kimdir etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kimdir etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

13 Şubat 2022 Pazar

Yıldırım Beyazıt nasıl biri idi? Nasıl Yıldırım Oldu?

Yıldırım Beyazıt nasıl biri idi? Nasıl Yıldırım Oldu?



şanlı sultanlardan Yıldırım Han, hiddet ve şiddetinin fazlalığı, yücelik ve yırtıcılıktaki üstünlüğü ile temayüz etmişti. Kimseye baş eğmesi düşünülemez, hangi yöne yönelirse devlet ve zafer de onun eline geçmekten uzak kalamazdı. Zira babası Murad-ı Hüdavendigar onu din-i İslamiyet'i dünya­ ya yayacak ve Osmanlı sancaklarını yüceltecek bir bahadır

8 Haziran 2017 Perşembe

Sultan İbrahim Han Kimdir?

Sultan İbrahim Han Kimdir?

Sultan İbrahim Han 18. Osmanlı padişahı ve 97. İslam halifesidir. Sultan İbrahim, ağabeyi olan Sultan IV. Murat’ın ölümü üzerine 8 Şubat 1640’ta 18. Osmanlı sultanıolarak tahta çıktı. Şehzade iken çok sıkı bir saray hayatı yaşamış olup diğer erkek kardeşlerini ağabeyi IV. Murat’ın idam etmesi üzerine korku içinde büyümüştü.

Sultan İbrahim 5 Kasım 1615’de doğdu. Babası Sultan Ahmet Han annesi Mahpeykar Kösem Sultan’dır. Babası Sultan Ahmet 1617 yılında vefat edince amcası Sultan Mustafa çıktı. Kısa süre sonra amcası tahttan indirildi ve yerine ağabeyi Sultan II. Osman Han çıktı. Sultan Osman’ın hain yeniçeriler tarafından kalleşçe şehit edilmesinden sonra Osmanlı tahtına öz ağabeyi Sultan IV. Murat çıktı. Sultan IV. Murat kardeşleri Şehzade Bayezid, Şehzade Süleyman ve Şehzade Kasım’ı Revan ve Bağdat seferi arefesinde boğdurttu. Sultan Murat ölmeden önce Şehzade İbrahim’inde katledilmesini ve Osmanlı tahtına Kırım hanının geçmesi emrini verdi. Ancak bu emir Kösem Sultan tarafından engellendi. IV. Murat’ın ölümünden sonra taht Şehzade İbrahim’e kaldı.

Sultan İbrahim Han
Saltanatında Önemli Olaylar

Sultan İbrahim Han tahta çıktığı ilk senelerinde Emirgüneoğlu olayı yaşandı. Sultan IV. Murat’ın İran seferi esnasında Revan Kalesi kumandanı olan Emir Mirgünoğlu kalenin fethinin ardından affedilerek Emirgan’da ikamet etmesine izin verilmişti. Mirgünoğlu Sultan Murat’ın ölümünü fırsat bilerek yıkıcı ve bölücü propaganda yaptı. Bu propagandaların ardından Sultan İbrahim onu idam ettirdi. Bu idamdan sonra Sultan İbrahim kendine düşmanlar edindi.

Diğer bir taraftan da Malta Şövalyelerifırsat edindikçe Türk ticaret gemilerine saldırıyordu. Bu haberleri alıp hiddetlenen Sultan İbrahim onların en büyük sığınakları olan Girit Adası’nın fethini emretti. 20 Haziran 1645 tarihinde Sakız Adası’ndan denize açılan Osmanlı donanması, 17 Temmuz’da Girit Adasının Hanya limanını fetih etti. Hanya limanının Osmanlılar tarafından fethi Avrupa’da derin etkiler uyandırdı. İtalya ve Almanya bölgelerindeki ülkeler askerler göndererek Venedik Cumhuriyeti’nde yardım etme kararı aldılar. Bu esnada Hanya limanının muhafızlığına getirilen Deli Hüseyin Paşa, harekata devam etti ve adadaki Resmo Kalesi’ni fetih etti.

Bu olaylar yaşanırken Hezarpare Ahmet Paşa aleyhine olarak başlayan isyanda Sultan İbrahim tahttan indirildi. Tahta oğlu Sultan IV. Mehmet çıkarıldı. İsyancılar ve önderi Sofu Mehmet Paşa, Sultan İbrahim Han’ı idam ederek şehit ettiler. (18 Ağustos 1648)

Sultan İbrahim Han saltanatı döneminde devletin iç huzurunun sağlanması ve mali durumun düzeltilmesi için önemli çalışmalar yapılmıştır. Para basılmadan para ayarlarını düşürerek ve vergilerin toplanarak devlet hazinesinin güçlendirilmesi için çalışılmıştı.

15 Mayıs 2017 Pazartesi

Sultan I. Alaaddin Keykubad Kimdir?

Sultan I. Alaaddin Keykubad Kimdir?

Sultan Alaaddin Keykubat Anadolu Selçuklu Devletinin hükümdarıdır (1221-1237). Saltanatı zamanınca inşa ettirdiği ve çoğu günümüze kadar gelmiş olan eserler, siyasi ve askeriye bakımdan hem şahsına hem de Selçuklu Devletine kazandırdığı prestij sebebiyle Türkiye ve dünya literatürünün en çok tanınan Selçuklu sultanıdır.

Konya'daki Alâeddin Cami, Antalya'daki Yivli Minare Cami, Niğde'deki Niğde Kalesi ve Beyşehir Kubâd-Âbâd Sarayları sultanın yaptırdığı en önemli eserlerden bir kaçıdır.

Sultan Olmadan Önceki Hayatı

Tahminlere göre yaklaşık 1190'lı yıllarda dünyaya gelmiştir.  Babası, Selçuklu Sultanı I. Gıyaseddin Keyhüsrev’dir. Annesinin kim olduğu, şehzadeliği ve meliklik dönemi hakkında fazla bilgi yoktur.

Babası Gıyaseddin Keyhüsrev 1196’da tahtı kardeşi Sultan Rükneddin Süleyman’a bırakmak zorunda kalıp gurbet hayatına çıktığında Alâeddin Keykubad, ağabeyi I. İzzeddin Keykavus ile birlikte babasının yanında kaldı. IV. Haçlı Seferleri öncesine kadar (1200 - 1204 arası) Konstantiyye'de Bizans İmparatorluğu'nda kaldı. İzzeddîn Keykavus ve Alâeddîn Keykubad’ın babalarıyla birlikte geçirdikleri gurbet hayatı süresince ikisinin tahsili ile Seyfeddîn Ayaba’nın ilgilendiği bilinir. Ayrıca net olarak hangi dönem de olduğu bilinmese de Dizdar isminde Emir Bedreddîn Gevhertaş, Alâeddîn Keykubad’ın lalalığını yapmakta idi. Ana dili olan Türkçenin yanında, Farsça, Arapça ve Rumca öğrendi. Ayrıca yüksek İslami ilimleri ve astronomiyi tahsili gördü.

II. Süleyman Şah'ın vefatı üzerine tekrar Selçuklu sultanı olmak üzere Konya’ya doğru harekete geçen babası Gıyaseddin Keyhüsrev, geçişine izin vermesi için İznik Rum İmparatoru I. Teodor Laskaris ile bir anlaşma yaparak Ladik, Honas ve bazı kaleleri bırakmayı kabul ettiğinde kaleler teslim edilene kadar onu ağabeyi İzzeddin Keykâvus ile İznik'te rehin olarak bıraktı. İki birader, belli bir süre İznik'te esir olarak kalsa da daha sonra Hacib Zekeriya'nın yardımıyla kaçarak Anadolu'ya geçtiler.

II. Gıyaseddin Keyhüsrev 1205 yılında yeniden Selçuklu sultanı olunca Alaaddin  Keykubad’ı Tokat’a melik olarak tayin etti. 6 yıl süren meliklik döneminde devlet siyasetini öğrendi ve tecrübe kazandı.

Saltanatı Mücadelesi

Babası Gıyaseddin Keyhüsrev'in ölümünden sonra devlet erkanı Sultanlığa ağabeyi I. İzzeddin Keykavus'u seçti; Kayseri'de yapılan bir cülus töreniyle tahta çıkarıldı. Bunu kabul etmeyen ve tahta geçmek isteyen Keykubad, Erzurum meliki olan amcası Tuğrul Şah ve Ermeni Kralı II. Levon ile anlaşma yaparak ağabeyinin bulunduğu Kayseri’yi kuşattı. Ancak kendi taraftarları ağabeyi ile anlaşınca zor durumda kalarak Ankara Kalesine sığındı. Ankara Kalesi ağabeyi Keykavus tarafından kuşatıldı. Alaaddin Keykubad, bir yıl süren direnişten sonra erzak tükenince; kendisine ve Ankara halkına zarar verilmemesi şartıyla 1213 baharında teslim oldu. Ağabeyi onu ilk olarak Malatya’daki Mazara (Minşar) Kalesi’ne daha sonra ise Kezipert Kalesi’ne hapsetti. Sultan İzzeddin Keykâvus'un Alaaddin Keykubad'ı öldürmesine hocası Mecdüddin İshak engel olmuştur.

Tahta Çıkışı

Keykavus’un oğlu olmadığından 1220 senesinde ölümü üzerine Beylerbeyi Seyfeddîn Ayaba, Emîr-i Meclis Mübârizeddîn Behramşâh, Emîr-i Âhûr Zeyneddîn Beşâra ve Bahâeddîn Kutluğca gibi devlet adamları ve komutanlar, Kezirpert Kalesi’nde tutuklu bulunan Alâeddîn Keykubad’ı tahta çıkarma kararı aldı. Kimi kaynaklara göre İzzeddin Keykavus ölüm döşeğinde iken Aleaddin Keykubad'ı çağırtarak varis ilan etmiştir. Yeni sultanı tutuklu olduğu yerden çıkarıp Konya’ya getirme görevi Seyfeddin Ayaba’ya verildi. Böylece İzzeddin Keykâvus’un yüzüğünü yanına alan Emîr Seyfeddin Ayaba, Alâeddin Keykubâd'ı, tutuklu bulunduğu Kezipert kalesinden çıkararak Sivas'a getirdi. Melik Alâeddin Keykubâd Sivas'ta tahta çıkartıldı. Ardından Konya'ya doğru giden Alaeddin Keykubad’a Akşehir, Kayseri ve Konya'da muhteşem karşılama törenleri yapıldı. O tahta çıktığında Abbasi Halifesi Nâsır, İslam filozoflarından Şihabeddin Sühreverdî ile menşur, hil‘at, çetr ve diğer saltanat alâmetlerini göndererek hükümdarlığını tasdik etmiştir.

Moğol İstilası 

Alaaddin Keykubad tahta cülus eyledikten sonra ilk işi Asya'yı ve Doğu Avrupa'yı kasıp kavurmakta olan Moğolların istilasına karşılık önlemler almak oldu. Konya, Sivas ve Kayseri gibi şehirlerin surlarını ve sınır kalelerini yeniden inşa ettirdi ve güçlendirdi. Bağdat Kalesini Moğol tehlikesine karşı savunmak adına askerler talep eden Abbasi halifesine Bahâeddin Kutluğca kumandasında 5 bin kişilik bir kuvvet gönderdi. Moğollar’ın Bağdat’ı istila etmekten vazgeçince bu birlik geri gönderilmiştir.

Emirleri Öldürtmesi

Antalya’dan Kayseri’ye geri döndükten sonra babası I. Gıyaseddin Keyhüsrev ve abisi I. İzzeddin Keykâvus döneminden kalan tecrübeli ve yaşlı devlet emirlerinden kurtulmanın yollarını aradı. Aralarında Seyfeddin Ay Aba, Mübarezeddin Behramşah, Zeyneddin Başare ve Bahaeddin Kutluğca gibi emirler bulunan bu devlet erkanı, servet ve saltanatta Sultan'ının servetini gölgede bırakıyorlar ve bu durum iki taraf arasında da gizliden gizliye kuşku ve şikayetlere neden oluyordu. Hokkabaz Oğlu Seyfeddin ve anasından akrabası olan Emir Komnenos’dan yardım talep eden Keykubad, cezalandıracağı emirleri sarayına davet etti; yakalatıp hapsettiği emirlerin çoğunu idam ettirdi. Daha sonra ortadan kaldırılan emirlerin yakınları olan ikinci derecedeki amirleri sürgün ettirdi. Eyyübi Devleti’ne sığınan bu kişiler, Eyyûbî Hükümdarı Melik Eşref’in rica etmesi ile ülkeye geri dönebildiler.

Ölümü

Amid seferi için hazırlıklara devam ederek Hârzemli, Rum, Ermeni, Gürcü, Rus, Frank, Kıpçak ve Kürtlerden meydana gelen ordusuna Kayseri'nin Meşhed ovasında bir resmi tören ile geçit yaptırdı. Büyük oğlu Gıyâseddin Keyhusrev’i eskisi gibi Erzincan meliki olarak tayin etti; küçük oğlu İzzeddin Kılıç Arslan'ı tahtın veliahtı ilan ederek ve bütün devlet ileri gelenlerine bu veliahtlığı kabul etmeleri için yemin ettirdi. Ramazan Bayramı'nın üçüncü gününde Kayseri’de huzuruna gelen yabancı elçiler için büyük bir ziyafet tertip ettirdi ve bu ziyafette yediği bir kuş etinden zehirlenerek o gece vefat etti (31 Mayıs 1237). Oğlu Gıyâseddin Keyhüsrev yahut Emir Saadettin Köpek tarafından zehirlendiği ileri sürülmüştür.

Sultan Alaeddin Keykubat'ın Temsili Bir Resmi
Alaattin Keykubat, Alaaddin Keykubat, Alaeddin Keykubat Kimdir?

10 Mayıs 2017 Çarşamba

Abdurrahman Gazi (Alp) Kimdir?

Abdurrahman Gazi (Alp) Kimdir?

Osmanlı Devleti'nin kuruluş aşamasında büyük hizmetleri olan bir komutandır. Ertuğrul Gazi'nin silah arkadaşı ve Aydos Kalesi'nin fatihidir. Doğum yeri ve tarihi net olarak bilinmemektedir. 1329 yılında Orhan Gazi döneminde vefat etmiştir. Kabri Eskişehir yakınlarında kendi adıyla anılan bir köyde olduğu rivayet edilir.

Abdurrahman Alp, Ertuğrul Bey ile başlayan hizmetini Osman Gazi ve onun oğlu Orhan Gazi dönemine kadar devam ettirdi. Osmanlı Devletinin büyüme aşamasında bir çok kale fethine ve meydan savaşlarına katıldı. Akçakoca, Samsa Çavuş ve Konur Alp İznik ve İzmit çevresi ile meşgul olur iken Abdurrahman Gazi'de İstanbul tarafındaki kalelere akınlar düzenleyerek Bizans askerlerini şaşkına çevirdi. İstanbul'dan gelmesi muhtemel olan saldırıları önledi. Çünkü Bizans tekfurları elit askerlerini gazilere karşı savaşması için gönderiyordu. Abdurrahman Gazi ve alpleri bu seçkin Bizans askerlerini düzenlediği akınlar ile bertaraf edip geri çekilmelerini sağladı.

Gaziler geceleyin uyumazlar, gündüzleri ise at sırtından inmezlerdi. Buraları Müslüman toprakları yapma azmi ile kanlarını, canlarını feda edip hayırla yad edilmek adına çalıştılar.

İznik civarına yakın bulunan Kara Tekine yerleşen Samsa Çavuş, zaman zaman İznik'e akınlar düzenleyerek kale çevresinde sık sık görünmeye başlamıştı. İznik tekfuru bu baskınlardan yakınarak Bizans İmparator'undan yardım istedi. Konstantiyye'den toplanan Bizans askerleri gemilerle Yalova'ya çıkarıldı. Bu haberi duyan Abdurrahman Gazi Bizans kuvvetlerine baskın yaparak çoğunu kılıçtan geçirdi sağ kalanlar ise bin bir zorluklar ile gemilerine binip İstanbul'a döndüler.

Abdurrahman Gazi, Bursa fethedilinceye deyin, Bizans sınırında uç beyi olarak hizmet verdi ve Akcakoca ile istişareli olarak bu bölgede gaza ve fetihlerini sürdürdü.

Diriliş Ertuğrul dizisinde Abdurrahman Gazi

7 Mayıs 2017 Pazar

Emanuel Karasu Kimdir?

Emanuel Karasu Kimdir?

Emanuel Karasu (Yahut Emanuel Karaso - Emanuel Carasso) 1862 senesinde Selanik'te doğdu. Osmanlı'da Yahudi asıllı avukat ve siyasetçi.

Jön Türkler'in en tanınmış üyeleri arasındadır. Ailesi Yahudi asıllı tanınmış bir tüccar idi. Osmanlı'da hukuk eğitimi aldı ve Selanik'te avukatlık mesleği yapmaya başladı. Emanuel Karasu, Selanik'teki Makedonya Risorta Masonik Locası'nın üyeleri arasında yer almaktadır (bazı kaynaklara göre kurucusu) ve Locanın sonraki başkanıdır. Osmanlı Devletinde masonik faaliyetlerin öncüsü olarak kabul edilir. Masonik localar ve bazı gizli cemiyetler, Selanik'te devrimci radikal görüşlere sahip ve aralarında Talat Paşa'nın da bulunduğu Jön Türkler'in duygudaşları arasında bir buluşma yeriydi. Karasu, Selanik'te avukatlık mesleği icra ederken İttihat ve Terakki Cemiyetine üye oldu. Bu cemiyetin Müslüman olmayan ilk üyelerindendir.

İttihat ve Terakki Cemiyeti, 1908 yılında II. Meşrutiyet'in ilanından ve sonrasında Osmanlı Devleti'nin idaresinde yetkili olunca Karasu'da Selanik'ten Meclis-i Mebusan'a girmiş oldu. Emanuel Karasu, Sultan II. Abdülhamid'e Nisan 1909'da Hal'ini (tahttan indirilmesini) bildiren dört hainden biriydi. Ermeni Aram Efendi ve Arnavut Esad Toptani ile birlikte Sultanın yanına giderek; “Seni millet azletti.” deme küstahlığına cürret etti. 1912'de Selanik'ten mebus olarak seçildi, Balkan Harbi'nde Selanik Yunanistan'a kaybedilince 1914 yıllında İstanbul'dan mebus olarak seçildi.

Türkiye'nin değişik Musevi kuruluşlarının birlikte işbirliği yapması için çalışmalarda bulundu, Türk Yahudileri'nin önce Türk sonra Musevi olduklarında ısrarcı oldu ve Osmanlı Filistin'inde Siyonist yerleşimine karşı çıktı. İtalya - Türkiye Savaşının antlaşma ile bitirilmesi için görüşmeler de bulunan ve Selanik'in enternasyonal bir şehir olmasına çalışan komitenin bir üyesiydi. Mondros Mütarekesi sonrasında İtalya'da Trieste'ye yerleşti ve 1934 yılında aynı yerde öldü. Naaşı Arnavutköy'de Yahudi mezarlığında gömülmüştür.

1912 yılında, Osmanlı'nın Balkan Savaşları sırasında Selanik'ten Fransa'ya göç eden ve Türkiye'de hala varlığını sürdüren Danone grubunun kurcusu İzak Karasu'nun (Isaac Carasso) amcasıdır ve Daniel Carasso'nun büyük amcasıdır.

Theodor Herzl, Sara Hedaya ve Mahmut Paşa Kimdir adlı makalelerimiz okumanızı tavsiye ederiz. 

Emanuel Karasu'nun Fotoğrafı

29 Nisan 2017 Cumartesi

Şehzade Burhanettin Efendi Kimdir? (II. Abdülhamid'in Oğlu)

Şehzade Burhanettin Efendi Kimdir? (II. Abdülhamid'in Oğlu)

Mehmed Burhaneddin Efendi 19 Aralık 1885 yılında İstanbul Yıldız Sarayı'nda doğdu. Sultan II. Abdülhamid'in 7 oğlundan biridir. Sultan Abdülhamid'in en sevdiği oğullarından biridir.

İlk evliliğini 1909 yılında Aliye Melek Nazlıyar Hanımefendi ile yapmıştır. Bu evlilikten 26 Kasım 1911'de Şehzade Mehmed Fahreddin Efendi ve 18 Ağustos 1912 yılında Şehzade Ertuğrul Osman adında 2 oğlu olmuştur. Şehzade Ertuğrul Osman Osmanoğlu efendi 2009 senesinde New York'ta vefat etmiştir.

Arnavutluk devleti 29 Temmuz 1913'de bağımsızlığını ilan edince Arnavutluk tahtı Şehzade Burhanettin Efendi'ye teklif edildi ancak şehzade bu teklifi kabul etmedi. 1921 yılında Iraklı generaller tarafından Irak tahtına davet edildi fakat İngilizler buna karşı çıktı. Şehzade Mehmet Burhanettin Efendi 5 Haziran 1949'da vefat etti. Cenazesi İstanbul'a gemi ile getirilmeye çalışıldı ancak Türkiye Cumhuriyeti dönemin hükumeti cenazeyi kabul etmedi ve gemiyi Türkiye kıyısına yanaştırmadı. Şehzadenin cenazesi Şam'a götürüldü ve oraya defnedildi.

Payitaht Abdülhamid dizisinde Şehzade Burhanettin Efendi
Şehzade Burhanettin Efendi, Kimdir?, Osmanlı

11 Nisan 2017 Salı

Ertuğrul Gazi'nin Oğlu Savcı Bey Kimdir?

Ertuğrul Gazi'nin Oğlu Savcı Bey Kimdir?

Savcı Bey, Kayı Boyu beyi Ertuğrul Gazi'nin 2. büyük oğludur. Gündüz Bey'in kardeşi Osman Gazi'nin ağabeyidir.

Domaniç Savaşı

Ertuğrul Bey'in idaresindeki Kayıhanlılar 13. yüzyılın ikinci çeyreğinde Söğüt ve Domaniç civarına yerleşmişlerdi. Bundan rahatsız olan Bizans İmparatorluğu bölge tekfurlarına Kayıhanlılar'ı oradan kaldırmak, Domaniç ve Söğüt'ü geri almak için emir verdi. Bizans orduları İnegöl'den hareket geçti. Domaniç dağını aştı ve Çarşamba yaylasındaki Kayıhanlılar'a saldırdı.

Bizans orduları ve Kayılar Domaniç İkizce'de karşı karşıya geldi. Savaşın sonunda Birleşik Bizans ordusu bozguna uğratıldı. Ancak Ertuğrul Beyi oğlu Saru Batu Savcı Bey şehit düştü. Düşman tarafındansa Karacahisar tekfurunun kardeşi ve ordu komutanı olan Kalanoz ve pek çok önemli kimseler öldürüldü sağ kalanlar ise kaçtı.

Domaniç İkizce Şehitliği


Saru Batu Savcı Bey'in mezarı İkizce mevkiindeki çam koruluk içindedir. Saru Batu Savcı Bey'in şehadetini anmak için ''Dede Günü'' olarak adlandırılan bir tören organize ediliyordu. 1999 senesine kadar bu organizeyi gönüllü insanlar üstlendi. 1999 yılından sonra muhtar, ihtiyar heyeti ve sivil toplum kuruluşları bu törenleri organize ederek daha da geniş kapsamlı ve düzenli bir şölen haline getirmişlerdir.

Bu etkinlik her yıl Ağustos'un son pazarında Domaniç ilçesinin Karaköy köyünde geleneksel olarak Saru Batu Savcı Bey'i anma törenleri düzenlemektedir. Savcı Bey'in şehadetinin üzerinden 730 yıl geçti.

Kimdir?, Savcı Bey, Kayı Boyu,. Saru Batu Savcı Bey'in şehadetini anmak için ''Dede Günü'' olarak adlandırılan bir tören organize ediliyordu.Saru Batu Savcı Bey şehit düştü. kimdir? ertuğrul gazi oğlu savcı bey dündar bey gündüz bey osman bey