The King of Hedjaz and Arab Independence, with a Facsimile of the Proclamation of June 27, 1916
I. Dünya Savaşı sırasında yayınlanan ,Hicaz Kralı ve Arap Bağımsızlığı, Arabistan ve Irak'taki çağdaş siyasi gelişmelerle ilgilenen 14 sayfalık bir kitapçıktır. Olayların içeriğini veren kısa bir girişten sonra,Haziran 1916'da Şerif Hüseyin'inbağımsızlık bildirisinin orijinal Arapça bir nüshası ve ve İngilizce tercümesi bulunmaktadır
Şerif Hüseyin'in Bağımsızlık Bildirisinden
'...
İttihad ve Terakki Cemiyeti'nin iktidarı ele geçirmesinden sonra bu durum değişti. İmparatorluğun her yanında düzensizlikler başgösterdi, özellikle son savaşa girilmesiyle, devlet de son derece tehlikeli bir duruma düştü. Kutsal topraklarda yaşayanlar bile büyük sıkıntı çeker oldular.
İttihadçılar, yaptıklarıyla yetinmeyerek Allah'ın kitabını da tahrif etmeye kalkıştılar. İmparatorluğun başkenti olan İstanbul'da yayınlanan 'İçtihad' gazetesi Sultan'ın, sadrazamın, şeyhülislámın, vezirlerin ve parlamanterlerin gözleri önünde peygamberimize hakaret etmekten çekinmedi. Kur'an'ın áyetlerini, özellikle miras hukukuyla ilgili hükümlerini bozmaya cesaret etti.
...
Yaptıklarını káfi görmeyen İttihadçılar, İslam'ın beş şartından biri olan oruç tutmayı da ortadan kaldırmak istediler. Mekke'de, Medine'de ve Şam'da bulunan askerlere Ramazan ayında oruç tutmamaları emredildi. Bütün Müslümanların yanısıra yabancılar da bu durumun şahididirler.
...
Mekkeliler'in hayatlarına ve şereflerine karşı yapılan saldırıları protesto maksadıyla düzenledikleri bir gösteride, İttihadçı bir kumandanın emriyle halkın üzerine ve Kábe'ye top ateşi açıldı. Kutsal Hacer-i Esved'in bir ve üç metre ilerisine iki mermi düştü. Kábe'nin örtüsü, bu mermiler yüzünden alev aldı. Vaziyeti gören halk, ateşi söndürmek için Kábe'nin üzerine tırmanmaya çalıştığı sırada askerler topları yeniden ateşlediler ve masum halktan birçok kişi şehid oldu. Halk günler boyu Harem-i Şerif'e giremedi ve Kábe'de namaz kılınamadı.
İttihad ve Terakki Cemiyeti'nin iktidarı ele geçirmesinden sonra bu durum değişti. İmparatorluğun her yanında düzensizlikler başgösterdi, özellikle son savaşa girilmesiyle, devlet de son derece tehlikeli bir duruma düştü. Kutsal topraklarda yaşayanlar bile büyük sıkıntı çeker oldular.
İttihadçılar, yaptıklarıyla yetinmeyerek Allah'ın kitabını da tahrif etmeye kalkıştılar. İmparatorluğun başkenti olan İstanbul'da yayınlanan 'İçtihad' gazetesi Sultan'ın, sadrazamın, şeyhülislámın, vezirlerin ve parlamanterlerin gözleri önünde peygamberimize hakaret etmekten çekinmedi. Kur'an'ın áyetlerini, özellikle miras hukukuyla ilgili hükümlerini bozmaya cesaret etti.
...
Yaptıklarını káfi görmeyen İttihadçılar, İslam'ın beş şartından biri olan oruç tutmayı da ortadan kaldırmak istediler. Mekke'de, Medine'de ve Şam'da bulunan askerlere Ramazan ayında oruç tutmamaları emredildi. Bütün Müslümanların yanısıra yabancılar da bu durumun şahididirler.
...
Mekkeliler'in hayatlarına ve şereflerine karşı yapılan saldırıları protesto maksadıyla düzenledikleri bir gösteride, İttihadçı bir kumandanın emriyle halkın üzerine ve Kábe'ye top ateşi açıldı. Kutsal Hacer-i Esved'in bir ve üç metre ilerisine iki mermi düştü. Kábe'nin örtüsü, bu mermiler yüzünden alev aldı. Vaziyeti gören halk, ateşi söndürmek için Kábe'nin üzerine tırmanmaya çalıştığı sırada askerler topları yeniden ateşlediler ve masum halktan birçok kişi şehid oldu. Halk günler boyu Harem-i Şerif'e giremedi ve Kábe'de namaz kılınamadı.
Murat Bardakçı Hürriyet
Akademia edu bağlantısı Buradan İndiriniz....