kölecilik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kölecilik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

23 Aralık 2017 Cumartesi

Köle Ticaretinde Müslüman Arapların Rolü

Köle Ticaretinde Müslüman Arapların Rolü


http://museums.fivecolleges.edu/detail.php?museum=&t=objects&type=ext&f=&s=&record=8&id_number=AC+1954.9
18. yüzyılın sonunda köle ticaretinin büyük kısmı, Afrika boynuzunun güneydoğusundaki Zanzibar adasını fetheden ve oraya yerleşen Ummanlı Arap sultanlarının eline geçti.
Portekizliler kıtaya ayak bastıklarında Arapların hâkim olduğu Doğu Afrika'da kölecilik yaygın ve gelişkin bir sistemdi, kıtanın batısında da İslamiyete paralel olarak yayılıyordu... İslam dünyası her zaman zenci köle kullanmıştır,deniz aşın köle ticareti Müslüman tüccarlar için önemli bir kazanç kapısıydı. Arapların köleciliğiyle Avrupalılarınki arasında temel fark, ilkinin "lüks tüketim”, ikincisinin ise "temel tüketim maddesi" ticareti yapmalarıydı, denebilir. Arap toplumlarında köleler daha çok hizmetkâr olarak ev işlerinde çalıştırılıyor, cariye, odalık, ya da harem ağası olarak kullanılıyorlardı. Önemli bir fark da, kölelerin Arap kültüründe asimile edilmesi, toplumsal yaşayışa da katılabilmeleridir. Kölelerden bir kısmı, diğerlerini İslam toplumuna uyacak şekilde eğitiyordu, ayrıca zencilerin büyük kitleler halinde bir arada bulunabilecek şekilde çalıştırılmamaları, onların kendi kültürlerini korumalarını ya da geliştirmelerini engellemiştir.

Zanzibar limanındaki köle pazarı
https://www.britannica.com/topic/slave-trade/images-videos

18. yüzyılın sonunda köle ticaretinin büyük kısmı, Afrika boynuzunun güneydoğusundaki Zanzibar adasını fetheden ve oraya yerleşen Ummanlı Arap sultanlarının eline geçti. Sultanlar bir kısım köleyi karanfil plantasyonlarında çalışmak üzere alıkoydularsa da, genişleyen ticaret hacmi, daha çok Kızıldeniz civarına, oradan da çeşitli ülkelere “ihraç edilen" köleleri kapsıyordu. Resimde (üstte) görülen ve Zanzibar'daki köle ticaretini konu alan 19. Yüzyıl resminde olduğu gibi, Araplar; Batılılara fildişi ve köle satarak zenginleşiyorlardı, Doğu Afrika'daki köle ticaretinin boyutlarını kestirmek güçtür, fakat 1870 yılında 60.000 civarında kölenin Doğu Afrika'dan çıkartıldığı bilinmektedir... Köle ticareti, özellikle Doğu Afrika'da Araplar aracılığıyla gerçekleştirilmişse de, bu sistemde Avrupalılar ve Araplar kadar siyahların da fonksiyonu ve sorumluluğu vardı; ırkdaşlarını beyazlara ya da Araplara satan siyah prensler ya da kabile şefleri olmasaydı, köle tacirlerinin işi çok daha zor ve tehlikeli bir hale gelecek, belki de imkânsızlaşacaktı.

Zanzibar Adası'nın yeri
Irkdaşlarını Araplara satan Afrika şefleri, uzun ve yavaş gelişen bir süreçten sonra ipleri ellerinden kaçırdılar. Bazıları tehlikeyi sezip ticareti engellemeye kalktıysa da başaramadı. Bunlardan biri olan Kongo Kralı V. Garda, 1641'de şöyle diyordu, "Bu bizim ve bizden önce bu yasaları koyan atalarımızın yüz karasıdır. Saflığımız, bin türlü belanın krallığıma musallat olmasına yol açtı. Sorun sadece saflık değildi. Afrika krallıkları da düşmanlarına karşı silahlanmak ve güç elde etmek için köle ekonomisine muhtaçtılar... Doğu Afrika'da 1770'ten yasaklandığı yıl olan 1896'ya kadar süren köle ticareti boyunca 1,5 milyon ile 3 milyon arasında siyahın özellikle Ortadoğu’da "el değiştirdiği" sanılıyor. Üç yüzyıl boyunca Afrika'dan; Ortadoğu’ya, Avrupa'ya, Güney ve Kuzey Amerika'ya nakledilen toplam köle sayısı ise, 10-15 milyon arasında tahmin ediliyor, bazı tarihçilere göre bu sayı 50 milyonu bulmaktadır.
Afrikalı köleleri Sahra boyunca nakleden Arap köle ticareti kervanı
https://en.wikipedia.org/wiki/Arab_slave_trade#/media/File:Arabslavers.jpg
Ortaçağ'da belli başlı köle ticaret yolları
https://en.wikipedia.org/wiki/Arab_slave_trade#/media/File:African_slave_trade.png

Metnin Kaynağı; Sosyalizm ve Top. Müc. Ansk., İletişim Yayınları, s. 1254-1255;

ayrıca bkz.
https://www.britannica.com/topic/slave-trade/images-videos
https://en.wikipedia.org/wiki/Arab_slave_trade

26 Mayıs 2017 Cuma

Köle Ticaretiyle İlgili Mağrip Hükumetiyle Mektuplaşmalar

Köle Ticaretiyle İlgili Mağrip Hükumetiyle Mektuplaşmalar

Belge
Yayımlayan Bernard Lewis


Başkonsolos Drummond Hay ve Fas Sultanı Arasında Kölelikle İlgili Mektuplaşmalar (1842)

Başkonsolos Drummond Hay
Köle Ticareti No. 2
Dört Ek Yazı
30 Mart’ta alındı
Cebelitarık Deniz Yoluyla
Köle ticaretiyle ilgili Mağrip Hükumetiyle mektuplaşmalar
Tanca 12 Mart 1842

Lordum [Aberdeen Kontu],
Sayın Lordum 27 Aralık, Köle Ticareti No. 4 yazısıyla ve bizim 29 Ocak tarihli ve Köle Ticareti No. 1 yazımızla ilgili olarak Fas Sultanı'na yazdığımız mektuba cevap aldık ve bunun İngilizce versiyonunu size takdim etmekten şeref duyuyorum. [Ek 1 ].


Sultan’ın cevabı bizi tatmin etmedi, Majesteleri benim muhaberatımla ilgili bilgi istediğinden -kendi ülkesi dışındaki olaylardan bilgisi yok- şu anda Meknas’ta bulunan Sultan’a dün (Hasta olan Arapça tercümanımız iyileşir iyileşmez) ikinci bir mektup gönderdik ve onun İngilizce orijinalini de ekliyoruz. [Ek 2].

Sayın Lordum bilgi talebinin üzerinden çok zaman geçmemiş olsaydı Sultan’ın ikinci mektubuma vereceği cevabı beklerdim ama bunun uzunca bir süre alacağını bildiğim için size bu ülkedeki köle ticaretiyle ilgili bazı bilgileri hemen göndermeyi yerinde buldum. Majestelerinin Fas’ta konsolosluklarıyla bu konuda yaptığım yazışmalardan da yeterince yararlı bilgiler sağlayamadım, başka bir kanaldan sağladığım bilgiler bu ülkede kölelikle ilgili yasalar ve kurallar ve köle ticareti hakkında oldukça aydınlatıcı ve bunların Arapça orijinaliyle birlikte çevirilerini de bu mektuba ekliyoruz, (Ekler 3 ve 4).

Ek 3’teki bilgi ve belgeleri bana veren Thaleb, ondan aldığım bu bilgileri bu ülkede birine söylersem başının tehlikeye gireceğini söyledi (korkusu biraz abartılı olabilir) ve bu da Fas’ta her konuda gerçek bilgi almanın ne kadar güç olduğunu açıkça gösteriyor, bilgi toplamak isteyen bir kişi bu ülkenin bağnaz halkının dinsel önyargılarını kurcalamayla suçlanabilir.

Sayın Lordum bilmeli ki bu ülkede köle sayısı pek fazla değil ve aldığım haberlere göre efendileri onlara iyi davranıyor ve efendinin ölümü halinde köleler genelde azat ediliyorlar. Fas’ta yaşadığım on üç yıl içinde bu ülkeden kölelerin başka yerlere gönderildiğini görmedim, böyle bir olay son kez yirmi dört yıl önce yaşanmış, bu olayda Cezayir Konsolosu Hacı Abdülkerim Ben Thaleb, Cezayir Beyi için beş yüz erkek köle satın almış ve muhafız olarak Bey’e göndermiş.
Saygılarımla,
Sayın Lorduma en derin sevgi ve saygılarla
E. W. A. Drummond Hay
....

Fas Sultanı’na yazılan ve ondan gelen mektuplar.
[Başkonsolos Drummond Hay’in Aberdeen Kontuna yazdığı 12 Mart 1842 tarih ve Köle Ticareti No. 2 mektup eki No. 1]


Fas Sultanı Majesteleri Mulai Abd Errachman Ben Heesham’a(1). Britanya Majestelerinin Temsilcisi ve Başkonsolosu’ndan saygılarla.
Haşmetmeab Kraliçe Hazretlerinin Dışişleri Bakanı’ndan aldığımız talimat gereği, Majesteleriniz, Majestelerinizin Hanedan Selefleri, Bölge Valileri ya da Devlet Yöneticileri tarafından kölelerle ilgili
yönlendirici, önleyici veya benzeri herhangi bir yasa çıkarılmadığını öğrenmek isterdik; eğer böyle bir yasa varsa, geçici ya da daimi, nasıl olursa olsun, buna dair bilgi ve belgelerin tarafımıza gönderilmesi
için saygıdeğer Majestelerinin emir vermelerini diliyoruz.

Burada Saygıdeğer Majestelerine ayrıca belirtmek isterim ki, Majestelerinin ülkesinde böyle yasalar çıkarıldıysa ve uygulanıyorsa, köle ticareti tamamen kesilmiş olmasa bile bunu duymak bizi son derece mutlu edecektir efendimiz. Örneğin köle tacirlerinin, rengi ne olursa olsun köle alıp satmaları konusunda kısıtlamalar getirildi mi ve bunlar Saygıdeğer Majestelerinin topraklarından kara ya da
deniz yoluyla çıkartabiliyorlar mı?
Hz. İsa Mesih yılı 1842’de 22 Ocak’ta Tanca’da yazıldı ve E. W. A. Drummond Hay tarafından imzalandı.
.....

Giden mektuba Sultan’nın cevabının tercümesi.
Not. Aceleyle yazıldığı belli olan bu mektup Fransa Konsolosuna hitap etmektedir ama zarfın üzerinde İngiltere Konsoslosu adresi vardır.


Yüce ve Merhametli Allah adına!
Yüce Allah’tan başka Tanrı ve güç yoktur.

Fransız Ulusunun Tanca’daki temsilcisi olan Saygıdeğer Konsolosu Drummond Hay’e yazıldı.

Belirtelim ki:
Allah’ın izniyle tarafımıza gönderdiğiniz mektubu aldık ve kabul ettik ve orada bize ulusunuzun Kraliçesi’ne bağlı Dışişleri Bakanı’nınızın köle ticaretiyle ilgili bilgi istediğini belirtiyorsunuz, yasalarımıza göre bunun caiz olup olmadığını soruyorsunuz.

Bilmenizi isteriz ki köle ticareti, Adem’in oğullarından beri tüm mezhep ve ulusların fikir birliği içinde olduğu bir konudur, Tanrı’nın izni vardır bu konuda; bunun herhangi bir din tarafından yasaklandığına
dair bilgimiz yoktur, hiç kimse de bunu sormamıştır, kimse tartışmaz bunu ve bu konu gün gibi açıktır. Ama yaşanmış ve bildiğiniz olağandışı bir mesele varsa bize bildirin ki cevabımız da soruya uygun olabilsin.
23 Doolhadja 1257 (4 Şubat 1842)
Gerçek kopyalar
Henry John Murray
Viskonsül

Müslüman geleneğine göre kölelerin cezalandırılması, gravür, Olfert Dapper (ca 1635-1689), 1686. Afrika, 17. yüzyıl. De Agostini Resim Kitaplığı.
https://www.thoughtco.com/the-role-of-islam-in-african-slavery-44532
....

[Ek No. 2]

Soylu Prens Yüce Lort Fas Sultanı Mulai Abd Errachman Ben Heesham’a vb. Britanya Kraliçesi’nin Temsilcisi ve Başkonsolos E. W. A. Drummond Hay, 
saygılarımızla.
Majestelerine köle ticaretiyle ilgili olarak yazdığım mektuba Majestelerinin verdiği 23 Doolhedja tarihli cevabi mektubunuzu aldım ve şeref duydum efendimiz; fakat Majestelerinin mektubundaki
bazı satırlardan anladığım kadarıyla, Majeste Kraliçemizin orada belirtilen endişeleri çok net olarak anlaşılmamış gibi görünüyor.

Bu konuda bilgisi olan hükümetimiz köle ticaretinin İslam yasası tarafından yasaklanmamış olduğunu müdriktir, bunu eski İsrail kabile yasaları kadar iyi bilir, bunun yakın zamanlara kadar herhangi bir Hıristiyan devleti tarafından da yasaklanmadığını iyi biliyoruz.

Majesteleri bana olağandışı bir olay yaşandığı takdirde bildirmemi ve cevabı ona göre vereceklerini söylemişlerdi. Şimdi ben de Majestelerine bu konudaki gelişmeleri mümkün olduğu kadar kısa ve özlü olarak nakletmeye çalışacağım, son otuz dört yıldan beri kölelik ve köle ticareti insanlığın acı çektiği bir ayıbıdır, artık pek çok din, mezhep ve ulus bunu reddetmektedir ve bazı devletler köle ticaretini kesin olarak yasaklamıştır.

İngiltere Hükümeti bu konuda ilk adımlarını atan ve İngiliz vatandaşlarının köle ticareti yapmasını yasaklayan ülke olmaktan gurur duymaktadır; tahminlere göre yılda yaklaşık 300.000 köle Afrika kıyılarında satılmaktadır, bunlar korkunç koşullarda denizden getirilmekte ve çeşitli ülkelerdeki köle pazarlarına gönderilmektedir.

Hükümetimiz altı, yedi yıl önce imparatorluğun en uzak köşelerinde bile köle sahiplerine tazminat olarak yaklaşık yirmi milyon 'Sterlin ya da yaklaşık 100.000 dolar ödemiş, köle alışverişini yasaklamış,
yedi yüz elli binden fazla İngiliz vatandaşını kölelikten kurtarmıştır. Sanırım Majesteleri İngiltere hükumetinin bu konudaki çabalarını ve insanlık uğruna harcanan bu büyük paraları takdir edecektir, bundan eminim. Kölelerin ve onların sahip olduğu toprakların korunması için gösterilen çabalar çok büyüktür.

İngiltere hükumetinin çıkarıp uygulamaya başladığı bu yasadan sonra, İngiltere Tacı’na bağlı tüm topraklarda yaşayan vatandaşlar yasaklandığı halde köle ticaretine karıştıkları takdirde korsanlık suçuyla yargılanacak, idam cezası bile alabileceklerdir. Köle ticaretine kendisi karışmadığı halde para yatıran ya da başka yollardan yardım edenler de suç ortağı olarak kabul edilecek ve ağır cezalar alacaklardır.

İngiltere'nin yirmi altı yıldan fazla bir zaman önce başlattığı bu çalışmalar, müttefiklerinin de desteğiyle Avrupa’nın en büyük sekiz devletinin temsilcilerini Viyana Kongresi’nde bir araya getirmiş, köle ticaretinin insanlık dışı bir iş olduğuna karar verilmiş ve insanlığa uzun süreden beri büyük zararlar veren bu uygulamanın kesin olarak yasaklanması kabul edilmiştir.

Daha sonra Avrupa’nın hemen tüm ülkeleri bu insani gayretlere destek vermiş anlaşmaya imza koymuş ve bu konuda yasalar çıkarmışlardır. Ayrıca Kuzey ve Güney Amerika devletlerinin çoğu da
katılmıştır buna.

Resmi olmamasına karşın gerçek olduğu bildirilen ve Majestelerine bildirmekten gurur duyacağım bir başka habere göre de, Muskat, Mısır ve Tunus’un da içlerinde bulunduğu birçok Müslüman ülke hükümetleri aynı konuda Hıristiyan yönetimlerin izinden gideceklerini açıklamışlardır. Bugün için Mehmet Ali Paşa bu konudaki taahhüdünü biraz geciktirebilecektir, bir süre önce İngiliz hükümeti
temsilcilerine bildirildiği ve Majestelerinin de hiç kuşkusuz haberdar olduğu gibi, Muskat hükümdarı Afrika’nın doğu kıyılarında ve güney Arabistan’da çok geniş topraklara sahiptir ve bu bölgelerde köle ticaretini yasaklamıştır; Tunus Bey’i de ülkesinde aynı şeyi birkaç ay içinde yapmak için çalışma başlatmıştır. Köle olarak acı çeken insanların özgür olmaları konusunda başka Müslüman ülke yöneticileri da çalışmalar yapmaktadırlar. Majestelerinin Dünya olaylarından haberdar olduğuna eminiz, örneğin Sudan’ın güneyindeki bölgelerden biri olan Bonny Kralı’nın İngiliz hükümetiyle yaklaşık altı ay önce imzaladığı bir anlaşmaya göre, Kral sadece ülkesinde köle ticaretini yasaklamakla kalmamış, denizden getirilen kölelerin topraklarından geçirilmemesi için gerekli tüm önlemleri de almıştır. Son zamanlara kadar sadece bu topraklardan yılda yaklaşık 20.000 köle geçirildiği dikkate alınırsa, bunun ne kadar büyük bir başarı olduğu anlaşılır.

Aynı konuda aynı zamanda İngiliz hükümeti yetkilileriyle Eboe ve Iddah -bunlar da aynı bölge ülkeleridir- Kralları arasında anlaşmalar imzalanmıştır ve bu iki ülke de uzun zamandan beri Köle Ticaretinin yapıldığı ve yollarının geçtiği bölgeler olarak bilinmektedir.

Bu konudaki gelişmeleri bu şekilde Majestelerine aktardıktan sonra şunu söylemek isterim ki, eski yasalar ve ülke yönetimleri köle ticaretini caiz görmelerine karşın, kölelerle ilgili iyileştirici yasalar
çıkarma konusunda çalışmalar da yapmışlardır. Bununla beraber daha önce hiçbir zaman ve hiçbir ülkede bu konuda bu kadar kesin adımlar atılmamıştır; köleliğin bazı sert kural ve adetlerden dolayı meydana çıktığı bellidir.

Sonuç olarak şunu belirtmek isterim ki Majesteleri, belki tekrar söylemem gerekiyor ama, burada Kraliçemizin temsilcisi olarak (İslam yasası köle alım satımını yasaklamadığı halde), Majesteleri, daha önceki yöneticiler ya da hükumet yetkilileri tarafından bu konuda bir yasa tasarısı ya da yasa hazırlanıp hazırlanmadığını, uygulamada olup olmadığını öğrenmek istiyoruz ve bu konu bilgi ve belgeler varsa bunların tarafımıza gönderilmesi için Majestelerinin emirlerini bekliyoruz.

Büyük imparatorluğumuz adına siz Majestelerine Kraliçemizin saygı ve sevgilerini ulaştırmaktan büyük gurur duyuyorum efendim, bu mektubu ve taleplerimizi dikkate alarak dostane cevaplarınızı
geciktirmeyeceğini umuyorum.

Burada bir kez daha belirtmeyi bir görev biliyorum ki, Kraliçe’nin hükumeti köle ticaretinin dünyanın her yerinde yasaklanmasını  büyük bir heyecanla bekliyor ve bu kötülüğün herhangi bir ülkede
kalıp devam etmemesi için ellerinden gelen her şeyi yapacaklardır; şimdi durum bu çalışmaların devam edeceğini ve olumlu sonuçların çok geçmeden alınabileceğini gösteriyor; kölelik kısa zamanda
yer yüzünden kalkacaktır. Siz aydınlanmış bir hükümdar ve size minnettar halkınızın hassas ve iyiliksever babası olarak bize destek verirseniz çok mutlu olacağız.

Hz. İsa Mesih Yılı 1842’de 26 Şubat günü Tanca’da yazıldı.
(1258 yılı ilk ayı Muharrem’in 16’sı).
Drummond Hay
Majesteleri İngiltere Kraliçesi Temsilcisi ve Fas Başkonsolosu

....
[Kölelik ve Fas’ta köle ticaretiyle ilgili Thaleb Hamed Ben Yahia’dan alınmış Arapça belgeler. Başkonsolos Drummond Hay’den Aberdeen Kontu’na 12 Mart 1842 tarihli ve Köle Ticareti No. 2 işaretli mektup içeriğindeki Ek No. 3. ]

[Başkonsolos Drummond Hay’den Aberdeen Kontu’na gönderilen 12 Mart 1842 tarih ve Köle Ticareti No. 3 işaretli mektup içeriği, Fas’ta Köle Ticaretiyle ilgili Thaleb Hamed Ben Yahia’dan alman Ek 4 konusu Arapça belgelerin İngilizce çevirileri]

Tanca Başkonsolosu Drummond Hay’in 2 Mart 1842 ’de Thaleb Hamed Ben Yahia’dan aldığı Arapça belgelerin çevirisi.

(No. 1)
Allah’a Şükürler Olsun!
Tanca’da İngiltere Başkonsolosu olarak kölelikle ilgili yasalar olup olmadığını ve onların durumlarının iyileştirilmesi için neler yapıldığını sordu: Ona en büyük bilgin Şeyh, imam, en büyük bilgin
Abu Abdullah Seyit Muhammet Ben İsmail el-Buhari’nin sözleriyle cevap verdim, Jamea E’Sahih(2) adlı eserinde o şöyle dedi:
Yüce Allah’ın Resulü dedi ki, kardeşlerinizin bir kısmı size hizmet için verildi, Allah onları sizin altınızda kişiler olarak gönderdi. Allah’ın sizin altınıza gönderdiği o insanlara kendi yemeğinizden yedirin, kendi giysilerinizden verin, efendisi Allah korkusuyla ona iyi davransın, yapabileceğinden fazla iş vermesin. Huzur.

(No. 2)
Allah’a Şükürler Olsun!
Bilmenizi isterim ki hiçbir Sultan ya da yetkili, kölelerle ilgili bir yasa çıkarmadı, sadece Allah’ın Resulü’nün ki 1258 yıl önce yaşadı, emirleri var; Şeyh, Imah, en büyük bilgin Abu Abdullah Seyit
Muhammet Ben İsmail el-Buhari Cami'u’s-Sahih adlı eserinde şöyle dedi:
Yüce Allah’ın huzuru üzerine olsun, Allah’ın Resulü dedi ki,
“Her kim ki bir köleyi azat eder, Allah onun ruhunu cehennem ateşinden koruyacaktır.”

(No. 3)
(Şeyh Halil Wuld İsaac’ın çalışmasından seçmeler, Moktassar Khalid ya da Hali'in özeti) (3)

Allah’ın lütfü üzerine olsun, Şeyh Halil satışlar bölümünde aşağıdaki özeti verir.
Bir Müslümanın, kutsal Kuran’ın ve genç bir insanın bir imansıza satılması yasaktır, yani Müslüman olmayana, Hıristiyana, Yahudi ya da bir Mecusiye satılamaz(4), hediye edilemez ve sadaka olarak verilemez.

Tanrıya Şükürler Olsun!
Said Şeyh Halil daha önce adı geçen özetinde, Azatla ilgili bir bölümde şöyle der:
Köleye kötü davranılırsa yasa gereği azat edilir; yani efendisi kölesine kötü davranırsa ya da buna niyet ederse. Kölenin giderken mallarını yanına alması konusunda hukukçular karar verir!

Bana söylendiğine göre, Said Arapça belgelerden gerçek çeviri.
E. W. A. Drummond Hay
Majestelerinin Temsilcisi
ve Fas Başkonsolosu
* * *
[Başkonsolos Drummond Hay
Köle Ticareti No. 3
Bir Ek
11 Nis. Cebelitarık yoluyla denizden geldi
Fas Sultanı’ndan Gelen Mektup Çevirisi]

Köle Ticaret No. 3
Tanca, 27 Mart 1842

Lordum,
Ayın 11'inde Kölelik ve Köle Ticareti hakkında Fas Sultanı’na yazdığımız mektuba verilen cevabın tercümesini size göndermek beni mutlu etti; 12 tarihli ve Köle Ticareti No. 2 sayılı bu mektubu
da size göndermiştim.
Tekrar saygılarımı sunuyorum Saygıdeğer Lordum.
E. W. A. Drummond Hay
....

[Drummond Hay'in Kölelik ve Köle Ticaretiyle ilgili olarak  Fas Sultanı'na yazdığı mektuba cevap olarak gelen 23 Mart 1842 tarihli mektubun çevirisi.]

Yüce ve Merhametli Allah adına! Büyük Allah’ın gücünden başka büyük güç yoktur!
Korunmuş Tanca’da İngiliz ulusunun konsolosu olarak görev yapmakta olan Sayın Drummond Hay’e belirtiriz ki:
Bakanınızın kölelerle ilgili bilgi istediğini belirten mektubunuzu aldık. Bu meseleyle ilgili olarak gerekli bilgileri istedik, topraklarınızdaki kölelerin kurtarılması için harcanan paraları dikkatle okuduk; ayrıca Sudan’da ve başka bölgelerde de böyle çalışmalar yapıldığını öğrendik.

Bilmenizi isteriz ki İslam dini sağlam temellere dayanır, köşe taşları çok sağlamdır ve dinin mükemmelliği Allah tarafından bize eksilmeyen ve ilavesi yapılmayan Forkan'la(5) bildirilmiştir.

Köleler ve Köle Ticareti konusuna gelince, bu konu Kitabımız ve aynı zamanda Peygamber’imizin sünnetiyle bize doğrulanmıştır, bu konuda Olamma(6) arasında anlaşmazlık yoktur, kimse yasağa
izin veremez, yasal olanı da engelleyemez.

Yasaya aykırı olan yenilik kim tarafından gelirse gelsin reddedilir, bizim kutsal dinimiz insanlar tarafından düzenlenemez, çünkü yapılması gerekenlerin hepsi Allah tarafından ve Sevgili Peygamber’imizin ağzından vahiylerle bize bildirildi, Allah ondan razı olsun!

5 Safer’de yazıldı (18 Mart 1842)
Bana söylendiğine göre gerçek çeviri.
E. W. A Drummond Hay

Notlar
1 Mawlay Abd al-Rahman lbn Hisham (saltanatı 1822-59). Bak EI2, s. v. (Ph. De Cosse Brissac).
2 Al-Jali al-Sahih, al-Bukhari’den standart hadisler koleksiyonu.
3 Mukhtasar, “Kısaltma,” Halil lbn Ishak tarafından standart yasal çalışma.
4 Majusi, “Magian” (Mecusiler). Önce Zerdüştler, daha sonra da Vikingler ve diğer putperestler için kullanıldı.
5 Furqan= Kuran.
6 Ulema.


Kaynak: Bernard Lewis, Ortadoğu'da Irk ve Kölelik, Truva Yayınları, 2006, İstanbul, s: 235-246



29 Ocak 2016 Cuma

John Brown

John Brown

John Stewart Curry'nin duvar resminde John Brown. 
Kansas'taki köle tacirlerine karşı yürüttüğü amansız savaşlar sonucu  ve 
idam edilmesiyle birlikte bir destan kahramanı haline gelmiştir.
Başlatmış olduğu ayaklanma ile siyahların kurtuluşu hareketine öncülük eden John Brown, 9 Mayıs 1800'de ABD'nln Connecticut eyaletinde Torrington kasabasında doğdu. Siyahların haklarını ilk çalışmaya başladığı günden beri savunan Brown, püriten bir aileye mensuptu. 


Yıllarca ABD'nln çeşitli eyaletlerinde dolaşarak çiftçilik, yün ticareti, koyun ve toprak alım satımı yaptı. 1849'da New York'ta North Elba'da köleliğe karşı olan Gerrit Smith'in bağışladığı topraklara yerleşti. Burada kalabalık ailesini geçindirmek için çiftçilik yaparken, bir yandan da siyahların yaşama koşullarına tanık oluyor ve köleciliğe karşı mücadele etmeyi planlıyordu. 


1845'te yerleşmeye yeni açılan Kansas Eyaleti'ndeki toprakların paylaşımı nedeniyle çiftçilerle tarım işletmecileri arasında çıkan çatışmalar John Brown'un buraya gelerek ayaklanma girişimlerini başlatmasına neden oldu. Bölgeye silah ve cephane yüklü arabayla gelip, Osawatomie'ye yerleşen Brown, 1855'te beş oğlu ile birlikte köleciliğe karşı mücadele eden kuvvetlere katılarak, kısa bir süre içinde hareketin fiili önderi oldu. 


Köleciliği savunan güçlere karşı gerilla savaşı biçiminde yürütülen bu eylem devam ederken, 21 Mayıs 1856'da Kansas'taki Lawrence kentinin kölelik taraftarları tarafından yakılarak, yağma edilmesi ayaklanma sürecini hızlandırdı. Bunun üzerine Brown'un önderlik ettiği gerilla grupları misillemeye girişerek, Pottawatomie Deresi yakınlarında bir kasabaya baskın düzenlediler. Bu baskından sonra yörede adı efsaneleşen John Brown, bir süre sonra kaçak kölelerle birlikte Virginia'ya gitti. Amacı kaçak kölelere sığınacak bir yer temin etmekti. Bunun için girişimlere başlayarak, 1858'de Ontario'da Chatham şehrinde köleciliğe karşı beyazların da katıldığı bir toplantı düzenledi. Bu toplantıda kendi hazırlamış olduğu geçici bir anayasa kabul edildi. 


Aslında Brown, kağıt üzerinde kurulan bir devletin başkomutanı olmuştu. Bu hareket, ABD'de köleliğe karşı olan güçler tarafından onaylandı. Hatta daha önce Brown'a toprak bağışlayan Gerrit Smith ile birçok beyazın desteği sağlandı. Gerçekte John Brown'ın amacı genel bir ayaklanma başlatmaktı. Nitekim bir yıl sonra, 1859'un yazında Virginia-Maryland sınırında bulunan Harpers Ferry'deki Federal cephaneliğin yanında bir çiftlik kiralayarak karargahını kurdu.

Deniz piyadelerinin baskını.
http://www.heritage-history.com/books/guerber

/republic/zpage158.gif

Beyazların yanısıra siyahların da bulunduğu grup toplam 23 kişiydi. Aralarında Brown'ın 3 oğlu ile 2 damadı vardı. Esas amacı Federal Hükümet'in cephaneliğini basıp, silahları kölelere dağıtarak, ayaklanmayı başlatmaktı.


Sonunda 16 Ekim 1859 gecesi ani bir saldırıyla cephaneliği ele geçirdi. Hemen ardından adamlarının bir bölümünü yöredeki diğer çiftliklere göndererek oradaki kölelerin ayaklanıp, efendilerini rehin almalarını istedi. Kısa sürede bölgede 60'a yakın köle sahibi kişi rehin alındı. Brown ise baskının ertesinde günboyu yerel milislere karşı direndi. Ne var ki, bir gün sonra Washington'dan gelen deniz piyadeleri karşısında dayanamadı ve ağır yaralı olarak ele geçti. 





Thomas Hovenden'ın tablosunda John Brown'ın hayatının son anları gösterilmiş. 1884 .
edocs.uis.edu
Bu arada çatışma sırasında 2 oğlu ile 8 adamı da öldürülmüştü. Charlestown hapisanesine konulan John Brown, yargılanacağı mahkemeye sedye ile getirildi. Köleleri ayaklandırma, adam öldürme ve devlete ihanet suçlarından idama mahkum edilen Brown, 2 Aralık 1859'da asıldı. 


John Brown Mahkemede. Savunmasında "Bu suçlu topraklar ancak kanla arınabilir" demiştir.
Kendisi bir beyaz olmasına rağmen siyahların kurtuluşu hareketine önderlik eden John Brown'un eylemi daha sonraki birçok ayaklanmanın da habercisi oldu. Marx, John Brown'un idam edilmesinden sonraki ayaklanmalarla Çarlık Rusyası'ndaki köylü ayaklanmalarını dönemin en önemli toplumsal olayları olarak nitelendirir. 

John Brown'ın Cesedi


John Brown'ın cesedi mezarda çürüyor

John Brown'ın cesedi mezarda çürüyor
John Brown'ın cesedi mezarda çürüyor
Ama ruhu yürüyor bizimle

John Brown köleler kurtulsun diye öldü

John Brown köleler kurtulsun diye öldü
John Brown köleler kurtulsun diye öldü
Ama ruhu yürüyor bizimle

Gökteki yıldızlar eğilmiş bakıyor

Gökteki yıldızlar eğilmiş bakıyor
Gökteki yıldızlar eğilmiş bakıyor
John Brown'ın mezarına

[600 bin kişinin öldüğü iç savaşta siyahlar sözleri yukarıda yazan şarkıyla, kuzey orduları da bunun daha farklı bir versiyonunu söyleyerek yürüyorlardı.]


Şarkı için linkler

https://www.youtube.com/watch?v=bSSn3NddwFQ
https://www.youtube.com/watch?v=jso1YRQnpCI  (Pete Seeger)

Kaynak

Sosyalizm ve Toplumsal Mücadeleler Ansiklopedisi, İletişim, cilt 1, s:182-183 (metin) ve s.187 (şiir, Bülent Somay'ın makalesinin son bölümünden)
http://www.cs.cornell.edu/nystrom/images/antietam/pages/page_17.html