Dilara Kahyaoğlu
1998
Ayanlar
Klasik Osmanlı yönetim anlayışına göre bir eyaletin yönetimi; eyalet valileri, sancak beyleri, subaşılar, kadı ve naipler tarafından yürütülürdü. Bunlardan başka her şehir ve kasabada halk tarafından “ayan” namıyla tanınan kimseler bulunurdu. Vergilerin, bölgenin masraflarının dağıtılması ve tahsil edilmesi konularında resmi yöneticiler bu ayanlarla ilişkide bulunurlardı. Ayanlar belli bir bölgenin zengin ve nüfuzlu kişileri olmaları dolayısıyla Osmanlı yönetiminin bozulmaya başladığı aşamada yöneticilere büyük iltimaslar sağlayarak bulundukları bölgelerde güçlerini ve yetkilerini arttırdılar. Zamanla Ayanlık da saltanatlık haline geldiler ve zamanla bulundukları yerlerde bağımsız davranmaya başladılar. Hatta zamanla eyalet valileri, güçlü ayanların menfaatleri doğrultusunda davranarak ancak bölgede varlıklarını sürdürebildiler. Senedi İttifak, ayanların gücünün en somut göstergesi olması bakımından önemlidir. Ayanlarla en ciddi mücadeleyi II.Mahmut yürütmüştür.
Senedi İttifak
III. Selim'i kurtarmak için Rusçuk'tan İstanbul'a kendi güçleriyle gelen Rusçuk Ayanı Alemdar, II. Mahmut'u taht'a çıkardıktan sonra sadrazam olmuştu. Alemdar sıradan bir sadrazam olmadığını en çetin soruna, ayanlık sorununa el atarak göstermiştir. Alemdar, Anadolu ve Rumeli ayanlarını İstanbul’a çağırdı. Senedi ittifak metninde yalnızca dört ayanın imzası vardır. Geldiği kesin olarak bilinen ayanlar şunlardır. Bozok ayanı Çapanoğlu Süleyman Bey, Serez ayanı İsmail Bey, Çirmen mutasarrıfı Mustafa bey, Manisa ayanı Karaosmanoğlu Hacı Ömer Ağa, Bolu voyvodası Hacı Ahmetoğlu Seyyit İbrahim Ağa, Bilecik ayanı Kalyoncu Mustafa Ağa ve Şile ayanı Ahmet Ağa bir de Kadı Abdurrahman Paşa İstanbul’a 5000 talimli askeri ile gelmiştir. II. Mahmut ayanları Kağıthane’de Çağlayan köşkünde kabul etmiştir.
Senedi İttifak'ın tarihçilerimiz tarafından değerlendirilmesi genellikle olumsuzdur.
1998
Beylikçi Mehmed İzzet’in istinsah edip onaylamış olduğu Sened-i İttifak’ın tam metni (BA, HAT, nr. 35242) kaynak |
Ayanlar
Klasik Osmanlı yönetim anlayışına göre bir eyaletin yönetimi; eyalet valileri, sancak beyleri, subaşılar, kadı ve naipler tarafından yürütülürdü. Bunlardan başka her şehir ve kasabada halk tarafından “ayan” namıyla tanınan kimseler bulunurdu. Vergilerin, bölgenin masraflarının dağıtılması ve tahsil edilmesi konularında resmi yöneticiler bu ayanlarla ilişkide bulunurlardı. Ayanlar belli bir bölgenin zengin ve nüfuzlu kişileri olmaları dolayısıyla Osmanlı yönetiminin bozulmaya başladığı aşamada yöneticilere büyük iltimaslar sağlayarak bulundukları bölgelerde güçlerini ve yetkilerini arttırdılar. Zamanla Ayanlık da saltanatlık haline geldiler ve zamanla bulundukları yerlerde bağımsız davranmaya başladılar. Hatta zamanla eyalet valileri, güçlü ayanların menfaatleri doğrultusunda davranarak ancak bölgede varlıklarını sürdürebildiler. Senedi İttifak, ayanların gücünün en somut göstergesi olması bakımından önemlidir. Ayanlarla en ciddi mücadeleyi II.Mahmut yürütmüştür.
Senedi İttifak
III. Selim'i kurtarmak için Rusçuk'tan İstanbul'a kendi güçleriyle gelen Rusçuk Ayanı Alemdar, II. Mahmut'u taht'a çıkardıktan sonra sadrazam olmuştu. Alemdar sıradan bir sadrazam olmadığını en çetin soruna, ayanlık sorununa el atarak göstermiştir. Alemdar, Anadolu ve Rumeli ayanlarını İstanbul’a çağırdı. Senedi ittifak metninde yalnızca dört ayanın imzası vardır. Geldiği kesin olarak bilinen ayanlar şunlardır. Bozok ayanı Çapanoğlu Süleyman Bey, Serez ayanı İsmail Bey, Çirmen mutasarrıfı Mustafa bey, Manisa ayanı Karaosmanoğlu Hacı Ömer Ağa, Bolu voyvodası Hacı Ahmetoğlu Seyyit İbrahim Ağa, Bilecik ayanı Kalyoncu Mustafa Ağa ve Şile ayanı Ahmet Ağa bir de Kadı Abdurrahman Paşa İstanbul’a 5000 talimli askeri ile gelmiştir. II. Mahmut ayanları Kağıthane’de Çağlayan köşkünde kabul etmiştir.
Senedi İttifak'ın tarihçilerimiz tarafından değerlendirilmesi genellikle olumsuzdur.
Senedin hükümleri şöyledir (1808)
A) Ayanlar padişaha sadık olduklarını belirtiyorlar
B) Ayanlar, asker toplanmasına yardımcı olacaklardı ve yeni ordu, görüşmelerde sözü edildiği şekilde örgütlenecekti
C) Vergiler ağır olmayacak, düzenli toplanacak ve devlete ait olan vergilere kimse karışmayacaktı. Ayrıca vergi ile ilgili konular vekiller ile büyük ayanlar arasında görüşülüp karara varılacak ve bundan sonra hep buna göre davranılacaktı.
D) Sadrazam kanun ve senede uyacak ve uymayanlara karşı hep birlikte mücadele edilecekti. Kimse kimsenin işine karışmayacaktı.
E) Suçu açıkça belli olmadıkça ayan, vükela, ulema ve saray mensuplarına karşı kötülük yapılamayacak ve ceza verilmeyecekti.
F) İstanbul’da isyan çıktığında ayanlar sormaya bile gerek görmeden gelip isyanı hep birlikte bastıracaklardı.
G) Yeni atanan sadrazam ve şeyhülislam en kısa zamanda senedi imzalamakla yükümlü olacaktı.
Bir çok açıdan Magna Carta’ya benzetilen bu senedin akıbeti aynı olmamış, senet kısa sürede çöp tenekesine atılmıştır. Aslında bu metin ayanlar sorununa ilginç bir çözüm bulma çabasıdır. Ama II. Mahmut bu senedi dikkate almamış (bir çok ayan da) ve ayanlar sorununu kılıçla çözmeye kalkmış ve bu politikası da Nizip ovasında hüsrana uğramıştır.
II.Mahmud’un ayanlarla mücadelesi
Yeniçeriler, ayanlara karşı olduğu için II. Mahmut, yeniçeri ocağının kaldırılmış olmasını beklemeden ayanlarla mücadeleye girişti. Senedi İttifak'ı kabul ettirecek denli güçlenmiş olan ayanlar, devletin merkezi güçlerini rahatsız eden bir unsurdu. Bu amaçla çeşitli yöntemlere başvurularak ayanlar yok edilmeye çalışılmıştır. Örneğin; resmi bir görevi bulunan ayan ölünce yerine ailesinden bir değil bambaşka birisi atanmış, ölenin çevresindekiler başka yerlerde görevlendirilmiş veya sürülmüş, kimisi de öldürülmüştür. Aslında Mahmut’un yaptığı ayanları ortadan kaldırmaktan çok belini kırma taktiği idi. Böylelikle ayanlar tamamen ortadan kalkmamış sadece etkileri daraltılmıştır. II. Mahmud’un ayanlarla mücadelede başvurduğu yöntemlerden biri de ayanları birbirine karşı kullanma ve kırdırma yöntemidir.
A) Ayanlar padişaha sadık olduklarını belirtiyorlar
B) Ayanlar, asker toplanmasına yardımcı olacaklardı ve yeni ordu, görüşmelerde sözü edildiği şekilde örgütlenecekti
C) Vergiler ağır olmayacak, düzenli toplanacak ve devlete ait olan vergilere kimse karışmayacaktı. Ayrıca vergi ile ilgili konular vekiller ile büyük ayanlar arasında görüşülüp karara varılacak ve bundan sonra hep buna göre davranılacaktı.
D) Sadrazam kanun ve senede uyacak ve uymayanlara karşı hep birlikte mücadele edilecekti. Kimse kimsenin işine karışmayacaktı.
E) Suçu açıkça belli olmadıkça ayan, vükela, ulema ve saray mensuplarına karşı kötülük yapılamayacak ve ceza verilmeyecekti.
F) İstanbul’da isyan çıktığında ayanlar sormaya bile gerek görmeden gelip isyanı hep birlikte bastıracaklardı.
G) Yeni atanan sadrazam ve şeyhülislam en kısa zamanda senedi imzalamakla yükümlü olacaktı.
Bir çok açıdan Magna Carta’ya benzetilen bu senedin akıbeti aynı olmamış, senet kısa sürede çöp tenekesine atılmıştır. Aslında bu metin ayanlar sorununa ilginç bir çözüm bulma çabasıdır. Ama II. Mahmut bu senedi dikkate almamış (bir çok ayan da) ve ayanlar sorununu kılıçla çözmeye kalkmış ve bu politikası da Nizip ovasında hüsrana uğramıştır.
II.Mahmud’un ayanlarla mücadelesi
Yeniçeriler, ayanlara karşı olduğu için II. Mahmut, yeniçeri ocağının kaldırılmış olmasını beklemeden ayanlarla mücadeleye girişti. Senedi İttifak'ı kabul ettirecek denli güçlenmiş olan ayanlar, devletin merkezi güçlerini rahatsız eden bir unsurdu. Bu amaçla çeşitli yöntemlere başvurularak ayanlar yok edilmeye çalışılmıştır. Örneğin; resmi bir görevi bulunan ayan ölünce yerine ailesinden bir değil bambaşka birisi atanmış, ölenin çevresindekiler başka yerlerde görevlendirilmiş veya sürülmüş, kimisi de öldürülmüştür. Aslında Mahmut’un yaptığı ayanları ortadan kaldırmaktan çok belini kırma taktiği idi. Böylelikle ayanlar tamamen ortadan kalkmamış sadece etkileri daraltılmıştır. II. Mahmud’un ayanlarla mücadelede başvurduğu yöntemlerden biri de ayanları birbirine karşı kullanma ve kırdırma yöntemidir.
Kaynak gösterilmeden kullanılamaz
ayrıca şu kaynağa da bkz. https://islamansiklopedisi.org.tr/sened-i-ittifak
Bu seride yer alan Osmanlı tarihiyle İlgili diğer konular ve kaynaklar için bkz.
https://tarihegitimi.blogspot.com/2019/06/osmanl-tarihi-ders-notlar-konular.html
Bu seride yer alan Osmanlı tarihiyle İlgili diğer konular ve kaynaklar için bkz.
https://tarihegitimi.blogspot.com/2019/06/osmanl-tarihi-ders-notlar-konular.html