Elçiler sultanın hediyelerini getirdiklerinde ikindi zamanıydı. Nevbet vuruldu. Osman Gazi nevbet vurulurken ayakta durdu. Tam iki yüz yıl nevbet çalınırken halefleri de bu adete uydular. Aşıkpaşazade bu adetin iki özel manasına işaret etmektedir: "Biri şudur ki: Bunlar gazilerdir. Nevbet vurması, gazanın bil
Kilise etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kilise etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
8 Şubat 2022 Salı
Osman Bey, Selçuklu sultanindan Nevbet alır,Karacahisarda bir kilise camiye dönüştürülür
Ahmet Şimşirgil
Bayram Cigerli
bayramcigerli.blogspot.com
Cami
İlk Cami
Karacahisar
Kayılar
Kilise
Nevbet
Osman Bey
Osmanlılar
Tarih
Tarih Konu Anlatım
Tarih Notları
Rohat Fatih
Comment
Elçiler sultanın hediyelerini getirdiklerinde ikindi zamanıydı. Nevbet vuruldu. Osman Gazi nevbet vurulurken ayakta durdu. Tam iki yüz yıl nevbet çalınırken halefleri de bu adete uydular. Aşıkpaşazade bu adetin iki özel manasına işaret etmektedir: "Biri şudur ki: Bunlar gazilerdir. Nevbet vurması, gazanın bil
2 Nisan 2016 Cumartesi
Kilise ve Düşünce Özgürlüğü
Avrupa Tarihi
Din-Mitoloji
engizisyon
Hıristiyanlık
Hukuk-İnsan Hakları
John Bury
Kilise
Makale
Ortaçağ
Rohat Fatih
Comment
John Bury
Milano Fermanı'ndan on yıl kadar sonra, büyük Constantinus, Hıristiyanlığı kabul etti. Bu ani karar ile yeni bir dönem başladı. Bin yıl süren bu dönemde, akıl zincire vuruldu, düşünce köle oldu, bilgi ise hiç ilerlemedi.
Kilise'nin öğretilerine inanmayanların ebedi cezaya mahkûm olacakları ve ilahiyat yanlışlarını Tanrı'nın en kötü suçlar gibi cezalandıracağı hakkındaki derin kanı, onları doğal olarak zulme
ve baskıya götürüyordu...
Elimizde, Kilise'nin sapıklığı şiddetle kovuşturmasının başlıca amacının dünyevi çıkar olduğunu belirten kanıtlar vardır; çünkü bu kovuşturmalar, ancak sapık öğretiler Kilise'nin gelirlerini düşürecek ya da toplum için bir tehdit oluşturacak aşamaya vardığı zaman şiddetlenerek zulüm halini alıyordu...
Fakat sapıklığı kökünden kaldırabilmek için onun en gizli sığınaklarını bulortup ortaya çıkarmak gerekiyordu. Albigeois'lar [Albi'liler] tepelendi ise de, öğretilerinin zehri henüz giderilememişti. Sapıkları arayıp ortaya çıkarmak için inquisition (engizisyon) adı ile ünlü sistem 1233 yılı dolaylarında Papa IX. Gregorius tarafından kuruldu ve IV. Innocentius'un bir fermanı ile bu zulüm makinesi "her kentin, her devletin toplum yapısının ayrılmaz bir öğesi olmak üzere" esaslı ve düzenli bir örgüt haline getirildi.
Piskoposlar, Kilise'nin üstüne aldığı bu ödevi gereği gibi yapacak yetenekte olmadıkları için, her ruhani yönetim bölgesinde maksada elverişli keşişler seçildi ve sapıkları arayıp bulmak işi bunlara bırakıldı...
Sapıklığı tepelemek için en etkili araçlardan biri... Bütün halk engizisyon hizmetinde sayıldığı için, herkes o örgüte hafiyelik etmekle yükümlü tutuluyordu...
İspanya'da sapıklıkla itham edilenlerin tabi tutuldukları yargılama usulü, bir gerçeği ortaya çıkarmak için kullanılacak akla uygun ve mantıki ünlemlerin hiçbirini kabul etmemişti. Mahkemeye düşen suçlu sayılırdı. Suçsuz olduğunu kendisinin tanıtlaması gerekiyordu; hâkim de fiilen davacı durumunda idi.
Aleyhte olan her tanıklık, iftira bile olsa kabul edilirdi... Engizisyon'un yargılama usulünce, tek bir suçlu cezasız kalmasın da varsın yüz suçsuz acı çeksin düşüncesi ilke hükmünde idi. Mahkûmun yakılması için odun getirenler, günahları affedilmek yoluyla ödüllendirilirdi.
John Bury, Düşünce Özgürlüğünün Tarihi, çev. D. Bartu, İstanbul, 1978, s. 45-54
Aktaran: Server Tanilli, Uygarlık Tarihi, s: 60-62
Engizisyon. Ressam Pedro Berruguete. 1495 |
Kilise'nin öğretilerine inanmayanların ebedi cezaya mahkûm olacakları ve ilahiyat yanlışlarını Tanrı'nın en kötü suçlar gibi cezalandıracağı hakkındaki derin kanı, onları doğal olarak zulme
ve baskıya götürüyordu...
Elimizde, Kilise'nin sapıklığı şiddetle kovuşturmasının başlıca amacının dünyevi çıkar olduğunu belirten kanıtlar vardır; çünkü bu kovuşturmalar, ancak sapık öğretiler Kilise'nin gelirlerini düşürecek ya da toplum için bir tehdit oluşturacak aşamaya vardığı zaman şiddetlenerek zulüm halini alıyordu...
Fakat sapıklığı kökünden kaldırabilmek için onun en gizli sığınaklarını bulortup ortaya çıkarmak gerekiyordu. Albigeois'lar [Albi'liler] tepelendi ise de, öğretilerinin zehri henüz giderilememişti. Sapıkları arayıp ortaya çıkarmak için inquisition (engizisyon) adı ile ünlü sistem 1233 yılı dolaylarında Papa IX. Gregorius tarafından kuruldu ve IV. Innocentius'un bir fermanı ile bu zulüm makinesi "her kentin, her devletin toplum yapısının ayrılmaz bir öğesi olmak üzere" esaslı ve düzenli bir örgüt haline getirildi.
Piskoposlar, Kilise'nin üstüne aldığı bu ödevi gereği gibi yapacak yetenekte olmadıkları için, her ruhani yönetim bölgesinde maksada elverişli keşişler seçildi ve sapıkları arayıp bulmak işi bunlara bırakıldı...
Sapıklığı tepelemek için en etkili araçlardan biri... Bütün halk engizisyon hizmetinde sayıldığı için, herkes o örgüte hafiyelik etmekle yükümlü tutuluyordu...
İspanya'da sapıklıkla itham edilenlerin tabi tutuldukları yargılama usulü, bir gerçeği ortaya çıkarmak için kullanılacak akla uygun ve mantıki ünlemlerin hiçbirini kabul etmemişti. Mahkemeye düşen suçlu sayılırdı. Suçsuz olduğunu kendisinin tanıtlaması gerekiyordu; hâkim de fiilen davacı durumunda idi.
Aleyhte olan her tanıklık, iftira bile olsa kabul edilirdi... Engizisyon'un yargılama usulünce, tek bir suçlu cezasız kalmasın da varsın yüz suçsuz acı çeksin düşüncesi ilke hükmünde idi. Mahkûmun yakılması için odun getirenler, günahları affedilmek yoluyla ödüllendirilirdi.
John Bury, Düşünce Özgürlüğünün Tarihi, çev. D. Bartu, İstanbul, 1978, s. 45-54
Aktaran: Server Tanilli, Uygarlık Tarihi, s: 60-62