Dilara Kahyaoğlu
[Türkiye'de kaynak bulunmayan bir konuda yazdım. Birinci elden kaynaklardan yararlandım. Görselleri kaynaklardan taradım, nereden aldığımı tek tek belirttim. Bu ülkede (ve dünyada) komplo teorilerine maruz bırakılan bu konuda okumak istiyorsanız metne bir göz atınız.]
***
Kurumuş derisi ve çökük göz boşlukları dışında uyuyan bir adama benzeyen kişiye bakınca garip bir duyguya kapıldım ve böylece çağımızın çok eski yüzyıllarında bu kasvetli Lop bölgesine yerleşmiş ve herhalde buradan hoşlanmış olan yerli halkın bir temsilcisiyle karşı karşıya olduğumu hissettim. Aurel Stein, 1928
|
Zaghunluk'ta bulunan bu kişinin mumyalaşma yaşı MÖ 1000 ile 600 arasında tarihleniyor. Yüzüne aşı boyasıyla dövme yapılmış olan bu kişinin ağzı açılmasın diye bağlanmış. |
Tarım Mumyalarını ilk keşfeden kişiler
İsveçli Sven Hedin, Alman Albert Von La Coq ve İngiliz Aurel Stein'dir. 20. yüzyılın başında bu kişiler İpek Yolu üzerinde bulunan vaha kentlerini araştırmak için buralara gelmişlerdi. Bu sefer sırasında mumyaları bulmuş, fotoğraflarını çekip, tanımlamışlardı.
Çinli arkeologların son yıllarda yaptığı araştırmalar sırasında ortaya çıkan mumyalar ise bu konuyu hem ilgi hem de tartışma odağı haline getirmiştir. Çinlilerin bulduğu mumyaların bir kısmı çok daha eski bir döneme aittir, çok az bozulmuştur ve fiziksel yapıları Çinlilerden ve/veya o bölgede şu anda ikamet edenlerden farklıdır. Batılı araştırmacılar bunların Hint-Avrupa kökenli olduğunu söylerken Çinliler bu konunun sadece bu yönüyle dile getirilmesini eleştiriyor.
|
a1. Aşağıdaki mumyalaşmış kadın bu şekilde bulunmuş, Zaghunluk Mezarlığı [Görselin Kaynağı: Wang Binghua] |
|
a2. Tarım'da bulunan mumyalardan birinin sarı saçları var. Günümüzden bir sanatçı bu kişinin yaşarken nasıl göründüğünü hayal etmiş (sağ) Yalnız dikkat! Kadının yüzünde dövme var ve yeniden çizimde bu ihmal edilmiş. Esas onlarla birlikte bu yüzün nasıl göründüğünü hayal etmek lazım. Bu haliyle modern bir kadın izlenimi veriyor ve bu da yanlış bir algı oluşmasına neden oluyor. Tarihi canlandırdığını iddia eden görseller daima eleştirel bir gözle incelenmeli.
|
|
Uzun cadı şapkalı kadınlardan biri Üzerinde; yünlü etek ve bluz, koyun postundan bir pelerin ve deri ayakkabılar var. Sol eli deri bir eldiven içinde. [Fagan] |
Mumyaların yakın dönemde yeniden gündeme gelmesi sağlayan kişi de Pennsylvania Üniversitesi'nde Çin dilleri ve edebiyatı profesörü olan
Victor Mair. Mair, mumyaları ilk kez 1987 yılında müzede görüyor o anda işi gereği
Sincan eyaletinde bulunan
Urumçi şehrindeki bir müzede bir tur grubuna liderlik ediyormuş. Orada, camın altında, yakın zamanda keşfedilmiş bir ailenin her biri uzun, koyu mor yünlü giysiler ve keçe çizmelerle kaplanmış cesetlerini - bir erkek, bir kadın ve iki ya da üç çocuk- görür. O ilk anı Mair şöyle anlatıyor:
“Çinliler 3 bin yaşında olduklarını söylediler, ancak cesetler daha dün gömülmüş gibiydi.” Fakat asıl şok, Mair'in yüzlerine yakından baktığı zaman geldi. Orta Asya halklarının çoğunun aksine, bu cesetlerin belirgin beyaz veya Avrupalı özellikleri vardı - sarı saçları, uzun burunları, derin gözleri ve uzun kafatasları-.
“Bir tur grubuna liderlik yapmam gerekiyor olsam da, o odadan çıkamadım. Bu insanlar kimlerdi?”En eski mumyaların bulunduğu yerlerden biri de bugün kurumuş olan
Lobnur tuz gölü yakınlarındaki yerler ve
Kavrighul mezarlığıdır. MÖ 1000 yılından önceye ait mumyalar basit bir dokumaya sarılı olarak gömülmüşken MÖ 1000'den sonra kalanlarda ise sofistike bir değişim olduğu gözlenmektedir. Bu mumyalar yünlü şapkalar, ekose battaniyeler, tamamen giyinmiş olarak, pantolonlu, renkli, işlemeli çoraplı, gömlekli olarak bulunmuştur. Bu kişilerin hala daha bozulmamış olan sarı ve kızıl saçları, Mongoloid olmayan yüz ve beden hatları, örneğin uzun parmakları ve ayakları, ince uzun bir yüzleri vardır. Batılılar bunların Kafkasya ya da Avrupa'dan gelenler olduğunu söylemekte hatta Hint Avrupalı olduğu iyi bilinen
Toharların ismi telaffuz edilmektedir.
|
Bu haritada İpek Yolu'nun geçtiği yerler ve bu bağlamla ilgili görülen şehirler, bölgeler gösterilmiş. Kültür Birliği bulunan yerler sayılarla gösterilmiş noktalı bir çerçeve içine alınmış Araştırmaya konu olan arkeolojik siteler kırmızı üçgendir Küçük haritada mumyaların bulunduğu yerler ayrıntılandırılmış. Çıkarılan mumyalar işte bu sitelerin ismiyle anılıyor. Örneğin: Zaghunluk Adamı, gibi. Gömü yerlerinin daha çok Tarım Nehri ve kolları üzerinde olduğu görülüyor |
|
Bu harita biraz daha ayrıntılı olabilir. Çift isimli yerler de belirtilmiş, bu önemli bir fark ve bilinmesi gereken bir bilgi. Aksi takdirde metinleri izlemek, bağlantı kurmak zor oluyor. New Research on East-West Exchange in Antiquity, 2014 |
Bağlama Uygun Ara Metin: Toharlar
Toharlar bugün yok ama bazı yazılı belgelerden kullandıkları dilin kökeni çözülebildi. Toharların atalarının MÖ 4. binin ortalarında Volga-Ural bölgesinden ayrılarak doğuya doğru başlayan büyük göçün parçası oldukları düşünülüyor.
Afanasevanlar olarak bilinen kültüre ait olan bu insanlar Sincanın kuzeyindeki
Altay Dağları ile Minusinsk Havzasına yerleşmişlerdi. Afanasevanların MÖ 2000 yılında Tarım Havzasına yerleşmek üzere yeni bir göç yaptıklarına dair kanıtlar da var. İpek Yolu'nun güney bölgesinden saf Toharca metin kalmamasına rağmen Hint belgelerinde Toharca'dan alınmış kelimeler ve kişi adları bulunmaktadır.
Bu bölge (Tarım Havzası) Çin'de Budizm'i ilk benimseyenlerin bulunduğu, mağara duvarlarına resimler yaptıkları, manastırlar kurdukları bölgedir. Buralardan çok sayıda el yazısı koleksiyonu ele geçirilmiştir. Ele geçirilme ifadesi tam olarak doğrudur çünkü buraları ilk bulanlar bu yazılı belgeleri Avrupa'ya götürmüştür. Budizm yazılı söze büyük önem veren bir dindi gerek görsellerle gerekse metinlerle kendilerini ifade etmeyi düstur edinmişlerdi. Bulunan bu yazılı belgelerin bir kısmı Sanskritçe yazılmış diğerleri yerel dillerden oluşmuştu. Dillerden ilki Hotan-Saka'ca olup İran grubuna dahil bir dildir. Mumyaların çoğu Hotanca'nın görülmediği bölgeden gelmektedir ve burası Toharların bilinen dağılım ve yerleşimleriyle uyumludur. Bu bilgiden yola çıkan araştırmacılar, bu mumyaların (özellikle en eskilerinin) Toharlar veya onlarla genetik ve dilsel açıdan (linguistik) bağlantılı bir grup oluğunu düşünmüştür. Araştırmalarda bazı temel kelimeler kullanılarak karşılaştırma yapılmıştır ki bu çok sık baş vurulan bir yöntemdir elbette elde yazılı kaynaklar varsa... Nitekim Hititler üzerine yapılan araştırmalarda da ilk yol gösteren kelimelerden biri;
su kelimesinin (İngilizce
water) Hititçe
vatar kelimesi ile benzerliğini keşfetmek olmuştu (ilk kelime Sümerce ideogramla yazılmış olan
ekmekti).
Aşağıdaki tabloda temel kelimelerin karşılıkları yazılmıştır.
İlki Toharca diğeri İngilizcedir.
- Pacer......Father
- Macer.....Mother
- Procer.....Brother
- Ser..........Sister
- Keu.........Cow
- Okso.......Ox
- a(u).........Ewe
- twere......Door
- nuwe......New
|
Hamiwupu mezarlığında bulunan ekoseli, çok renkli dokuma yün kumaş [Görselin Kaynağı: Wang Binghua] |
|
Çizgili, çok renkli dokuma yün kumaş Zaghunluk mezarlığından çıkarılmış [Görselin Kaynağı: Wang Binghua] |
Tekrar mumyalara dönersek... Mumyalar Çin'in kuzeybatısındaki
Tian Shan'ın ("Göksel Dağlar") kurak eteklerine ve güneyden 150 mil uzaklıktaki
Taklamakan Çölü'nün eteklerine dağılmış mezarlık alanlarından geliyor. Çinli arkeologlar buraları son 16 yıldır kazıyor ve 100’den fazla mumya çıkarmışlar. Hepsi şaşırtıcı derecede iyi korunmuş durumda. MÖ 2000-MÖ 300 arasına tarihlenen bu bedenler, dünyanın tarih öncesi mumyalar kataloğuna önemli bir katkı sağladı.
Eski Mısır mumyalarının aksine, Sincan mumyaları; yönetici ya da soylu kesimden değildi dolayısıyla bilinçli bir şekilde mumyalama prosedürlerine maruz bırakılmamıştı. Onlar sadece taşlık çöle gömülerek korunmuşlardı. Orada gündüz sıcaklıkları genellikle 100 derecenin üzerine çıkar. Bu ısıda bedenler hızlı bir şekilde kurumuş, yüz kılları, cilt ve diğer dokular büyük oranda bozulmadan kalmıştır.
https://www.discovermagazine.com/planet-earth/the-mummies-of-xinjiang
|
Tüyleri başa ya da şapkalara takıyorlar Yün dokuma bir battaniyeye sarılmış [Görselin Kaynağı: Wang Binghua] |
|
a3. Bir çok mumyanın ellerinde, yüzlerinde ve bedenlerinin çeşitli yerlerinde dövmelerin olması bunun yaygın bir adet olduğunu gösteriyor. Zaghunluk'ta bulunan mumya kadının elleri bunlar. (bkz. a1, a2) [Görselin Kaynağı: Wang Binghua] |
Ç
ölün kuraklığının cesetlerde yol açtığı hızlı kuruma nedeniyle çok iyi durumda saklanmış mumyalar; birçok Kafkas ırkı kökenlilerin fiziksel özelliklerini paylaşıyorlar: uzun gövdeler, açılı yüzler, gömülü gözler ve çoğu sarışından kırmızıya, kırmızıdan koyu kahverengiye kadar değişen, genelde uzun, kıvırcık ve örgülü saçlar... Mumyaların bedenlerinde çeşitli biçimlerde ve çok sayıda dövmeler vardır.
Giysiler ve tekstil ürünleri, Hint-Avrupa neolitik kıyafet teknikleriyle ortak bir kökene veya ortak bir tekstil teknolojisine işaret eder.
Çerçen Adamı kırmızı renkli kabartma çizgili kumaştan tunik ve tartan desenli pantolon giyerek bulunmuştur. Tartan tarzı kumaşı inceleyen tekstil uzmanı
Elizabeth Wayland Barber,
Hallstatt Kültürüyle ilişkili tuz madenlerinden çıkartılmış kalıntılar ile aralarındaki benzerlikleri öne sürmüştür.
|
İşlemeli ayakkabılar da (çarık) Zaghunluk mezarlığında bulunmuş [Görselin Kaynağı: Wang Binghua] |
|
İşlemeli çarık ya da çorap [Görselin Kaynağı: Wang Binghua] |
New York Times'te çıkan
Ed Wong'un makalesine göre Çinli yetkililer Mair'in topladığı 52 genetik örnekle ülkeden ayrılmasını engellemiş. Bununla birlikte, bir Çinli bilim insanı -gizlice- kendisine
bir İtalyan genetikçisinin test ettiği yarım düzine örneği yollamış. O zamandan beri Çin, yabancı bilim insanlarının mumyalar hakkında araştırma yapmalarını yasaklamış. Ama, Wong'un dediği gibi, "Siyasi sorunlara rağmen, mezar alanlarının kazıları devam ediyor."
|
Araştırma sonuçlarını gösteren grafiksel harita [Görselin Kaynağı: Wang Binghua] |