Dilara Kahyaoğlu
Çalışma Soruları
Bu seride yer alan Osmanlı tarihiyle İlgili diğer konular ve kaynaklar için bkz.
https://tarihegitimi.blogspot.com/2019/06/osmanl-tarihi-ders-notlar-konular.html
Dikilmeyen Tanzimat Âbidesi’nin 8 Eylül 1855 tarihli L’Illustration dergisinde yayımlanan gravürü kaynak |
Bu belgeye Gülhane’de okunduğu için Gülhane Hatt-ı Hümayunu da denilir. Fermanın çıkarılmasında Hariciye Nazırı olan ve İngiliz yanlısı olarak bilinen Mustafa Reşit Paşa’nın önemli bir payı vardır. Aynı zamanda Londra elçisi de olan Reşit Paşa, Abdülmecit’in cülusunu kutlamak üzere Ağustos başlarında İstanbul'a geldi ve Tanzimat Fermanı için çalışmaya başladı.
Ferman 3 kasım 1839 tarihinde ilan edilmiştir. Fermandaki maddeler kısaca şöyle özetlenebilir;
a. Can, mal, ırz güvenliğinin sağlanması… Bununla müsadere ve siyaseten katl, resmen kalkıyor ve Mustafa Reşit Paşa kendisi ve kendisi gibi olanların hayati çıkarlarını güvence altına almış oluyordu.
b. Vergi herkesin kudretine göre belirlenecek ve bundan fazlası alınmayacaktı.
c. Askere alınmalar düzene sokulacak tarım ve ticaret işlerinin aksamasına yol açmadan bu işlemler yürütülecek ve askerlik süresi 4-5 yıl ile sınırlı tutulacaktı. Bu düzenlemeden Müslümanlar ve Müslüman olmayanlarda yararlanacaktı. Böylelikle bu maddeyle Müslüman ve Müslüman olmayanlar, hukuk önünde eşit statüde kabul ediliyorlardı.
d. Şeriat kanunlarına aykırı davrananların cezalandırılması için bir ceza kanunnamesi yapılacak ve yayınlanacaktı.
e. Kanunlar Meclis-i Ahkam-ı Adliye tarafından yapılacak ve bu kanunlara uygun davranılacağına dair başta padişah olmak üzere ulema ve vekiller yemin edeceklerdi.
f. Memurların maaşları yetecek hale getirilecek ve rüşvetin önüne geçilmeye çalışılacaktı.
g. Fermanın sonunda ise garip bir şekilde bu fermanın dost devletlerin elçilerine de resmen bildirileceğinden söz ediliyordu. Yani bunu yapmakla bu devletlere bir çeşit “garantör” işlevi yükleniyorlardı. Başka bir deyişle Tanzimat'ın yaptırımı Avrupa devletleri yoluyla oluyordu.
Tanzimat fermanının ilanında; devletin çaresizliğini, içine düştüğü durumdan kurtulmak ve Batılı devletlerin desteğini sağlamak için bu çareye başvurduğunu görmezlikten gelmek gerçekçi olmamakla beraber, bu Ferman ileride meşrutiyetlere giden yolu açmış, padişahın mutlak yetkisi bu fermanla ilk kez kısıtlanmış ve Müslüman ile Müslüman olmayanların eşit olduğu ilk kez ifade edilmiş, tebaadan yurttaşa giden yolda önemli bir adım atılmıştır. Bütün bu nedenlerden ötürü bu ferman Osmanlı tarihinde önemli bir dönüm noktasıdır da…
Bu dönemde mali alanda yapılan yenilik adeta bir ihtilal gibiydi, bu yüzden de yürütülemedi. Tanzimattan sonra çıkarılan bir fermanla vergi toplama işi valilerin ve mültezimlerin elinden alınarak merkezden gönderilecek olan vergi memurlarına bırakıldı. Her mahalli bölgede bir mahalli meclis kurulacaktı bu meclislerde varsa gayri müslümlerinde temsilcileri yer alacak meclisin başkanı okuma yazma bilen bir kişiden seçilecekti.
İltizam sisteminin kaldırılması adete bir ihtilaldi ama eski usulden çıkarları olanlar yeni usulü baltalamak için ellerinden geleni yaptılar. Bu yüzden vergiler toplanamadı. Hem de devletin en fazla paraya ihtiyacı olduğu dönemlerde. Bu yüzden Reşit Paşa’nın durumu sarsıldı. 1841'den sonra da azledildi (sonra tekrar göze girmiş 1845'te nazır 1846’da sadrazam olmuştur). Hemen arkasından iltizam usulüne geri dönüldü ve Cumhuriyete kadar da yürürlükte kaldı. Mahalli meclisler zaman zaman zayıflamakla beraber devam etti. 1840 yılında ceza kanunnamesi çıkarıldı. Kısmen Fransız hukukundan esinlenen bu kanunname ile Osmanlı uyruklarının yasa önünde eşitliği vurgulanıyordu. Bu kanunnamede devlet görevlilerinin işleyebilecekleri suçlara ve cezalara yer verilmesi de dikkat çekiciydi. Reşit Paşa 1840'da ticaret davalarına bakmak üzere yabancıların da mahkeme heyetine katıldığı karma ticaret mahkemeleri kurdurdu ve yine Fransa’yı örnek alarak bir ticaret kanunnamesi hazırlattı. Reşit Paşa’nın azline neden olan gelişmelerden biri olarak da bu ticaret kanunnamesi gösterilir ama çeşitli tepkilere rağmen bu kanunname 1850’de yürütlüğe girmiştir.
Askerlik alanında ise ordunun ismi yeniden değişti, “Asakir-i Nizamiye-i Şahane” oldu.
Eğitim işlerini yürütmek üzere “Meclis-i Maarif-i Umumiye” kuruldu. Rüştiye okulları açıldı. 1848’de darülmuallimin kuruldu. 1858'de ilk kız rüştiyesi açıldı. 1859’da idareci yetiştirmek için “Mekteb-i Mülkiye” kuruldu…
Ferman 3 kasım 1839 tarihinde ilan edilmiştir. Fermandaki maddeler kısaca şöyle özetlenebilir;
a. Can, mal, ırz güvenliğinin sağlanması… Bununla müsadere ve siyaseten katl, resmen kalkıyor ve Mustafa Reşit Paşa kendisi ve kendisi gibi olanların hayati çıkarlarını güvence altına almış oluyordu.
b. Vergi herkesin kudretine göre belirlenecek ve bundan fazlası alınmayacaktı.
c. Askere alınmalar düzene sokulacak tarım ve ticaret işlerinin aksamasına yol açmadan bu işlemler yürütülecek ve askerlik süresi 4-5 yıl ile sınırlı tutulacaktı. Bu düzenlemeden Müslümanlar ve Müslüman olmayanlarda yararlanacaktı. Böylelikle bu maddeyle Müslüman ve Müslüman olmayanlar, hukuk önünde eşit statüde kabul ediliyorlardı.
d. Şeriat kanunlarına aykırı davrananların cezalandırılması için bir ceza kanunnamesi yapılacak ve yayınlanacaktı.
e. Kanunlar Meclis-i Ahkam-ı Adliye tarafından yapılacak ve bu kanunlara uygun davranılacağına dair başta padişah olmak üzere ulema ve vekiller yemin edeceklerdi.
f. Memurların maaşları yetecek hale getirilecek ve rüşvetin önüne geçilmeye çalışılacaktı.
g. Fermanın sonunda ise garip bir şekilde bu fermanın dost devletlerin elçilerine de resmen bildirileceğinden söz ediliyordu. Yani bunu yapmakla bu devletlere bir çeşit “garantör” işlevi yükleniyorlardı. Başka bir deyişle Tanzimat'ın yaptırımı Avrupa devletleri yoluyla oluyordu.
Tanzimat fermanının ilanında; devletin çaresizliğini, içine düştüğü durumdan kurtulmak ve Batılı devletlerin desteğini sağlamak için bu çareye başvurduğunu görmezlikten gelmek gerçekçi olmamakla beraber, bu Ferman ileride meşrutiyetlere giden yolu açmış, padişahın mutlak yetkisi bu fermanla ilk kez kısıtlanmış ve Müslüman ile Müslüman olmayanların eşit olduğu ilk kez ifade edilmiş, tebaadan yurttaşa giden yolda önemli bir adım atılmıştır. Bütün bu nedenlerden ötürü bu ferman Osmanlı tarihinde önemli bir dönüm noktasıdır da…
Bu dönemde mali alanda yapılan yenilik adeta bir ihtilal gibiydi, bu yüzden de yürütülemedi. Tanzimattan sonra çıkarılan bir fermanla vergi toplama işi valilerin ve mültezimlerin elinden alınarak merkezden gönderilecek olan vergi memurlarına bırakıldı. Her mahalli bölgede bir mahalli meclis kurulacaktı bu meclislerde varsa gayri müslümlerinde temsilcileri yer alacak meclisin başkanı okuma yazma bilen bir kişiden seçilecekti.
İltizam sisteminin kaldırılması adete bir ihtilaldi ama eski usulden çıkarları olanlar yeni usulü baltalamak için ellerinden geleni yaptılar. Bu yüzden vergiler toplanamadı. Hem de devletin en fazla paraya ihtiyacı olduğu dönemlerde. Bu yüzden Reşit Paşa’nın durumu sarsıldı. 1841'den sonra da azledildi (sonra tekrar göze girmiş 1845'te nazır 1846’da sadrazam olmuştur). Hemen arkasından iltizam usulüne geri dönüldü ve Cumhuriyete kadar da yürürlükte kaldı. Mahalli meclisler zaman zaman zayıflamakla beraber devam etti. 1840 yılında ceza kanunnamesi çıkarıldı. Kısmen Fransız hukukundan esinlenen bu kanunname ile Osmanlı uyruklarının yasa önünde eşitliği vurgulanıyordu. Bu kanunnamede devlet görevlilerinin işleyebilecekleri suçlara ve cezalara yer verilmesi de dikkat çekiciydi. Reşit Paşa 1840'da ticaret davalarına bakmak üzere yabancıların da mahkeme heyetine katıldığı karma ticaret mahkemeleri kurdurdu ve yine Fransa’yı örnek alarak bir ticaret kanunnamesi hazırlattı. Reşit Paşa’nın azline neden olan gelişmelerden biri olarak da bu ticaret kanunnamesi gösterilir ama çeşitli tepkilere rağmen bu kanunname 1850’de yürütlüğe girmiştir.
Askerlik alanında ise ordunun ismi yeniden değişti, “Asakir-i Nizamiye-i Şahane” oldu.
Eğitim işlerini yürütmek üzere “Meclis-i Maarif-i Umumiye” kuruldu. Rüştiye okulları açıldı. 1848’de darülmuallimin kuruldu. 1858'de ilk kız rüştiyesi açıldı. 1859’da idareci yetiştirmek için “Mekteb-i Mülkiye” kuruldu…
Çalışma Soruları
1. Metni okuduktan sonra paragraflara isim verin. Tek kelimelik veya kısa bir cümlecikten oluşan bir isim. O paragrafta anlatılan nedir? Paragrafın ana fikri nedir? Buna göre o paragrafa “hangi ismi koymalıyım” diye düşününüz.
2. Fermandaki yenilikler ile Avrupa’da bir süredir devam eden yenilikler arasında benzerlik kurabilir miyiz? Bir tane örnek verin.
3. Modern usulde vergi toplama işi neden başarılamamış?
4. Ve VERGİ meselesine dikkat! Şimdiye kadar işlediğimiz bütün konularda karşımıza çıktı… Nasıl ve nerelerde?
https://tarihegitimi.blogspot.com/2019/06/osmanl-tarihi-ders-notlar-konular.html