımlı bir ekonomik yapı görülür.
    • Akdeniz havzası, ti­cari etkinliğini yitirir.
    • Köleci toplum yapısı sarsılır, sınıflı top­lum yapısı devam eder.

    C.            YENİÇAĞ: 1453'te İstanbul'un Fethi ile başlar, 1789 Fransız İhtilali ile sona erer.
    • İstanbul'un Fethi'nde kullanılan tahrip gücü yüksek toplar, merkezi krallar tarafından kullanılmış, Feodalite yıkılırken, merkezi krallıklar yeniden güçlenmiştir.
    • Coğrafi Ke­şifler sonunda ise bazı merkezi krallıklar Sömürge imparatorluğu'na dönüşmüştür.
    • Tek tanrılı dinler çağa egemen olmasına rağmen, toplum üzerindeki etkinliklerini yitirmeye başlamışlardır.
    • Özellikle Coğrafi Keşifler' den sonra, canlı bir ticaret ekonomisi görülür.
    • Rönesans Hareketleri sonunda sınıflı top­lum yapısı da bozulmaya başlar.

    D.            YAKINÇAĞ: 1789'da Fransız ihtilali ile başlar günümüze kadar devam eder
    • Siyasi yapıya, Demokrasi egemendir. Özel­likle Fransız İhtilali'nden sonra din devleti, Dünya devletine dönüşür. Ulusçuluk akımı güçlenir.
    • Tek tanrılı dinler çağa egemen olmasına rağmen, toplum üzerindeki etkinliklerini yitirir ve özellikle Fransız İhtilali'nden sonra laik devlet ve laik toplum düzeni kurulur.
    • Fransız  ihtilali'nin getirdiği ilkeler sonucu, sınıflı toplum yapısı ortadan kalkar.
    • Sanayi Devrimi, hammadde ve pazar gereksinimini arttır.
    • Sömürge mücadelesi hızlanır.
    Dikkat  :  Zamanı çağlara bölmek yapay bir bölme işlemidir. Öğrenimi kolaylaştırmak amacı taşır.
    Örneğin:  İstanbul’un fethi, Avrupa ve Asya’yı etkileyen önemli bir tarihi olaydır. Ancak bu olay o sırada Amerika ve Afrika kıtasında yaşayan insanları doğrudan etkilememiştir.
     Mısır ve Mezopotamya’daki insanlar yazıyı kullanırlarken, dünyanın diğer bölgelerindeki insanlar ancak yüzlerce yıl sonra yazıyı kullanmışlardır.

    ÇAĞLARIN BAŞLANGIÇ-BİTİŞ TARİHLERİ NASIL TESPİT EDİLMİŞTİR?

    Tarihin zamana göre tasnifinde en önemli ayrım “çağlara ayırarak” incelemedir. Çağların başlangıç ve bitim tarihleri belirlenirken toplumların geniş çapta etkilendiği tarihi olaylar  esas alınmıştır.