Kıymetli Evraklar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kıymetli Evraklar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

24 Şubat 2017 Cuma

1914 Kürt İsyanında Şerif Paşa’nın Rusya Dışişleri Bakanlığı’na yazdığı mektup

1914 Kürt İsyanında Şerif Paşa’nın Rusya Dışişleri Bakanlığı’na yazdığı mektup

................
Rusya Kraliyet arşivinde Şerif Paşa’nın bu başkaldırı(Kürtler Bitlis’te ayaklandılar) ile ilgili bir mektubu saklıdır. Mektup 16 Nisan 1914’te Paris’ten Rusya Dışişleri Bakanlığı’na yollanmıştır. Liberal Parti imzalı beş sayfadan oluşan mektup Fransızca yazılmıştır.

Mektubun yazılış amacı üç nedene dayandırılmıştır.
Birincisi, Şerif Paşa Kürt özgürlük mücadelesinde Rusya’nın rolüne dikkat çekmiştir;
ikincisi, Rusya’nın başkaldırı önderi ve arkadaşlarına sahip çıkıp Mele Selim’i Türklere vermemelerini talep etmiştir;
üçüncüsü, Kürtlerin Ermenilere ve düzenlenecek reformlara karşı olmadıklarını bildirmiştir.
...............

Belge No: 1 Şerif Paşa’nın Rusya Dışişleri Bakanlığı’na yazdığı mektup:

Sayın Bakan; Şu an Avrupa Türkiye’nin yapacağı reformları bekliyor. Ama Osmanlılar Kürtlerin Bitlis’teki başkaldırılarını bahane ederek Avrupa toplumunu kandırmaya çalışıyor. Bu başkaldırının asıl sebebini size bildirmeyi üzerime vazife sayıyorum. Türkiye’de reform istemeyen yok ama Osmanlılarda bu devlete, İttihat ve Terakki idaresine hiç kimse güvenmiyor. Hiç kimse devletin anayasayı değiştirip onaylamak istediğine inanmıyor. Türkiye’de, legal ve illegal tüm devlet yetkileri İslamı ortadan kaldırmak istiyor düşüncesi iyice yerleşmiş. Tarafsız gözlemcilerin bildirdiğine göre, aslında halk fanatik değil, ama dinlerine bağlı. Halk, dini yok sayacak hiçbir lideri benimsemez ve ona karşı çıkar. İttihat ve Terakkiciler iktidar oldukları sürece halk arasında kargaşa ve hoşnutsuzluk eksik olmayacaktır.

Kürt toplumu içinde Ermeni düşmanlığı asla yoktur. Başkaldırı lideri Mele Selim, Bitlis papazına yazdığı mektupta Ermenilere karşı hiçbir kötü emellerinin olmadığını ifade etmektedir. Verdiği beyanatta başkaldırının Ermenilere değil, devlete karşı yapıldığını dile getirmiştir. Öte yandan başkaldırının hedefi yöresel değil, geneldir. Kürtlerden sonra Araplar ve Türkler de başkaldıracakları tehdidinde bulunuyorlar. Bu olaylar Osmanlıların manen ve madden dağılışını hızlandıracaktır. Eğer reformlar toplum içinde muteber, İslama karşı olmayan kadroların eliyle gerçekleşseydi memnuniyetle karşılanırdı. Müslümanların İttihat ve Terakki’nin en iyi reformlarını kabul etmeleri bile çok zor görünüyor. Tekrar etmekte yarar var; başkaldırı hükümete, İttihat ve Terakki komitesine ve perde arkasındaki gizli (derin) devlete karşı yapılmıştır. Eğer Avrupalı hükümetler, imparatorluğun tümden çöküşünü istemeyip reformların gerçekleşmesini istiyorsa, İttihat ve Terakki komitesini desteklemekten vazgeçsin. Türkiye’nin birliği için en büyük tehlike, bu komitedir. Avrupa, Türkiye’de Müslüman halk tarafından benimsenecek olanların iktidara gelmesine destek vermelidir. Sayın bakan, en derin saygılarımı ve en iyi dileklerimi sunuyorum.

Liberaller Birliği General Şerif Paşa 16 Nisan 1914

Bu makalenin yayımlandığı gazeteler: Armanc gazetesi, 1993, sayı 140 ve Dengê Azadî, 1995, sayı 36.

Kürt Halk Tarihinden 13 İlginç Yaprak 
Celîlê Celîl

Çeviren 
Hasan Kaya

10 Ocak 2017 Salı

Çanakkale Kara Savaşları Sırasında Türk Propaganda Broşürü

Çanakkale Kara Savaşları Sırasında Türk Propaganda Broşürü

Avustralyalı, Yeni Zelandalı Askerler

Kandırıldınız!
Kazanamayacaksınız!
Burada, evinizden uzakta öleceksiniz ya da açlık ve susuzlukla can çekişeceksiniz. İngilizler, Yayılmacı menfaatleri uğruna sizlerin hayatlarını harcayacaklar.



27 Aralık 2016 Salı

Dersim Olayları ve Seyit Rıza’nın, 21 Eylül 1937’de İngiltere Dışişleri Bakanlığı’na (Foreign Office) Yazdığı Mektup

Dersim Olayları ve Seyit Rıza’nın, 21 Eylül 1937’de İngiltere Dışişleri Bakanlığı’na (Foreign Office) Yazdığı Mektup






 Seyit Rıza’nın, 21 Eylül 1937’de İngiltere Dışişleri Bakanlığı’na (Foreign Office) gönderdiği mektubundan..
Dışişleri Bakanlığı’na

“Türk Hükümeti son olarak, hükümet ile yapılan anlaşma gereği, bu işkencelerin dışında tutulan Dersim’e de girmeye çalıştı.
Bu olay karşısında Kürtler, uzak sürgün yollarında yok olmaktansa, 1930’da Ağrı Dağında, Zilan vadisinde ve Beyazıt’ta yaptıkları gibi, kendilerini savunmak üzere silaha sarıldılar. Üç aydan beri ülkemi, acımasız bir savaş kırıp geçiriyor.

Direncimiz karşısında Türk uçakları köyleri bombalıyor, ateşe veriyor, savunmasız kadın ve çocukları öldürüyor ve böylelikle Türk Hükümeti, başarısızlığının intikamını tüm Kürdistan da işkence yaparak almak istiyor.

Hapisler, ağzına kadar masum Kürtlerle doludur. Aydınlar kurşuna diziliyor, asılıyor veya Türkiye’nin ücra köşelerine sürgüne gönderiliyor.

Ülkelerinde bulunan 3 milyon Kürt, barış içinde yaşamak, özgür, kendi ırkını, dilini, geleceğini, kültürünü ve uygarlığını korumak istiyor; benim sesimle ekselanslarınızdan maruz bulunduğu zulüm ve adaletsizliğe son vermek için, Kürt halkını hükümetinizin yüksek ahlakî etkisinden yararlandırmanızı diliyor.

Sayın Bakan, en derin saygılarımızı sunmaktan onur duyarım.”

Seyit Rıza
Dersim Başkomutanı




Kaynak 
The National Archives Dosya Numarası FO 371/20864/E5529
halkinhabercisi.com