"AVA GİDE N AVLAN I R Osman Gazi 1292'de Sakarya vadisine yöneldi. Dostu Harman kaya hakimi Köse Mihal'in öncülüğünde gerçekleştirilen harekata Samsa Çavuş da aşiret kuvvetleriyle iştirak etti. Böylece daha da güçlenen Osman Bey Sorkun, Göynük ve Taraklı Yenicesi'ni ko laylıkla fethetti. Bu son fetih hareketini yedi senelik bir istirahat devresi takip etti. Bu devrede Osmanlı beyliğinde Müslim, gayrimüslim her ırk ve dinden insanın hiçbir zulme, gadre uğramaksızın huzur dolu bir hayat sürmeleri Osman Gazi'nin namını dört tarafa yaymıştır." (Ahmet Şimşirgil – Kayı I)
Zira Osman Gazi iyilik ve ihsanda Müslim, gayrimüslim gözet mez; herkese yardımcı olmaya çalışırdı. İyilik gördüğü kimselere sonuna kadar vefa duyguları içinde bulunurdu. Fetihler devam ederken gazilerden bir kısmı onu Bilecik üzerine yürümeye teşvik ettiklerinde: "Biz bu raya garip geldik. Bunlar bizi hoşça tutup iyi komşuluk ettiler. Biz dahi onların hakkına riayet edip, mümkün olduğunca iyilik ederiz" diye cevap vermiş, hak ve hukuku en ince detayına kadar düşündüğünü göstermiştir. Yine yaylaya çıkarken ve döner ken Bilecik tekfuruna pek çok hediyeler götürür, eşyalarını ona emanet ederdi. Ayrıca dar zamanlarında müttefiklerine yardım etmekten de geri kalmazdı. Bir defasında Köprühisar tekfuru, Bilecik tekfurunun üzerine saldırdığında Osman Gazi yoldaşlarıyla yetişip onu zor durumdan kurtarmıştı. 18 Buna rağmen İslam düşmanlığı ve haset gibi duygular, Rumları Osman Gazi aleyhine kötülükler düşünmekten geri bırakmıyordu. Ancak onu muharebe meydanında yenemeyeceklerini anlayınca, hile ile öldürmek için harekete geçtiler. Yarhisar tekfurunun kızıyla evlenecek olan Bilecik tekfuru, dü ğüne Osman Gazi'yi de davet edecek ve hemen oracıkta işini biti receklerdi. Osman Gazi bu plandan daha önce hayatını bağışladığı dostu Köse Mihal'in duyurmasıyla haberdar oldu. Şimdi tuzağı Osman Gazi kuruyordu. Bilecik tekfuruna yaylaya çıkmaya karar verdiğini, bunun için düğün hazırlıklarının bir an önce tamamlanmasını, eski töre gere ğince emanet bırakılacak eşyanın yaşlı kadınlarla gönderileceğini ve kendisinin de diğer kadınlarla birlikte düğüne katıldıktan sonra yaylaya çıkacağını bildirdi. Osman Gazi, ayrıca, Bilecik'in bu kadar kalabalığı almayacağını ve bu kalabalık cemaati şehirde ağırlamanın imkansızlığını vurgu layarak düğünün yeşillik bir bahçede olmasının gönüllere daha hoş geleceğini arz etti.
Kayı I: Ertuğrul'un Ocağı Bu haberi alan Bilecik tekfurunun sevinci iki katına çıkmıştı. Zira Osman Gazi'yi öldürmesinin yanı sıra mallarına ve kadınlarına da kolaylıkla sahip olacağını düşünmüştü. Derhal Osman Gazi'ye haber gönderip düğünün Bilecik yöresindeki Çakırpınar mevkiinde olacağını haber verdi. Nihayet düğün günü gelip çattı. Osman Gazi çeşitli hediyeler, kat kat armağanlarla Çakırpınar'a doğru giderken, kırk ihtiyar kocakarı da bütün ağırlıklarını at ve arabalara yükleyerek Bilecik'in yolunu tuttular. Bilecik'te kalan pek az muhafız, ihtiyar kocakarıların kırk seç me dilaver olduklarını ancak onları kaleye aldıklarında anladılar. Artık iş işten geçmişti. Kısa sürede muhafızları etkisiz kılan gaziler, Bilecik'i zapt ettiler. Sonra da bir kişiyi haber vermek üzere derhal Çakırpınar'a gönderdiler. Düğün uzadıkça Osman Gazi'nin huzursuzluğu artmıştı. Zira tekfurların kuvvetlerini ne zaman harekete geçireceğini bilmiyordu. Nihayet düğünün en hareketli zamanında Bilecik'ten gelen ada mı, yanına yaklaşarak müjde haberini verdi. Cenab-ı Hakk'a şükreden Osman Gazi derhal atına binerek dö nüş yolunu tuttu. Gaziler de peşinden at kopardılar. Bu ani hareket tekfurların canını sıkmıştı. Osman Gazi'nin bir şeyden şüphelendi ğini sezinleyen tekfurlar da kuvvetleriyle süratle peşlerine düştüler. Osman Gazi; "Harp hiledir" sözüne uygun olarak pusuya ya tarken bir avuç askerini yem gibi ortaya atmıştı. Bunlar kaçar gibi yaparak düşmanı Üzerlerine çekip plan gereği belirlenen yerde dönerek saf tutup direndiler. Kılıçlar tokuştuğu sırada Osman Gazi pusudan çıktı. Düşman askerlerinden bazıları okların hedefleri olurken, bazıları da kılıç ların yemleri haline geldiler. Damaklarındaki düğün keyfi zehire dönüştü.ı9 Esirler arasında Bilecik tekfuru ile evlenecek olan güzel Ho lofıra da bulunuyordu. Osman Gazi, Nilüfer adını verdiği gelini oğlu Orhan ile evlendirdi. Süleyman Paşa ile Murad Gazi bu soylu hatundan dünyaya gelmiştir.
Hayır ve hasenat sahibi olan Nilüfer Hatun nice yerlerde imar faaliyetlerinde de bulunmuştur. Bunlardan birisi Bursa Ovası'ndan geçen ırmak üzerine yaptırdığı köprüdür. Daha sonra bu ırmak onun ismiyle anılır olmuştur. Bursa'da kale içinde Darphane Mahal lesi'ndeki mescit de bu iffetli kadının. övünülecek eserlerindendir. Vefat ettiğinde Orhan Gazi Türbesi'ne defnedilmiştir.20
Tarih, bayramcigerli.blogspot.com,
Bayram Cigerli,Tarih Notları, Osmanlılar,Tarih Konu Anlatım,Ahmet Şimşirgil,Kayılar,