Genel Türk Tarihi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Genel Türk Tarihi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

9 Kasım 2019 Cumartesi

23 Nisan 2019 Salı

HOLLANDA ARŞİVİNDE MUSTAFA KEMAL PAŞA HAZRETLERİNİN İLK MEKTUBU

HOLLANDA ARŞİVİNDE MUSTAFA KEMAL PAŞA HAZRETLERİNİN İLK MEKTUBU


30 Nisan 1920 – Ankara
EKSELEANSLARI SAYIN HOLLANDA DIŞİŞLERİ
BAKANINA
Sayın Bakan,
Yüksek bilgilerinize sunmaktan şeref duyarız ki
İstanbul şehrinin İtilaf güçlerince haksız ve adaletsiz
işgali sonrasında Halife Sultan ve hükûmetini esir olarak
değerlendiren Osmanlı milleti bir Büyük Millet Meclis
toplamaya girişti ve geniş çaplı seçimler gerçekleştirdi.
Büyük Millet Meclisi 23 Nisan 1920’deki açılış
oturumunda görkemli bir oylama ile Halife Sultan ve
ebedî şehri yabancı işgal ve baskısı altında kaldığı sürece
vatanın hâlde ve gelecekteki mukadderatını eline aldığını
ilan etti.
Büyük Millet Meclisi, Osmanlı toplumunu Paris Barış
Konferansı sonuçları üzerinde kötümserliğe bir kez daha
düşüren ve Mondros Mütarekesi’nin hükümlerine aykırı
bu keyfî ve haksız tutuma üyelerinin protestosunu siz
ekselanslarının bilgisine sunma onurunu bana verdi.
Kutsal olan ve bütün medeni milletlerce de böyle kabul
edilen yüce Meclis oturum esnasında basıldı ve genel
kurul salonunun ortasında milletin temsilcileri İngiliz
polisi tarafından genel kurulun şiddetli protestolarına
rağmen suçlular gibi götürüldüler. Ayan üyeleri,
milletvekilleri, generaller, eli kalem tutan insanlar
ikametlerinde tutuklandılar ve elleri kelepçelenerek
sürgün edildiler.
Ayrıca resmî ve özel kurumlarımız sadece hak
kuvvetlinindir anlayışı ile silahlı güçler tarafından işgal
edildi.
Bütün haklarının çiğnendiğini ve egemenliğinin ihlal
edildiğini gören Osmanlı halkı daha sonra, Ankara’da
toplanan temsilcilerinin emri ile ülkenin yönetimini ele
alan ve Meclisin bağrından çıkan bir icra komitesi seçti.
Ekselanslarına olup biteni arz ederken 29 Nisan 1920
tarihli oturumda kabul ve ifade edilen milletin isteklerini
de bildirmekle şeref duyarım:
1-Hilafetin, saltanatın ve Osmanlı hükûmetinin merkezi
İstanbul, Osmanlı milleti tarafından İtilaf Devletleri’nin
esiri olarak kabul edilmektedir. Bu yüzden işgal altındaki
İstanbul çıkışlı emirler ve fetvaların hiçbir hukuki ve dinî
değeri olmayacaktır. Sözde İstanbul hükûmeti tarafından
yapılan bütün angajmanlar (yükümlülükler) millet
tarafından yok ve yapılmamış sayılacaktır.
2-Bütün soğukkanlılığını ve ılımlılığını muhafaza eden
Osmanlı milleti yüzlerce yıllık hür ve bağımsız devlet
olarak kutsal haklarını savunmaya kararlıdır ve kendi
nam ve hesabına hareket etme hakkını öz temsilcilerine
tanıyarak şerefli ve eşit bir barışla sonuca gidilmesi
arzusunu da ifade eder.
3-Ülkede bulunan Osmanlı Hristiyan unsurları
ve yabancı unsurlar milletin koruması altındadırlar.
Bununla beraber onlar ülkenin genel güvenliğine karşı
hiçbir faaliyette bulunamazlar.
Osmanlı milletinin bu haklı isteklerini olumlu
karşılayacağınız ümidi ile en derin saygılarımın kabulünü
rica ederim.
Osmanlı Büyük Millet Meclisi Adına
Başkan Mustafa Kemal
KAYNAK: Hollanda Millî Arşivleri Dışişleri Bakanlığı Arşivi, Fon
Kodu: 2.05.18.742

Mehmet Tütüncü Arşivi

29 Mart 2017 Çarşamba

E- Kitap İstanbul Kültür ve Edebiyat Atlası - M. Davut Göksu

E- Kitap İstanbul Kültür ve Edebiyat Atlası - M. Davut Göksu





İstanbul Kültür ve Edebiyat Atlası adlı kitapta; eserlerini İstanbul’a adamış edebi şahsiyetler ile bu şehir için bu şehirde çalışmalar yapmış kültür adamlarının şiir, mısra, beyit ya da paragraf şeklindeki alıntıları yer almaktadır. Alıntılar dışındaki metinlerde kitabın muhteviyatına uygun edebi bir bir üslup kullanılarak okuyucunun zevk alması amaçlanmıştır.

Şehrin belleğinin her açıdan ele alındığı İstanbul Kültür ve Edebiyat Atlası dört bölümden oluşmaktadır. Bu bölümlerden ilki olan Mana; arka planında İstanbul’un geçmişten bugüne taşıdığı felsefesini ve anlamını hatırlatıyor. İkinci bölüm Mekan ise edebiyatçıların duygu dünyasında izler bırakan şehrin mekanlarını hem aktarıyor hem yorumluyor. Üçüncü bölüm Hayat geçmişten bugüne İstanbul insanının gündelik hayatına göndermeler yapıyor. Kapalı Çarşı’dan Mısır Çarşısı’na, Sultanahmet’ten Süleymaniye’ye, Ayasofya’dan Kariye’ye, Galata Kulesi’nden Kız Kulesi’ne, Aziz Mahmud Hüdayi’den Yahya Efendi’ye şehrin mekan ve alışkanlıklarının arkasındaki gündelik hayatı öne çekiyor. Çalışmanın dördüncü bölümünde ise İstanbul’un tarihteki dar boğazlarından bahsediyor. Günümüze yaklaştıkça şehre bakışın odağını arttırıyor.

Özenli bir çalışma sonucunda son bir yıl içeresinde çekilen ve şehrin her anının, tüm renklerinin yansıtıldığı fotoğraflarla görsel bir şölen oluşturan kitap; dört yüzden fazla edebiyat ve kültür insanının biyografisi, bibliyografyası, fotoğraf dizini ile okuyucuya adeta iz sürdürmektedir.

İçerisindeki isimlerin belirlenmesinde geniş bir heyetin görev yaptığı “İstanbul Kültür ve Edebiyat Atlası” kitabının temeli; temsil ettiği anlamları, sembolleşmiş mekanları, yaşanılan gündelik hayatı ve tarihi dönemeçleri ile edebi şahsiyetlerin ve kültür adamlarının gördüğü İstanbul'u yansıtmaktadır.


Buradan İndiriniz

3 Mart 2017 Cuma

E-Kitap  Kıbrıs'ta Rum–Yunan Saldırıları ve Soykırım Vehbi Zeki Serter.

E-Kitap Kıbrıs'ta Rum–Yunan Saldırıları ve Soykırım Vehbi Zeki Serter.





KIBRIS’TA RUM-YUNAN SALDIRILARI VE SOYKIRIM 

Yrd.Doç.Dr. Vehbi Zeki SERTER 

Eski KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı ve Kıbrıs Türk Tarih Kurumu Başkanı 


Genelkurmay Askerî Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı Yayınları 


ANKARA 

GENELKURMAY BASIMEVİ
2008

Kıbrıs Türklerine karşı ilk saldırılar, Kıbrıs’ın İngiltere’ye geçici olarak devredilmesinden (1878) kısa bir süre sonra başlamış ve gelişmiştir.
Kıbrıs’ın, Türkler tarafından geçici olarak İngilizlere devredilmesinden sonra (1878) enosis hareketleri ve Türklere karşı olan saldırılar yoğunlaşmıştır. Kıbrıs’a ilk İngiliz Yüksek Komiseri ve Başkomutanı unvanı ile atanan Sör G. Wolseley’e, Lârnaka’ya gelişinde kendisini karşılayanlar arasında bulunan Piskopos Kiprianos şunları söylemişti: 
“Biz, bu yönetim değişikliğini hoş karşılıyoruz. Çünkü, İngiltere’nin daha önce Yunan adalarını verdiği gibi Kıbrıs’ı da Yunanistan’a, ana vatanımıza bırakacağından eminiz.”

Enosis hareketlerinin ve saldırılarının yoğunlaşması nedenleri arasında İngilizlerin, Rumları kayıran hoşgörülü idaresi de vardı. Türkler, Rumların enosis hareketlerinin karşısında aşılmaz bir engel olarak duruyorlardı. Rumların, Türklere karşı saldırı nedenlerinin başında bu gelmekteydi. “Türk varlığı Kıbrıs’ta devam ettiği sürece enosis hayalinin gerçekleşme olanağı bulunamayacağını gören Rumlar, İngiliz döneminin ilk yıllarından itibaren okullarında ve kiliselerde açıkça Türk düşmanlığı aşıladılar, bu yönde telkinlerde bulunmaya başladılar. 308 yıllık dengeli ve dostça yaşam, artık bu tür hareketlerle bozulmaya, iki toplum bireyleri arasındaki güven duygusu, yerini kuşkuya ve güvensizliğe terk etmeye başladı.”
İngilizlerin, Rumların enosisle ilgili olarak yaptıkları faaliyetleri engellemedikleri hususunun, İngiliz tarihçi Sör George Hill tarafından yazılan “A History of Cyprus” adlı eserin IV. Cildinin 492’nci sayfasında şu sözlerle de doğrulandığını, Cemal Ünlü “Kıbrıs’ta Basın Olayı” isimli eserinde şöyle belirtmektedir: 
“... Bu hareketi (enosisi) önlemek için baştan itibaren hiçbir teşebbüs yapılmamıştır. Kışkırtmaların şiddeti, hükûmetin (İngiliz Hükûmetinin) aşırı toleransından olmuştur. İngilizler adaya çıktıktan sonra hiçbir yıl geçmemiştir ki ‘Helenik fikir’ ve kıpırdamalar görülmemiş olsun. 


24 Şubat 2017 Cuma

E-Kitap Tehlikedeki Türk Dilleri 4 Cilt

E-Kitap Tehlikedeki Türk Dilleri 4 Cilt



ADI : Tehlikedeki Türk Dilleri
EDİTÖRLER : Prof. Dr. Süer Eker, Prof. Dr. Ülkü Çelik Şavk
TANITIM YAZISI
            UNESCO 2016 Hoca Ahmed Yesevî Yılı anısına ve Bağımsızlıklarının 25. Yılında Türk Cumhuriyetleri onuruna, Uluslararası Türk Akademisi ve Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanlığının destekleriyle hazırlanan “Tehlikedeki Türk Dilleri” kitabı 4 cilt olarak yayımlandı.
“Tehlikedeki Türk Dilleri” projesi; dünya gündeminden nispeten uzak kalan az nüfuslu ve az konuşurlu Türk halklarını, onların dillerini ve kültürlerini bir arada, ortak ana başlıklar halinde ele almayı, tanıtmayı, bilgi ve belgeleri kamuoyu ile paylaşmayı ve bu yolla tehlikedeki Türk dilleri ve kültürleri konusundaki farkındalığı ve duyarlığı geliştirmeyi, sonraki kuramsal çalışmalar, dokümantasyon çalışmaları, yeniden canlandırma vb. diğer faaliyetler için müşterek bir akademik zemin ve platform oluşturma amacıyla yayımlanmıştır.
Kitapta 26 ülkeden 130 bilim insanının telif ve tercüme toplam 132 özgün yazıyla yer aldığı 4 ciltlik kitap seti; süreli yayın, web sitesi vb. “Tehlikedeki Türk Dilleri” adlı geniş kapsamlı projenin bir parçasıdır. Kitap seti 3 ana bölümden ve 4 ciltten oluşmaktadır.
Bu çalışmada yer alan “Tehlikedeki Türk Dilleri”ni belirlemede temel ölçüt olarak UNESCO’nun Tehlikedeki Dünya Dilleri Atlası (UNESCO Atlas of the World’s Languages in Danger) esas alınmıştır. Atlas’ta Rusya Federasyonu’nda konuşulan Türk dillerinin, Tatarca dışında, Başkurtça, Çuvaşça ve Yakutça dâhil, tamamı farklı düzeylerde tehlikede gösterilmiştir. Atlas’ta yer almayan Çin Kazakçası, Çin Kırgızcası, Avrupa’daki yerli ve göçmen Tatar ve Başkurt vb. Türk dilleri de aynı şekilde proje kapsamına dâhil edilmiştir.
Öz deyişi “Son Sesler Kaybolmadan” olan projede, Çin’in kuzeydoğusundaki Fu-yü Kırgızcasından, Avrupa’nın en batısında Litvanya Karaycasına; Taymır yarımadasında konuşulan Dolgancadan, Basra körfezinin doğu kıyılarına yakın İran coğrafyasındaki Kaşgaycaya değin az nüfuslu, az konuşurlu Türk dilleri ele alınmaktadır. Yazıların tamamı bilimsel çalışma yaşamının önemli bir bölümünü bu projede ele aldığı Türk diline adayan yazarların kaleminden çıkmıştır. Yazarların önemli bir bölümü aynı zamanda ele aldığı dilin konuşurudur.  Proje makalelerinin dilleri, sayı bakımından İngilizce başta olmak üzere Türkçe, Rusça, Kazakça, Özbekçe vd. Türk dilleridir.
kaynak

http://www.ayu.edu.tr/yayin_detay/190/tehlikedeki-turk-dilleri

31 Ocak 2017 Salı

E-Kitap Gaspıralı İsmail'in Kırım’da Yayınlanan İlk Çocuk Dergisi Âlem-i Sıbyân

E-Kitap Gaspıralı İsmail'in Kırım’da Yayınlanan İlk Çocuk Dergisi Âlem-i Sıbyân




Rusya’da ki Türkler’in ilk çocuk dergisi olan Âlem-i Sıbyân da ilk defa Mart 1906’da Tercüman’ın ilavesi olarak okuyucuya sunulmaya başlandı. Derginin yayımı düzensiz aralıklarla 1915’e kadar sürdü...

Tercüman Gazetesi'nin ilave olarak neşredilen mezkür risalesinin şimdilik yalınız 1911 ve 1912 sayılarını elde ettik. Bu da İSAAM Kütüphanesi'nin müdürü Mustafa Birol Ülker ve medeniyet, ilim adamı merhum İsmail Otar'ın kızı Belge Hanım'ın sayesindedir.

Doç. Dr. Tahir Kerim
Alem-i Sıbyan1911
Alem-i Sübyan_1912_40

kerimofftahir.blogspot