Anadolu'da İlk Erkek Tanrı Kültürü
4-10 Ve Fırtına Tanrısı’nın adamı tanrıyı içeriden çağırır. Nerikli ‘hazı ol’ der. O aar[wa] Dağı’ndan, Da asta nehrinden… çağırmanın sözlerini bağırır. Ve katip Tanrı Za a[liqa]’nın çağrılması ile ilgili sihirli sözler söyler. 11-14 Onlar tanrıları ve kalın ekmekleri yoldan çeker. Onlar tapınağın tanrılarını alıp götürür.[ ] Onlar yıkar ve yağlar[ ]. Sıra ile onları yerleştirir”.
Karauğuz G., Hitit Mitolojisi, Çizgi Kitapevi, Konya, 2001
Yukarıdaki alıntıda Hititlerin çeşitli sözlerle “fırtına tanrısı”nı ikna etmeye çalıştıkları görülmektedir. Hititlerin tanrıları antropomorf olarak düşünmüşlerdir. Hititler tanrı/tanrıçalar ile sohbet ederler, konuşurlar, yiyecek, içecek sunarlar. Hititler’de diğer birçok batı toplumu gibi erkek tanrılara sahiptiler. Anadolu’da ise “Ana Tanrıça” kültü (ALFA) vardı. Hititlerin Anadolu’ya getirdiği en büyük yenilik erkek tanrılardır diyebiliriz. Böylece Anadolu’da binlerce yıldır süren ”Ana Tanrıça Kültürü”(ALFA) yerini “erkek ve kadın tanrı/tanrıçalara” bırakmıştır. Hititlerin erkek tanrıları ile Anadolu panteonlarında yeni bir dönem başlamış, Hititlerin antropomorf3 tanrılar katında her iki cinsiyet yan yana yer almışlardır. Hititler geleneksel olarak tüm tanrıları benimseme eğilimindeydiler. Bu eğilim Hititlerin “Bin Tanrılı (Bin Panteonlu)” toplum olmasına neden olmuştur. Hititlerin tanrılara olan zaafı Anadolu’nun daha önceki halklarının sahip oldukları tanrıları benimsemelerine ve söz konusu kültlerin mensup olduğu toplumların kültürlerindeki öğelerini de kendi bünyelerinde toplamalarına ve Anadolu’daki kültürel mirasa sahip çıkmalarına neden olmuştur. Hititlerin bu tavırları diğer kültürlerin fragmanlarda yer almasına ve önceki kültürlerin de aydınlatılmasına neden olmuştur. Hititlerin anlayışı, hoşgörüsü Anadolu’da aşağı yukarı 525 yıl süren bir imparatorluk ve kent devletleri kurmalarına olanak sağlamıştır. Hititlerin bin panteonlu, din kavramlarında üç kaynak yer almaktadır.İlki kendi tanrıları, ikincisi Anadolu yerli halklarının tanrıları ve üçüncüsü ise komşu ülkelerin tanrılarıdır. Hititler tanrılar vasıtasıyla korunduklarını düşünmüşlerdir. Bu konuda haklı olduklarını söyleyebiliriz. Çünkü tanrıları benimsemeleri yerli halklarında onları benimsemelerine ve kabul etmelerinde önemli bir etken olmuştur.Hititlerin tanrılara ve o tanrıların insanlarına gösterdikleri saygı kültleri başkentte toplamak gibi bir çaba içinde olmamalarından da anlaşılmaktadır. Hititler çok akıllıca bir strateji benimseyerek yerel kültlerin devam etmesini hatta güçlenmesini sağlamışlardır. Yönetimler tüm yerel kültleri korumuş ve kendi geleneklerini de içeren ritüelleri için resmi bir alanları vardır.
Savaş Ö.S., Hititlerde “Fırtına Tanrısı” ile “Boğa Kültü” Üzerine bazı Gözlemler ve Yorumlar, Archium Anatolia, Anakara Üniversitesi Basımevi, 2002 (97-171)
Kaynak ;ANADOLU ANTİK HİTİT UYGARLIĞI İNSANININ DEĞERLER SİSTEMİNDE SU KULLANIMI Şükran SEVİMLİ